Kurtuluş KILINÇ

Kurtuluş KILINÇ


Kimsenin Yanına Kar Kalmamalı

22 Nisan 2024 - 18:22


22 yıllık Ak Parti dolayısıyla Recep Tayyip Erdoğan iktidarı ilk kez bir seçimde yenlgi yüzü gördü. Bunun neden olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Elbette ayrıntılarını yazacağım ama önce size bir soru sormak istiyorum; Eğer Recep Tayyip Erdoğan emekli maaşlarına hatırı sayılır bir zam yapsaydı seçim sonuçları böyle olur muydu? Ak Parti bu seçimlerden yine birinci parti olarak çıkar mıydı? 

 
Çoğunuzun; "Sonuç böyle olmazdı ve Ak Parti seçimi önde göğüslerdi" dediğini sanıyorum. Açıkçası ben çoğunuz gibi düşünmüyorum. Mesele sadece emekli maaşları ya da ekonomik daralma, alım gücünün düşmesi değil. Asıl mesele millet adına ve millet için yola çıkan Ak Parti kadrolarının zamanla evrilmesi ve partinin kuruluşunda karşı çıkılan her şeye herkesten fazla sahip çıkılması. Ak Partililerin anlamadıkları ya da bu zamana kadar bir türlü öğrenemedikleri şey şu; Kendilerinden gördükleri insanları hep ötekileştirdiler. "Nasılsa onlar dostumuz" diye düşünerek dışladıkları insanlar dostluklarından uzaklaştı, onlara küstü. Rakip hatta kısmen de olsa düşman gördüklerine ise hep müşfik davrandılar ama onlar da dost olmadılar. Böylece tarih bir kez daha tekerrür etti.
 
Seçimin kaybedilmesinin en büyük nedeni teşkilatlardaki yozlaşmaydı. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Adana'dan örnek verelim mesela. İl yönetimi başta olmak üzere tüm ilçeleri göz önüne alalım. Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekten yol arkadaşlığı yapabilecek kaç kişi sayabilirsiniz? Ak Parti'nin kuruluş ilkelerini iliklerine kadar hissedecek, akçeli işlere bulaşmadan, Allah'ın rızasını kazanmak adına, millet için çalışacak kaç kişi tanıyorsunuz? Mesela bu seçimde Ak Parti'den geldiğini söyleyip size Erdoğan'ın selamını getiren oldu mu?
 
Kesin kazanılır diye düşünülen yerler bile kaybedildi. İlk kez seçime giren Yeniden Refah Partisi’nin hatta bağımsız bir adayın dahi seçim kazandığı Adana'da Ak Parti tek bir belediye bile kazanamadı. Bir ilçede teşkilat olmadan seçime giren bir iktidar partisi düşünmek mümkün mü? Bu seçimde bunu gördük. Gerçi daha önce kendisine bile oy veremeyen Genel Başkanlar da gördük ama bunlar genelde muhalefette olacak şeylerdi. İş döndü dolaştı ve Cumhuriyet tarihinin en başarılı partisi olan Ak Parti'ye de bulaştı. O hâlde bu sonuç da elbette kaçınılmazdı.
 
Daha 9 ay önce Recep Tayyip Erdoğan'ı yeniden iktidara taşıyan ve Cumhurbaşkanı seçen bu millet şimdi Erdoğan'ı partisini ilk kez ikinci parti durumuna düşürdü.
 
Bütün bunların ötesinde çok ilginç bir tablo çıktı ortaya. Recep Tayyip Erdoğan çıktı, milletin mesajını aldıklarını söyledi. Gerekeni yapacaklarını ifade etti. Bunu dışında seçimlerin üzerinden neredeyse 1 ay geçmesine rağmen bu başarısızlığı üstlenen hiç bir Ak Partili olmadı. Hala, Allah'ın bir kulu istifa etmiş değil. "Bu işin başında ben varım. Üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırım" bile diyemedi kimse.
 
Dikkat ederseniz yazının başından bu yana Ak Parti'nin seçimi kaybettiğini yazmıyorum. Çünkü seçimlerden birinci parti çıkan ve en çok belediye başkanlığını kazanan parti olan CHP'nin de kazandığını söyleyemeyiz. Mesele koltuk elde etmek ise evet koltuğa oturdular ama neredeyse her yerde 5 yıl önceki oylarının çok altında oy aldılar. Üstelik ilk kez oy kullanan 1 milyonu aşkın insan olmasına rağmen.
 
Son tahlilde ben Ak Parti adına hiç bir şeyin değişeceğini düşünmüyorum. Bu gidişin sonu aynen Anavatan Partisi gibi olacak. Bunu da mesela Kültüryolu Festivalleri'nin birincisi olan Portakal Çiçeği Karnavalı'ndan anlayabilirsiniz. Ortaya çıkan rezil görüntüleri Ak Parti seçmenine anlatamazsınız. Millete rağmen yapılan hiç bir iş bugüne kadar Ak Parti'ye bir şey kazandırmadı. Yine kazandırmayacak. Kültür Bakanlığı başta olmak üzere milletin değerlerine ters işler yapmaya devam edenler Ak Parti'ye kaybettirmeye devam edecek.
 
Bunun tek bir istisnası var. Onun da yolu Ak Parti'nin yeniden kendi özüne dönmesi, kuruluş felsefesinin gereklerini yerine getirmesi ve devletin millet için olduğu ortamı yeniden tesis etmesidir. Bu başarısızlık kimsenin yanına kar kalmamalıdır.
 
Değişim tepeden başlamalı ve tabandan tavana herkes hesaba çekilmeli, kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. 'Şehrin abisi' veya 'Şehrin hamisi' gibi kavramlar ortadan kaldırılmalı. Görüldü ki bu şahısların kendi şehirlerinde artık hiç bir ağırlığı kalmadı. (Bence zaten hiç yoktu.) Yaptıkları bu insanların yanına kar kaldıkça Ak Parti için de hezimet kaçınılmaz olacak.

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum