Mehmet Ali TEK

Mehmet Ali TEK


Direniş ve Diriliş'in Mayası : Çanakkale!

19 Mart 2024 - 00:00

Direniş ve Diriliş'in Mayası : Çanakkale! 

Çanakkale bir direniş ve diriliş ruhudur. Bu diriliş ruhunu mayalayan ceddimizi, Seyit Onbaşılar'ı, Nine Hatunlar'ı sürekli hatırlamamız gerekiyor. Yedi düvele karşı topyekün bir direniş ile yeni bir diriliş doğdu. Bugün bu diriliş tohumunu yeniden yeşertmeye toplum olarak, inananlar olarak çok ihtiyacımız var.

Bir zaferin olduğu yerde aslında orada bir şey yeni başlıyor demektir. Biten bir şey yoktur. Kazınılan bir zaferin devamlılığını hakim kılmak için o Çanakkale ruhuyla her dem şuurlu bir hayat yaşamalıyız. Bu şuurlu hayatın başlangıcı, hangi değerler uğruna mücadele ettiğimizi, neleri kazandığımızı ve şehitlerimizi her dem hatırlamak ile olur.

"Ne harabî ne harabatiyim
Kökü mazide olan atîyim." diyor Yahya Kemal. Kökleri çok geniş bir coğrafyaya yayılan bir topluluğun fertleri olarak mazimize yaslanarak geleceğimizi yeniden ve 'sürekli' inşa etmenin yollarını aramalıyız. 

Bir topluluğun toplum olma özelliği, biricik olan şahsiyetlerle, farklı bakış açılarıyla, düşünme becerileriyle, aynı ufka bakmayı başarmış insanların birlikteliğiyle meydana gelir. Tecdid, hayat damarlarımızı besleyen en önemli unsur şüphesiz. Bir ağaç kuruyan, çürüyen dallarının budanmasına karşı çıkmaz bilir ki budandıkça daha gür, daha kuvvetli ve daha uzağa uzanan dallara sahip olacaktır. Dil ve hafıza bu tecdidin en önemli tahkimatlarıdır. Bu tahkimatlara yaslanmayan bir tecdid, düşmana benzemekten bizi kurtaramaz ve bu tecdid gerçekleşmez. Olsa olsa oradan geriye kalan çalınmış bir zaman, bir hafıza yitimi vardır. 

Dil felsefesinin önemli isimlerinden Wittgenstein'in dediği gibi, ‘Kazanılan şöhretle yetinmek karda yürümek kadar tehlikelidir’ dedi ve ekledi: ‘Uyuklarsın ve uykunda ölürsün.’ 
Dil ve hafıza üzerine kurulan milli ve manevi değerlerimizi ayakta tutarak, hayatımızda yaşayarak ve her dem usanmadan bu konularla ilgili çalışarak Çanakkale ruhunu yaşatabiliriz. 

Şair İsmet Özel'in Tahrir Vazifeleri eserinde dediği gibi. 

"Yılmadan yap. 
Fırsatı kaçıracağın için değil, önünde yılgınlık göstereceğin her kimsenin bir zorba veya zorba adayı olması yüzünden. 
Yılma ki sıcaktan kavrulana gölgen,suda boğulana elin erişsin. 
Önce yap, sonra açıklarsın. 
Bilgece yap. 
Yani koruyarak, yani için titreyerek, yani yıkılmasın diye. 
Tutkuyla yap. 
Sana verilen yaşama gücünü kullan. 
Yılmadan, bilgece ve tutkuyla. 
Önce yap, sonra açıklarsın."

Eylem, sözün tesirini arttırır. Değerlerimizin rengini taşıyan eylemlerimizi artırmak ve yılmadan yapmak şiarımız olmalı.

Reklam