Mehmet Nuri SABUNCU

Mehmet Nuri SABUNCU

2. Kaynak
Adana'nın 3S'si vardı eskiden: Sabancılar, Sapmazlar, Sabuncular. İlk ikisi Adana'yı terk edeli çok oldu, ama Sabuncular hâlâ Adana'nın en etkili ailelerinden biri. Ailenin gücü kalabalıklığından değil, nüfuzundan geliyor. Aslen Malatya'nın Darende ilçesinden olan Sabuncu ailesi, baba Mehmet Nuri Sabuncu zamanında Adana'ya yerleşmiş. Özellikle doğudan gelen insanlar onun fabrikasında çalışır, ay sonu bir tek hak ettiğini değil, tüm ihtiyacını merhum Sabuncu'nun çuvaldan verdiği paralarla giderirmiş. Oğlunu-kızını evlendirecekler, ev yaptıracaklar, hastası olanlar onun kapısını çalarmış. Dindarlığıyla da tanınan aile, en kıymetli arsalarına Adana'nın en büyük camilerinden biri olan ve Çifte Minareli Cami olarak bilinen, Mehmet Nuri Sabuncu Camisi'ni de yaptırmış bir aile. Sabuncu ailesi ayrıca Türkiye'nin değişik yerlerinde cami, okul ve sağlık ocağı yaptırmış. Babasıyla aynı adı taşıyan işadamı Nuri Sabuncu ve oğulları Ahmet Nuri Sabuncu ile Mehmet Nuri Sabuncu ile, Adana'da Mehmet Nuri Sabuncu bulvarındaki 1974'te yapılan Sabuncu Konağı'nda buluştuk. Aynı zamanda Finlandiya ve Tunus'un fahri konsolosluğunu yürüten baba Nuri Sabuncu, bütün varlıklarını adaşı babasına borçlu olduklarını anlatarak başlıyor söze. Türkiye'nin sanayi devrimine büyük katkısı olan oğul Nuri Sabuncu, dünya politikacılarının da yakından tanıdığı biri. İş seyahatleri nedeniyle Çin lideri Mao'yla aynı sofrada oturmuş, ABD Başkanı Nixon'la tanışmış biri.

ÖKSÜZ ÇOCUĞUN ZAFERİ
Sabuncu ailesinin hikâyesi, sıfırdan zirveye tırmanmanın en somut örneklerinden biri. Yılın 300 gününü oruç tutarak geçiren ve günde sadece 3.5 saat uyuyan dede Mehmet Nuri Sabuncu, 1904'te Darende'de öksüz ve yetim bir hayatla başlıyor. Dede Sabuncu, 1914-15 yıllarında Maraş'a hem okumak hem de çalışmak üzere gelir. Maraş'ta amcaoğullarının dükkânlarında çalışmaya başlar. Okumak istediğini akrabalarına söyler ve Maraş Rüştiyesi'ne kaydını yaptırırlar. 15-16 yaşlarında, rüştiyeden de mezun olduktan sonra kendim bir iş yapabilirim diye düşünerek, amcalarından izin alıp, bir merkep sırtında yumurta alıp satmaya başlar. O yıllarda ufak çaptaki bazı işler merkep sırtında yapılır ve bunun adına da "Çerçilik" denirdi. İlk iş olarak parası olmadığı için borca yumurta alıp satmak olmuş. Yumurtayı satmaya giderken merkebin yükü hafif olduğu için hayvan topraklanmaya çöker ve yumurtalar kırılır. "Ben bunu nasıl öderim" diye ağlamaya başlar ve bulunduğu yerde uyuya kalır. Bir rüya görür. Rüyasında peygamberin kendisine "Evladım bundan sonra senin sırtın yere gelmeyecek, haydi kalk" der. Uyanarak doğruca yumurtaları aldığı adamın yanına giderek, her şeyi dürüstçe anlatır. Yumurta sahibi de, 'Mademki sen bu dürüstlüğü gösterdin, istediğin zaman getir' der ve dedem böylelikle ticarete başlar. 1918-1922 arasında ülkemizin hemen her yeri batı devletler tarafından işgal edilir.

MAKİNELEŞMEYE ÖNCÜLÜK
Fransızlar, 30 Ekim 1919'da Maraş'ı işgal edere ve 21 Ocak 1920 günü şehir muharebeleri başlar. Maraşlılar 7'den 70'e silaha sarılı; tek yürek halinde bütün güçlerini ortaya koyup, sonunda büyük zafere imza atılır. Mehmet Nuri Sabuncu, Maraş'ta İstiklal Harbi'nde savunmaya katılır bu sırada sol dizinden vurulur "Gazi" unvanını alır. 1920'de tekrardan Darende'ye geri döner.1932'de Ocakçı sülalesinden Hüseyin Efendi'nin kızıyla evlenir. Bu evlilikten ikisi erkek dördü kız olmak üzere altı evladı olur. Merhum Mehmet Nuri Sabuncu, 1941'e kadar kendi evinin altında yaptığı sabun imalinin kazançlı olduğunu görür. Fakat bu iş onu tatmin etmez. 1941'de İtalyanlara ait "Elhedef" fabrikasını satın alır. Bu fabrikada pamuklar yalnız prese ediliyordu. 1948'de Akdeniz nebati yağlar şirketini kurarak Mersin Çukobirlik yağ fabrikasını kiralar, 1951'de "Akdeniz Nebati Yağlar ve Tekstil Sanayi İşletmeleri A.Ş. Fabrikası" kurar. 1956'da tam kapasite faaliyete geçen Akdeniz Nebati Yağlar ve Tekstil Sanayi işletmeleri, alanında Türkiye'nin ikinci tesisi olmuş. Ülkede ilk kez manyetik baskılı Sacolowel ring makinası kurulmuş. Bu kuruluşlar özel sektörün Türkiye çapında tekstil sanayisine öncülük etmesine yol açmıştır. Dönemin Türkiyesi'ndeki büyüme atılımı ile birlikte Mehmet Nuri Sabuncu'nun girişimciliği Adana'da sanayi yatırımı yapmasının en büyük unsuru olmuş.

SİYASETİN İÇİNDE
Çukurova'nın bereketli topraklarındaki pamuğu değerlendirerek sanayide ön plana çıkmış. Aynı zamanda tarlalarda çiftçilik yaparken diğer yandan da Adana, Osmaniye, İstanbul'da tekstil konusunda yatırımlar yapmayı sürdürmüş ve bir yandan da fabrikaların yanında muhtelif yerlerde gayrimenkul yatırımları yapmayı unutmamış. Binlerce kişiye istihdam sağlayan Mehmet Nuri Sabuncu, dönemin liderleriyle de iyi ilişkiler kurmuş. Demokrat Parti'li olduğu için fabrikalarının açılışlarını çoğunlukla Celal Bayar ve Adnan Menderes yapmış. Oğlu Mehmet Nuri babasının DP'liliğini şöyle anlatıyor: "O dönemde siyasi olarak DP'liydi. Siyasi alanda da aktif rol oynamak istediği için 1958'de Malatya Milletvekili adayı oldu. Ancak karşısında İsmet İnönü CHP'den milletvekili adayı olduğu için milletvekilliğini kaybetti. Bu kaybetmenin aslında 'hayırlı' olduğunu 1960 ihtilalinden sonra söyler. Çünkü Adnan Menderes idam edilir."

MÜJGAN HALİS
Çerçilikten Sanayi Devrimi'ne Sabuncular
www.sabah.com.tr