Reklam
Prof. Dr. İsmail GÜVENÇ

Prof. Dr. İsmail GÜVENÇ


Kesilmedik Karpuz

19 Temmuz 2025 - 12:09

"Kesilmedik Karpuz"

Anadolu irfanının büyük isimlerinden Koca Yunus şöyle der:
"İlim kendini bilmektir."
Bu söz, sadece bilgi edinmeyi değil, insanın kendi içine dönüp derinleşmesini, kendini anlamasını öğütler. Ama insan öyle bir varlıktır ki; bazen kendini bile tam anlayamazken, başkasını anlamak daha da güç hale gelir.
 
Küçükken rahmetli babamdan (Halil İbrahim Güvenç) "Kesilmedik karpuz" deyimini zaman zaman duyardım. O, “insan bu kesilmedik karpuz” derdi.
Babamın kullandığı bu söz yöremizde “Kapalı kutu; iyi veya kötü çıkacağı belli olmayan şey” anlamındadır.
 
Ne zaman bir insan ya da olay hakkında kesin konuşsak, babam bu sözü hatırlatır, biraz durmamızı, beklememizi öğütlerdi. Çünkü karpuz kesilmeden tadı anlaşılmazdı; tıpkı insan gibi.
Bir karpuzu elinize aldığınızda dışına bakarak tatlı mı, sulu mu, çekirdekli mi olduğunu anlayamazsınız. Görüntü aldatabilir. Kabuğu düzgün olan çürük, yamru yumru olan nefis çıkabilir. İnsan da böyledir. Dış görünüş, ilk izlenim, birkaç söz... Bunlarla bir insanın kim olduğunu anlayamayız.
Bu ifade de bir kişi, durum, olay veya teklif hakkında henüz tam olarak bilgi sahibi olunmadığını, dolayısıyla bir yargıda bulunmak için erken olduğunu belirtir.
 
Kesilmedik
"kesilmedik karpuz" şu hususlara dikkat çekilmektedir.
-Bilinmezlik: İçeriği, sonucu veya niteliği henüz netleşmemiş.
-Belirsizlik: Ne çıkacağı veya nasıl olacağı tam olarak belli değil.
-Sürpriz potansiyeli: Hem iyi hem de kötü bir sonuç doğurabilir.
-İçsel gizem: Henüz açığa çıkmamış, çözülmemiş bir durum.
Her insan, içinde görülmemiş, duyulmamış nice hazine taşıyabilir. Ya da karanlık, çetrefilli yollar...
 
“İnsan bu, karpuz değil” demek yetmez. Karpuz bile kesilmeden anlaşılmazken, insan nasıl hemen çözülebilir? İnsanları tanımak zaman ister. Gözlem, deneyim ve en çok da önyargısız bir yaklaşım gerektirir.
Bugünlerde çoğumuz hızlı yargılara, kolay etiketlemelere meraklıyız. Sosyal medyada birkaç paylaşım, bir fotoğraf, bir söz... Ve hemen karar: “İyi insan”, “kötü insan”, “yanlış insan”...
"İnsan bu karpuz değil, karpuz bile kesilmeden anlaşılmaz" ifadesi, Türkçede sıkça kullanılan ve derin anlamlar içeren bir deyimdir.

İnsan
İnsanları yargılamadan önce tanımak gerekir: Bir karpuzun dışından iyi mi kötü mü olduğunu anlamak zor olduğu gibi, bir insanın da dış görünüşüne, ilk izlenimlere veya yüzeysel bilgilere bakarak tam olarak anlaşılması oldukça zordur. Bu söz insanların gerçek karakterini, niyetlerini, yeteneklerini veya potansiyellerini anlamak için onlarla zaman geçirmek, onları çeşitli durumlarda gözlemlemek ve derinlemesine tanımak gerektiğini ifade eder.
 
-Herkesin bir iç dünyası ve karmaşıklığı vardır: Bu söz karpuzun dışı ne kadar pürüzsüz olursa olsun, içi çürük veya tatsız çıkabileceği gibi, bir insanın da dıştan görünen halinin ötesinde karmaşık bir iç dünyası, farklı yönleri ve sürprizleri olabileceğini belirtir.
-Önyargılı olmamak: Bu söz insanlar hakkında aceleci hükümler vermekten kaçınmak gerektiğini, çünkü gerçeklerin zamanla ortaya çıkacağını anlatır.
 
-Deneyim ve zamanın önemi: Bu söz bir şeyi veya birini tam olarak anlamak için zamana ve deneyime ihtiyaç duyulduğunu vurgular.
Kısacası, bu ifade insan ilişkilerinde sabırlı olmayı, önyargılardan uzak durmayı ve insanları gerçekten tanımak için çaba göstermeyi öğütleyen bir bilgelik barındırır.
 
Karpuz kesmekle hararet sönmez! Bu söz ile "size kötülük yapmış olan bir kimseden başkasına zarar vermekle o kimseden öç almış olunmayacağı" anlatılsa da şunu bir kenara not etmeliyiz: Bir yazı ile insan tanınmaz! İnsanı tanımak için emek verilmelidir.

Son söz:
Bilinmez bilinenle bilinebilir.

 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum