Kırmızı Eti Gölgede Bırakan Tavuk: Ucuz Protein Pazarın Gözdesi
Türkiye’de sofraların yıldızı değişti. Yüksek fiyatı nedeniyle erişimi zorlaşan kırmızı et, yerini ucuzluğu ve besleyici değeriyle öne çıkan tavuk etine bıraktı. Özellikle son yıllarda artan ekonomik zorluklar ve enflasyon baskısı, dar gelirli vatandaşların protein ihtiyacını karşılamak için daha ekonomik alternatiflere yönelmesine neden oldu. Bu noktada tavuk eti, fiyat-performans dengesiyle pazarın açık ara en cazip besin kaynağı haline geldi.
Tavuğun Yükselişi: Fiyat 10’da 1’e, Tüketim 2 Katına
Son yıllarda tavuk eti, neredeyse patates ya da domatesle yarışacak kadar ucuzladı. Kırmızı etin kilogram fiyatı 600-700 TL’ye yaklaşırken, tavuk etinin kilosu 60-70 TL bandında seyrediyor. Aradaki bu fiyat uçurumu, tüketici tercihini büyük ölçüde tavuk etine kaydırdı.
Ulusal verilere göre Türkiye’de:
- 2000 yılında kişi başı tavuk eti tüketimi: 10 kg
- 2022 itibarıyla kişi başı tüketim: 21,2 kg
Ucuz Ama Kaliteli mi? Sektörün İki Yüzü
Tavuk eti ucuz olabilir, ama bu ucuzluğun bedeli kim tarafından ödeniyor?
Üreticilere göre bu fiyat avantajı, aslında sektörün en alt halkasında büyük bir baskı oluşturuyor. Market raflarında görülen düşük fiyatlar, üreticiye yansıyan gelirlerle örtüşmüyor. Çünkü entegre firmalar maliyetleri kısmak için üreticiden daha düşük fiyata alım yapıyor, üretici ise enerji, yem, personel gibi artan maliyetlerle baş başa kalıyor.
Bir üretici şöyle diyor:
“Tavuğun kilosunu markette 65 TL’ye satıyorlar. Ama bize verilen alım fiyatı kilo başına 7-12 TL, Entegreye maliyeti 40-50 TL. Bu işten kim kazanıyor, kim kaybediyor açık.”
Tüketici Kazanıyor mu, Yanılgıya Düşüyor mu?
Tüketici cephesinde ucuz tavuk eti büyük bir avantaj gibi görünüyor. Ancak bu avantaj, kimi zaman kalite ve sağlık standartlarında esneme riskini beraberinde getiriyor. Yoğun üretim baskısı, daha kısa sürede daha fazla tavuk yetiştirilmesi gereğini doğuruyor. Bu da hayvan refahı ve hijyen koşulları gibi hayati konuları gündeme getiriyor.
Gıda güvenliği uzmanları, tavuk etindeki aşırı ucuzlamanın sürdürülebilir üretim kalitesine zarar verebileceği uyarısında bulunuyor. Ucuzluğun cazibesi, bazen gerçek maliyetlerin üstünü örtüyor olabilir.
Bölgesel Dinamikler: Adana’da Talep Yüksek, Kâr Düşük
Adana gibi nüfus yoğunluğu yüksek ve tüketimin canlı olduğu bölgelerde, tavuk eti en çok satılan ürünlerin başında geliyor. Ancak bu yüksek talep, yerel üreticiye beklenen kazancı sağlamıyor. Çünkü entegre firmalar fiyatları merkezi olarak belirliyor, üretici ise hem üretim yükünü hem de piyasa baskısını taşıyor.
Adana’daki üreticiler, yüksek kapasitelere rağmen çok düşük kazançlarla üretim yaptıklarını belirtiyor. Tavuk üretiminin stratejik önemde bir gıda sektörü olduğu vurgulanıyor, ancak üretici kazanamazsa bu stratejinin sürdürülemeyeceği uyarısı yapılıyor.
Sonuç: Ucuz Protein, Değerli Düşünülmeli
Tavuk eti bugün Türkiye’de en çok tüketilen hayvansal gıda. Ucuzluğu sayesinde dar gelirlinin kurtarıcısı gibi görülse de, bu sistemin arka planında büyük bir üretici baskısı ve kalite riskleri yatıyor. Hem tüketici bilinci, hem üretici destekleri, hem de entegre firmaların fiyat politikaları yeniden gözden geçirilmeli.
Unutulmamalı ki; sofralara gelen ucuz etin bedelini ya üretici ödüyor ya da uzun vadede toplum sağlığı.
YORUMLAR