Ramazan KAYAOĞLU

Ramazan KAYAOĞLU


Dünyaya Kudüs'ten Bakmak

02 Kasım 2022 - 09:25

DÜNYAYA KUDÜS’TEN BAKMAK

Bilirim, kelimeler sahipsiz değildir. Dilimden dökülen her şey için, kelimelerin Rabbine sığınırım.

Bugün, bu köşeden, size ilk kez sesleniyorum. Sesimin, gönlünüzde yankı bulmasını dilerim.
İlk buluşmalar hep böyle heyecanlı olur. Ben de belki bu heyecana yenik düşerek ilk yazımda kalıpların dışına çıkmak istedim. İstedim ki ben içimi dökeyim, okuyucu da sesimin elinden tutup onu, gönül bahçesinde gezdirsin.

Aslında başta böyle bir giriş yapmak istememiştim. Hatta kendimce okkalı bir yazı da hazırlamıştım. Ama yazıyı bir türlü gönderemedim. Elim varmadı. İçimde mutluluğumu kemiren bir belirsizlik dolanıp durdu. Sonra “Niye?” dedim, cevabını Nuri Pakdil benim yerime verdi: “Kudüs, kalbimin üstünde ince bir tüldü; şimdi alın yazımız oldu.”

Ben de bu cevaba sığınarak başlangıcın alın yazımızla ilgili olması kanısına vardım ve ilk yazımda Kudüs’e yer vermek istedim. Bunu yaparken biraz çekindim. Çünkü benim kalbimin bir yarısında Mekke, diğer yarısında ise Medine yok. Kalbim o kadar lüzumsuz yüklerle dolu ki onlardan payıma ne düştü inanın bilmiyorum ama üstat Nuri Pakdil’in dediği gibi Kudüs, kalbimin üstünde ince bir örtü bunu çok iyi biliyorum. “Nerden biliyorsun?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü bunca kötülüğe rağmen yüreğimin bir köşesi hala sımsıcak, umut dolu ve ben üşümüyorum. Tüm insanlık için bir düş büyütebiliyorum içimde, düşlerimle Kudüs’ü boyuyorum.

“İnsanlar aç, her gün çocuklar ölüyor, yanı başımızda soydaşlarımızı katlediyorlar sen hala Kudüs diyorsun!” diye itiraz edenleri de duyuyorum. Evet, ben Kudüs diyorum. Çünkü tüm insanlığın Kudüs’te katledildiğine inanıyorum. Uygur Türklerinin katillerinin, kıyıya cesetleri vuran çocukların kanlarını elinde taşıyan zalimlerin, Kudüs sokaklarında dolaştığına inanıyorum. Biliyorum ki Kudüs temizlenince tüm dünya temizlenecek, biliyorum ki Kudüs gülünce tüm dünya gülecek.

Tüm bunları söylerken Hanzala’nın hala bize küs olduğunu da biliyorum. Derdimle dertlenmeyen, acımı benimle paylaşmayan, ismimi bile kalbinden söküp atan kardeşlerimi artık duymak istemiyorum diye suskun haykırışını ta şuramda hissediyorum. Ama biliyorum ki biz Kudüs dedikçe Hanzala da gülecek. Rachel Corrie, ezildiği topraklarda çiçek açıp Hanzala ile kol kola yürüyecek.

Peygamberimiz, hüzün yılından sonra Kudüs’e getirilip buradan miraca yükseltilmişti. Bu yüzden ben, insanlığın miracının Kudüs olduğuna inanıyorum. Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun, hüzünler içinde kaybolan insanlığın, Kudüs’ü pusula yapınca kurtulacağına inanıyorum.

Evet, Kudüs pusulamız olsun. Her sıkıştığımızda ona dönelim, doğru nedir diye şüpheye düştüğümüzde Kudüs’ün sokaklarında gezinelim. İnsanlıktan umudumuzu kestiğimizde, elindeki taşla çağın putlarını deviren Kudüslü çocukların gözlerine bakalım. Çünkü dünya, o çocukların gözlerindeki umutla değişecek.

 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum