Bir Güzel İnsan Göçtü: Allah Rahmet Eylesin Ramazan Abi….
Çok sevdiğim abim Adana Taşköprü Gazetesi’nin linkiyle “Mardin büyük bir değerini kaybetti” diye whatsapp dan yazmış. Sabahın beşi olduğu için önce okuyamadım. Gözlüğümü takıp okuduktan sonra gözlerimde biriken yaşlarla sadece Rabb’imden, hayatımda bugünlere gelmemde emeği olan Ramazan Değer abimize rahmet dilemekten ve ruhuna bir Fatiha okumaktan başka elimden bir şey gelmedi.
Ahiret yolculuğunda ailesinin ve sevenlerinin yanında olamadığım için içimde büyük bir burukluk kaldı. Spor salonuna doğru araba sürerken zihnimde onun hayatımdaki yerini analiz etmeye başladım… Ve kendimi onu yazmak, onu anlatmak zorunda hissettim.
Adana’da doğup büyümek bence bir şanstır; renkli, özgün ve kendine has bir çocukluk verir insana. Bir de 5 erkek kardeşle büyümek bambaşka bir kaderdir. Yaş aldıkça daha iyi anlıyor insan…Her abimin dünya görüşü, karakteri ve siyasi bakışı birbirinden farklıydı; hatta hiçbirimizin siyasi görüşü babamla bile uyuşmazdı. Babam hayatı boyunca Adnan Menderes sevdalısıydı, en büyük abim ise sol görüşlüydü. Biz kardeşlerin her biri farklı fikirlerin içinde büyüdük; bugün geriye dönüp baktığımda bu çeşitlilik, bu fikir zenginliği benim için büyük bir kazançmış.

Özellikle 2. büyük abim, dinine ve imanına çok bağlıydı. Bizi küçük yaşta Kur’an kurslarına götürüp hem okumayı hem duaları öğretirdi. Daha 6 yaşındayken Türkçeden önce Arapçayı okuyabiliyordum; birçok duayı ezbere biliyordum. Onun emeği ve disiplini hayatımın temel taşlarından biri oldu.
İşte bu süreçte, orta ikinci sınıftan üçüncü sınıfa geçtiğim yıllarda, yalın ayak sokaklarda top oynayıp kavga ettiğimiz bir gün tanıştım Ramazan abiyle. Bana bir kitap hediye etti. Hayatımda kendi isteğimle okuduğum ilk kitaptı. Okur okumaz sabırsızlıkla onu tekrar bulup yeni bir kitap isterdim. O zamanlar Çukurova Üniversitesi’nde öğrenciydi sanırım. Mahallemizde kurulan Zafer Kitabevi’nde ya abimle birlikte olurdu ya da bizi görürdü.
Bazen bizim eve gelir, anneannemin yemeklerini yer, bize ve kardeşlerime hep aynı şeyi anlatırdı:
“Kendinizi okuyarak, düşünerek yetiştirin.”
Daha 13 yaşındayken Fransız ve Yunan filozoflarının kitaplarını okuyup onunla tartışır hale gelmiştik. İmanı çok güçlüydü ve bizi de iman içinde diri tutardı.
1987’de bir abimle birlikte onu ziyaret etme şansım olmuştu Mardinde . Hayat bir şekilde koparıyor insanları… Bakmışız, 40 yıl geçmiş. Ama bizim içimizde Ramazan abinin değeri hiç azalmadı.Amerika’ya ilk geldiğimde polis kolejinde siyasi ve hiç suçum olmadığı sebeplerle atıldığım bir dönem olmuştu; hatta en büyük abim sol görüşlü olduğu için ben de “solcu” diye etiketlenip öcüleştirilmiştim. Ama Amerikada kendi isteğimle liseyi bitirmem, iki üniversiteyi ve yüksek lisansımı tamamlamamın arkasında, Ramazan abinin çocuk yaşta bana aşıladığı okuma, düşünme ve sorgulama disiplini vardır.

Bugün hâlâ kendimi geliştirme çabamın temelinde onun öğrettikleri vardır.
O bana “eleştirel düşünmeyi” 1984’te öğretmişti. Aynı kavramı Amerika’da yüksek lisans derslerinde 2009’da yeniden öğretmeye çalışıyorşardı
Ramazan abi, Adana için de Mardin için de bizim için de büyük bir şanstı.
En son Facebook üzerinden mesajlaşmıştık. Her zaman ziyaret etmek istiyordum ama kısmet olmadı.
Ramazan abi bize üç büyük miras bıraktı:
• Okuyarak ve sorgulayarak yetişmek
• Her bilgiyi düşünerek değerlendirmek
• Güzel bir evlat, iyi bir kardeş, iyi bir baba olmak için çabalamak; vicdanlı olmak ve Allah korkusunu taşımak
Yarın güneş yeniden doğacak. Ama hayatımıza dokunmuş, bizi şekillendirmiş insanları zamanında arayıp sormak…
İşte ona en çok geç kalıyoruz.
Allah rahmet eylesin Ramazan Değer abimize.
Mekânı cennet olsun. İmanı, Vicdanı ve Öğrettikleriyle Yaşayan Bir İnsan…
Aytekin Oldaç





YORUMLAR