Filistin Bizim Neyimiz Olur?

FİLİSTİN BİZİM NEYİMİZ OLUR
Doğup büyüdüğü topraklardan ayrılan, yıllar sonra bu topraklara dönüp şehrin sokaklarında gezinen bir insanın, “Bu şehir, benim neyim olur?” sorusuyla eşdeğerdir “Filistin, bizim neyimiz olur?” suali. Sahi, Filistin bizim neyimiz olur?

Bu sorunun varlığı, bu soruyu soruyor olabilmemiz, aslında günümüzde yaşanılan problemlerin de temel sebebidir. Atalarından miras bırakılan değerli bir köşkün varlığından bihaber bir miraszedenin, yıllar sonra o köşkün önüne gelip acıyarak köşke bakması, sonra da “Ah burası ne güzel bir yermiş, sahibi burayı terk ettiği için yıpranıp harap olmuş!” diye üzülmesi kadar trajikomik bir vakadır günümüzde yaşadıklarımız. Üstelik bu bakımsız, virane köşk, içine giren istilacılar tarafından talan edilmiş ve kundaklanmıştır. Ve buradan başlayan yangın, artık tüm mahalleyi tehdit etmektedir. Bu yangının içinde, tüm yangınları söndürmek duasıyla, istilacıların gözünün içine bakarak ve dişlerimizi sıkarak sormamız gerekmez mi? Acaba Filistin, bizim neyimiz olur?

Bulunduğu yerin stratejik konumu ve üç ilahi dince kutsal sayılan mekânları barındırması nedeniyle tarih boyunca birçok kavme ev sahipliği yapan Filistin, adını, Kavimler Göçü sırasında deniz yoluyla buraya gelen Filistler’den almıştır. Bu arada parantez içi bir bilgi olarak sunmakta fayda görüyorum Filistler, bugün yaşadıkları topraklara, Girit’ten gelmişlerdir. Yani sırf Arap olduğu için Filistinlilere sırt dönen kardeşlerimiz varsa gördüğünüz gibi Filistinliler, Avrupa kökenli, artık rahatlıkla onları da destekleyebilirsiniz! Neyse biz konumuza geri dönelim ve sorumuzu tekrar yüksek sesle soralım; Filistin, bizim neyimiz olur?      
Sesini duyar gibiyim. Hiç de düşündüğün gibi değil kardeşim! Filistin, aslında senin yıllardır görmediğin kardeşin olur. Sen bakma Filistin’i sana unutturanlara Filistin, senin Miraç’ın olur. Yüzünü dönüp de rabbine yalvardığın, secdeye varıp gözyaşı akıttığın ilk kıblen olur. Filistin, Peygamberim dediğin o kutlu nebinin kokusunu taşır sokaklarında, Filistin, senin namusun olur.

Bırak kardeşim bunları, ben Türk’üm, bana Filistin’in Türklerle olan bağlantısını anlat dersen; Filistin, bir Türkmen Bey’i olan Atsız’ın sancağı olur, Selçuklu sultanı Melikşah’ın kardeşi Tutuş’un devleti olur, Artuk Bey’in atını şaha kaldırdığı topraklar olur. Yetmedi mi? Devam edelim o zaman Filistin, Yavuz Sultan Selim’in kılıcı, Kanuni Sultan Süleyman’ın yumruğu olur. II.Abdülhamit’in tüm Osmanlı borçlarına karşın bir karışını bile satmadığı topraklar, Mustafa Kemal’in 1.Dünya Savaşı’nda askerleriyle çarpıştığı vatan sınırı olur.
Hala içinde şüphe varsa son bir kez tekrar soralım. Filistin bizim neyimiz olur? Gel şimdi birlikte cevaplayalım bu soruyu. Ama soruyu cevaplarken Filistinliler bizi arkamızdan vurdu yalanını tarihin çöplüğüne atalım. Çünkü Filistin halkı, bizi asla yalnız bırakmadı. Nereden mi biliyorum Çanakkale Şehitliği’ne bak sen de anlarsın. Evet, Filistin liderleri ve hükümetleri bazen bizim yanımızda olmadı hatta karşımızda durdular ama Filistin halkı bizi asla satmadı. Eğer bu yüzden bir hesap keseceksek ilk hesabı Boraltan Köprüsü’nde tüm Türklere kesmemiz gerekmez mi? Nasıl o gün yapılan hatayı Türk halkı yapmadıysa geçmişte yapılan hatayı da Filistin halkı yapmadı. Bu yüzden Filistin bizim neyimiz olur diyenlerin yüzüne gel birlikte haykıralım. Filistin, bizim vatan toprağımız, şehit kanlarıyla suladığımız cennet vatanımız, dünümüz bugünümüz yarınımız, tertemiz çocukların elinde büyüttüğümüz davamız olur. Filistin, bizim Kızılelma’mız olur.