19 Mayıs 1919, bir milletin küllerinden doğuşunun simgesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı bu kutlu mücadele, sadece Türkiye’nin değil, tüm mazlum milletlerin özgürlük umudu oldu. Bugün, aynı ruhla Filistin’de direnen gençler, işgal altındaki topraklarında "Ya özgür vatan, ya ölüm!" diye haykırıyor. Ancak, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Naci Bostancı’nın, İsrail’in Gazze katliamlarını meşrulaştıran şarkıcı Linet’e verdiği destek, bu evrensel mücadeleye ihanettir!
19 Mayıs’tan Gazze’ye: Siyonist Zincirler Kırılacak!
- Atatürk’ün Gençlik Bayramı, “esarete başkaldırının timsalidir”. Anadolu’nun gençleri, vatanları için canlarını feda etti. Bugün Filistinli gençler de aynı şerefli direnişi sürdürüyor.
- Üniversiteler, bu ruhun temsilcisi olmalıdır. Ancak Rektör Bostancı, İsrail propagandası yapan bir isme sahip çıkarak Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Siyonist işgalcilerin kültürel yayılmacılığına yeşil ışık yakmış oldu.
- 19 Mayıs’ı anlamak, Dünyadaki tüm zulümlere karşı dik durmaktır. Linet’in konserine verilen destek, bu anlayışa ihanettir!
Naci Bostancı’nın Skandalı: Üniversiteyi İsrail’in Propaganda Sahnesi Yapmak!
"Ses sanatçısı Linet’i beğenir yâda beğenmezsiniz, fakat İsrail Zulmüne gösterilecek tepkinin adresi Linet’in konseri olamaz. Bu tür kastını aşan eylemlerin Filistinlilere faydası değil zararı var. Kaynağı ancak ve sadece kabilecilik” diyerek Linetin konserine gelen tepkileri bertaraf etmeye çalışan Bostancı, Filistin’e yönelik soykırımı görmezden gelen ve hatta Filistini Gazeyi Savunan Hamasa Terör Örgütü diyen bir sanatçıyı koruyor. Peki, 1919’da İngiliz işgaline karşı duran Kuvayı, Milliye’yi "kabilecilikle" suçlar mıydı? Üniversiteler, özgürlük mücadelesinin kalesidir. Linet gibi isimlere kapı açmak, İsrail’in kültürel hegemonyasına hizmet etmek değildir.
- Bostancı, "tarafsızlık" tutumuyla aslında İsrail’in yanında durduğunu gösterdi. Oysa 19 Mayıs ruhu, "tarafsızlık değil, mazlumdan yana tavır almaktır."
Çağrı:Eğer Bostancı bu tutumundan geri adım atmazsa İstifa Etmeli, Üniversiteler Özgürlük Cephesi Olmalı!
Ahlaki Sorumluluk: Bir rektör, soykırıma sessiz kalanı değil , direnişi savunmalıdır.
Tarihi Miras: 19 Mayıs, "Boyun eğmeyeceğiz!" diyenlerin bayramıdır. Linet’e verilen destek, bu mirası lekeliyor.
Öğrenci İradesi: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi gençliği, Filistin’le dayanışmayı seçmiştir. Bostancı, bu iradeyi hiçe sayamaz!
Sonuç olarak şunu belirtmek isterim:
19 Mayıs’ın 105. yılında, Atatürk’ün "Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir" sözünü unutturmamalıyız! Naci Bostancı, İsrail destekçisi Linet’e verdiği yeşil ışıkla bu karakteri reddetti. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörü Üniversitesi’nin rektörü olmayı hak etmiyor!
İçimdeki haykırışımla sözlerimi burada bitiriyorum:
Tüm akademi, öğrenciler ve kamuoyu, “Siyonist, Soykırımcı, Katliamcı İsrail Terör Örgütüne” sessiz kalmamalı. Üniversiteler, 19 Mayıs ruhuyla Filistin’in özgürlüğüne omuz vermelidir!
Selam ve dua ile…