Büyüklük Çare Değil: 300 Binlik Tavuk Çiftliği Bile Ayakta Kalma Mücadelesinde
Etlik tavuk üretimi, dışarıdan bakıldığında büyük kümesler, yüz binlerce hayvan ve milyonluk yatırımlarla kârlı bir iş gibi görünebilir. Ancak işin içine girildiğinde gerçek tablo çok daha farklı: Büyüklük artık ayakta kalmanın garantisi değil.
Adana’da faaliyet gösteren, 300 bin adetlik kapasiteye sahip dev bir broyler çiftliği, bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden biri. On binlerce tavuk yetiştirilen bu işletmede, maliyetler her geçen gün artarken, kârlılık giderek düşüyor. İşletmenin sahibi, “Bu ölçekte bile ayakta kalmakta zorlanıyoruz. Artık ne altlık ne elektrik ne işçilik kazancı bırakıyor,” diyerek içinde bulundukları darboğazı gözler önüne seriyor.
Dev Çiftlik, Küçülen Kazanç
Yılda milyonlarca liralık yatırım yapılan bu ölçekteki bir işletmede bile yapılan yatırıma göre komik kazançlar elde ediyor, Üretici birlikleri, durumu şu sözlerle özetliyor:
Ölçek Ekonomisi Neden İşlemiyor?
Ekonomi literatüründe büyük üretim tesislerinin verimlilik sağlayacağı, ölçek büyüdükçe birim maliyetlerin düşeceği varsayılır. Ancak tavukçuluk sektöründe bu teori, sahadaki gerçeklerle çelişiyor. Neden mi?
- Kömür ve Altlık fiyatları sürekli Döviz olarak artıyor, üretici TL ile kazanıyor.
- Enerji ve işçilik maliyetleri küçük üreticiyi de büyük üreticiyi de aynı oranda etkiliyor.
- Entregre firmaların alım fiyatları sabit kalıyor yada çok düşük miktarlarda artıyor, artan maliyet üreticiye yükleniyor.
- Market zincirlerinin düşük fiyat dayatmaları tüm sistemi baskılıyor.
Adana’daki Üretici: “Kapasitemiz var, ama gücümüz tükeniyor”
Röportaj yapılan çiftlik sahibi, süreci şöyle anlatıyor:
“Günde yüz binlerce hayvanı besliyoruz. Her biri için ısıtma-soğutma, su, altılık ve bakım sağlıyoruz. Ancak kesim zamanı geldiğinde verilen fiyat, maliyeti bile karşılamıyor. Üstelik çalışanlarımızın maaşları, elektrik faturaları, sürekli artan kömür-altlık fiyatları... Hepsi sırtımızda.”
Bu tür işletmelerde tek bir elektrik kesintisi, yem tedarikindeki bir gecikme ya da taşıma sürecinde yaşanan bir aksaklık, binlerce hayvanın ölümüne, büyük ekonomik kayıplara neden olabiliyor.
Bölgesel Sıkışmışlık: Adana Örneği
Adana, Türkiye’de tavuk üretiminin kalbi konumunda. Ancak bölgedeki entegre firmaların fiyat belirleme politikaları ve marketlerin satış baskısı, bu büyük işletmeleri bile kırılgan hale getiriyor. Entegre firmalara bağımlı çalışan büyük çiftliklerin, ne pazarlık gücü ne de alternatif satış kanalı kalmış durumda.
Çözüm Nerede?
Sektör uzmanlarına göre bu sürdürülemez tabloyu tersine çevirmek için şu adımlar kritik öneme sahip:
- Entegre firmalarla yapılan sözleşmelerin şeffaf ve denetlenebilir hale gelmesi
- Devletin, özellikle yüksek kapasiteli üreticilere yönelik enerji ve personel desteğini artırması
- Tavuk alım fiyatlarının gerçek maliyetler göz önüne alınarak belirlenmesi
- Alternatif kooperatif satış modellerinin desteklenmesi
Sektörde ayakta kalmanın tek yolu büyük olmak değil, adil ve sürdürülebilir bir sistem içinde üretim yapabilmektir. Bugün 300 bin kapasiteli çiftlik bile nefes almakta zorlanıyorsa, sistemin tamamını yeniden düşünme zamanı gelmiş demektir.
YORUMLAR