Adem DOĞANTEMUR

Adem DOĞANTEMUR


Evet, Kesinlikle Soykırım Var!

24 Nisan 2024 - 21:27

EVET, KESİNLİKLE SOYKIRIM VAR!

Bugün 24 Nisan ve Ermeni Soykırım’ını Anma Günü! ABD başkanları başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, her sene "20. yüzyılın en kötü vahşeti" vb. nitelemelerle Türklerin Ermenilere soykırım yaptığından dem vururlar.
Bizde bir söz var “dinime söven bari Müslüman olsa!” Bu minvalde ABD ve Batı’nın masumiyeti üzerine sizin için küçük bir derleme yaptım, umarım dikkatinizi çeker!
 
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyet yönetimi tarafından bir gecede 800.000 Çeçen-İnguş Sibirya ve Kazakistan’a sürgün edildi. Bu sürgün sırasında yüz binleri bulan kadın, çocuk ve yaşlı insan öldü.
1864’te sürgün edilen yaklaşık 1.000.000 Kafkas halkından (Çerkez) % 40’ı Osmanlı topraklarına sağ olarak girebildiler. Yüzbinlercesi yolda hayatını kaybetti.
 
1992’de Yugoslav ordusu Bosna-Hersek’e saldırarak on binlerce Müslüman’ı katletti. Sırplar, soykırımla birlikte Osmanlı kültürünü de yok etmeye yönelerek tarihi köprüler, camiler, medreseler bir bir yok edildi.
1970-89 yılları arasında Bulgar hükümeti Bulgarlaştırma adı altında ülkede yasayan 1,5 milyon Türk, Pomak ve Çingene’ye karşı acımasız bir asimilasyon kampanyası uyguladı. 360 bin Türk zorunlu olarak Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı.
 
1963 yılında Rum EOKA'cılar Kıbrıs’ta 500 Türk öldürüp 130 Türk köyü yaktılar. 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı.
1923 yılında Yunan hükümetinin Bati Trakya’da başlattığı etnik ve kültürel soykırım sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
1830’da işgal edilen Cezayir’de Fransızlar binlerce Müslüman’ı acımasızca katlettiler.
 
Felluce'de 1500 sivil sokaklarda öldürülüp köpeklere ikram edildi ve 250 bin kişi bölgeden sürüldü. Bununla yetinmeyen ABD, Irak'a özgürlük getirme bahanesiyle 100 binin üstünde sivil halkı katletti.
1492 yılında Kristof Kolomb'un ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı acımasızca icra edilen yerli katliamıyla 22 yıl içerisinde 28 bine indi.
 
Norveçliler 1920-30'larda çıkardıkları yasalarla ırklarının arılığını korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırma yoluyla ehlileştirilemeyen Taterler üzerinde insülin ve elektroşok yöntemleri uygulandı.
İngilizler 1788-1938 tarihleri arasında sömürge amacıyla gittikleri Avustralya'da yerli halk Aborjinleri sistematik olarak yok ettiler. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin siyah derili Aborjinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi.
 
Amerikalılar ve İngilizler Almanların savaşı kaybetmelerinin ardından, Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdılar. 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atıldı. Bu yok etme harekâtında çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü.
 
İkinci Dünya Savası'nın bitiminde Sovyet Ordusu'nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka'ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, bağırsak iltihabı, ishal sonucu yaşamlarını kaybettiler.
 
6 Ağustos 1945’te ABD’nin Hiroşima üzerine attığı atom bombasında 80.000 kişi öldü 70.000 kişi yaralandı ve şehrin % 80’i yok oldu. Nagasaki’ye atılan ikinci bombada ise sonuç 40.000 ölü, 40.000 yaralı ve şehrin % 40’nın yıkımı.
Ve nihayet 20. yüzyıl boyunca dünyada meydana gelen dünya savaşlarında, bölgesel ve iç savaşlarda yarısı sivil olmak üzere yaklaşık 100 milyon insan hayatını kaybetmiştir. Doktrin ve diktatörlüklerin sebep olduğu katliamlarda öldürülenlerin sayısı da 100 milyon civarındadır. Buna göre, 20. yüzyılın başından bu yana yaşanan savaşlarda katledilenlerin sayısı ilk uygarlıklardan 1900 yılına kadar geçen süredeki savaş kurbanlarından fazladır…
Âdem DOĞANTEMUR
 
 
 
 
 
 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum