TOKİ Köprülü Ortaokulunda Dijital Bağımlılık ve Aile Konferansı
Yüreğir’de “Bilinçli Aile, Mutlu Çocuklar” projesi kapsamında ailelere dijital çağın tehditleri ve fırsatları anlatıldı.
04 Kasım 2025 - 00:14
Adana Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen “Bilinçli Aile, Mutlu Çocuklar” projesi kapsamında, Psikoloji Bilim Uzmanı ve Aile Danışmanı Adnan Kalkan, TOKİ Köprülü Ortaokulu konferans salonunda “Dijital Bağımlılık Çağında Ahlaklı ve Başarılı Çocuk Eğitimi” konulu etkili bir konferans verdi. Velilerin yoğun katılım gösterdiği programda, dijital çağda çocukların gelişimi, ailelerin rehberlik rolü ve değer temelli eğitim anlayışı detaylı biçimde ele alındı.

Dijital Çağda Çocuk Gelişimi ve Değer Erozyonu
Konferansın başlamasıyla Adnan Kalkan, teknolojinin çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle açıklayarak dijital dünyanın çocukların bilişsel, duygusal ve ahlaki gelişiminde yol açtığı değişimleri gözler önüne serdi.
“Dijital çağ, bilgiye ulaşımı kolaylaştırırken çocuklarımızın ruhsal dünyasında ciddi tahribatlara neden olabiliyor” diyen Kalkan, sosyal medya ve dijital oyun bağımlılığının dikkat dağınıklığı, öfke kontrol bozukluğu, empati eksikliği ve yalnızlaşma gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.
Ahlaklı ve başarılı çocuk yetiştirmenin sadece okul başarısına indirgenmemesi gerektiğini vurgulayan Kalkan, “Gerçek başarı, karakterle birleşen bilgidir. Çocuğun kalbiyle aklını aynı potada birleştiremeyen hiçbir eğitim sistemi kalıcı sonuç vermez, bakanlığımız yeni müfredatla
bunu amaçlıyor” ifadelerini kullandı.
Akademik Başarı ve Değer Eğitimi El Ele
Sunumun ikinci bölümünde Kalkan, “Ahlaklı ve Başarılı Çocuk Yetiştirmenin Temel İlkeleri” başlığı altında ailelerin çocuklarına kazandırması gereken erdemler üzerinde durdu. Özellikle sabır, özdenetim, sorumluluk bilinci, çalışkanlık ve hayatın anlamı kavramlarının çocuğun akademik başarısı kadar kişilik gelişiminde de belirleyici olduğunu vurguladı.
Velilere hitaben yaptığı konuşmada, “Çocuğun ders başarısı, evdeki iletişim başarısıyla doğrudan bağlantılıdır. Ailede sevgi, sınır ve saygı dengesi kurulmadıkça hiçbir aile eğitim modeli kalıcı olamaz.” dedi.

Medya Okuryazarlığı ve Dijital Doğruluk Eğitimi
Kalkan, medya okuryazarlığının günümüz eğitim sisteminin en önemli bileşenlerinden biri olduğunu belirterek, çocukların dijital ortamda doğru bilgiye ulaşma, sahte haberleri ayırt etme ve bilinçli paylaşım yapma becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
“Dijital okuryazarlık, çocuklara sadece teknoloji kullanmayı değil, teknolojiyi doğru, güvenli ve faydalı kullanmayı öğretmektir.” diyen Kalkan, özellikle yapay zekâ destekli eğitim araçlarının doğru kullanımı konusunda velilere örnek uygulamalar sundu. Kalkan, velilere, medya okuryazarlığı dersini seçmeleri konusunda da velilere tavsiyede bulundu.
Dijital Oyunlar, Bağımlılık ve Çözüm Yolları
Konferansın en dikkat çekici bölümlerinden biri ise “Dijital Oyunların Sebepleri ve Sonuçları” oldu. Kalkan, bağımlılık yapan oyunların çocuk beyninde dopamin dengesini bozduğunu, bunun da motivasyon eksikliğine, sabırsızlığa ve saldırganlığa yol açtığını ifade etti.
Ailelerin çocuklara ekran kısıtlaması koyarken cezalandırıcı değil yönlendirici bir dil kullanmaları gerektiğini vurgulayan Kalkan, “Teknoloji yasaklanmaz, yönetilir. Çocuğa ekran süresi değil, yaşam süresi kazandırmak gerekir.” dedi.
Kalkan ayrıca, teknoloji bağımlılığının fiziksel rahatsızlıklar (göz yorgunluğu, duruş bozukluğu, uykusuzluk) ve psikolojik sorunlar (anksiyete, depresyon, dikkat eksikliği) gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Bu sorunlarla baş etmenin yolu olarak spor, sanat, kitap okuma ve doğa etkinlikleri gibi alternatiflerin teşvik edilmesini önerdi.
Geleceğin Meslekleri ve Yapay Zekâ Çağında Ahlaklı İnsan Yetiştirmek
Konferansın ilerleyen dakikalarında geleceğin meslekleri ve yapay zekânın etkili kullanımı konusuna değinen Kalkan, “Yapay zekâ araçlarını kullanan değil, yöneten nesiller yetiştirmeliyiz.” dedi.
Mesleki Eğitim Merkezlerinin (MESEM) önemine vurgu yaparak, pratik beceriyle ahlakı birleştiren eğitim anlayışının geleceğin en değerli sermayesi olacağını belirtti.
“Çocuklarımıza ahlakı öğretmeden teknoloji öğretmek, ellerine yönsüz bir güç vermektir.” diyen Kalkan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bilgiye sahip olmak değil, bilgiyi hikmetle kullanmak önemlidir. Ahlakla beslenen bilgi insanı yüceltir; ahlaktan kopuk bilgi ise insanı imha eder.”

Eğitim Yöneticilerinden Destek
Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, projeye verdiği destekle ön plana çıkıyor. “Bilinçli aile, mutlu çocukların yetiştiği bir toplumun temelini atmak için gayret ediyor. Bu proje, sadece velileri değil, öğretmenleri ve öğrencileri de bilinçlendiren bir eğitim seferberliği olduğuna inanıyor ve yıllardır devam ediyor.
TOKİ Köprülü İlk ve Ortaokulu Müdürü Alaattin Deniz ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Erdem-Değer-Eylem Maarif Müfredatı” doğrultusunda hem akademik hem manevi anlamda güçlü fertler yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Deniz, “Yazar Adnan Kalkan’ın yaptığı bu çalışmalar, ailelerimizin bilinçlenmesine büyük katkı sağladı. Kendisine teşekkür ediyoruz.” dedi.
Bu anlamlı etkinlik, Adana’da aile, okul ve toplum iş birliğiyle yürütülen örnek bir proje olarak büyük yankı uyandırdı. Katılımcılara katılım belgesi takdim edildi. Katılımcılar, konferansın sonunda Adnan Kalkan’a teşekkür ederek bu tür bilinçlendirici etkinliklerin yaygınlaşmasını temenni ettiler.

Dijital Çağda Çocuk Gelişimi ve Değer Erozyonu
Konferansın başlamasıyla Adnan Kalkan, teknolojinin çocuk gelişimi üzerindeki etkilerini bilimsel verilerle açıklayarak dijital dünyanın çocukların bilişsel, duygusal ve ahlaki gelişiminde yol açtığı değişimleri gözler önüne serdi.
“Dijital çağ, bilgiye ulaşımı kolaylaştırırken çocuklarımızın ruhsal dünyasında ciddi tahribatlara neden olabiliyor” diyen Kalkan, sosyal medya ve dijital oyun bağımlılığının dikkat dağınıklığı, öfke kontrol bozukluğu, empati eksikliği ve yalnızlaşma gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti.
Ahlaklı ve başarılı çocuk yetiştirmenin sadece okul başarısına indirgenmemesi gerektiğini vurgulayan Kalkan, “Gerçek başarı, karakterle birleşen bilgidir. Çocuğun kalbiyle aklını aynı potada birleştiremeyen hiçbir eğitim sistemi kalıcı sonuç vermez, bakanlığımız yeni müfredatla
bunu amaçlıyor” ifadelerini kullandı.Akademik Başarı ve Değer Eğitimi El Ele
Sunumun ikinci bölümünde Kalkan, “Ahlaklı ve Başarılı Çocuk Yetiştirmenin Temel İlkeleri” başlığı altında ailelerin çocuklarına kazandırması gereken erdemler üzerinde durdu. Özellikle sabır, özdenetim, sorumluluk bilinci, çalışkanlık ve hayatın anlamı kavramlarının çocuğun akademik başarısı kadar kişilik gelişiminde de belirleyici olduğunu vurguladı.
Velilere hitaben yaptığı konuşmada, “Çocuğun ders başarısı, evdeki iletişim başarısıyla doğrudan bağlantılıdır. Ailede sevgi, sınır ve saygı dengesi kurulmadıkça hiçbir aile eğitim modeli kalıcı olamaz.” dedi.

Medya Okuryazarlığı ve Dijital Doğruluk Eğitimi
Kalkan, medya okuryazarlığının günümüz eğitim sisteminin en önemli bileşenlerinden biri olduğunu belirterek, çocukların dijital ortamda doğru bilgiye ulaşma, sahte haberleri ayırt etme ve bilinçli paylaşım yapma becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
“Dijital okuryazarlık, çocuklara sadece teknoloji kullanmayı değil, teknolojiyi doğru, güvenli ve faydalı kullanmayı öğretmektir.” diyen Kalkan, özellikle yapay zekâ destekli eğitim araçlarının doğru kullanımı konusunda velilere örnek uygulamalar sundu. Kalkan, velilere, medya okuryazarlığı dersini seçmeleri konusunda da velilere tavsiyede bulundu.
Dijital Oyunlar, Bağımlılık ve Çözüm Yolları
Konferansın en dikkat çekici bölümlerinden biri ise “Dijital Oyunların Sebepleri ve Sonuçları” oldu. Kalkan, bağımlılık yapan oyunların çocuk beyninde dopamin dengesini bozduğunu, bunun da motivasyon eksikliğine, sabırsızlığa ve saldırganlığa yol açtığını ifade etti.

Ailelerin çocuklara ekran kısıtlaması koyarken cezalandırıcı değil yönlendirici bir dil kullanmaları gerektiğini vurgulayan Kalkan, “Teknoloji yasaklanmaz, yönetilir. Çocuğa ekran süresi değil, yaşam süresi kazandırmak gerekir.” dedi.
Kalkan ayrıca, teknoloji bağımlılığının fiziksel rahatsızlıklar (göz yorgunluğu, duruş bozukluğu, uykusuzluk) ve psikolojik sorunlar (anksiyete, depresyon, dikkat eksikliği) gibi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekti. Bu sorunlarla baş etmenin yolu olarak spor, sanat, kitap okuma ve doğa etkinlikleri gibi alternatiflerin teşvik edilmesini önerdi.
Geleceğin Meslekleri ve Yapay Zekâ Çağında Ahlaklı İnsan Yetiştirmek
Konferansın ilerleyen dakikalarında geleceğin meslekleri ve yapay zekânın etkili kullanımı konusuna değinen Kalkan, “Yapay zekâ araçlarını kullanan değil, yöneten nesiller yetiştirmeliyiz.” dedi.
Mesleki Eğitim Merkezlerinin (MESEM) önemine vurgu yaparak, pratik beceriyle ahlakı birleştiren eğitim anlayışının geleceğin en değerli sermayesi olacağını belirtti.
“Çocuklarımıza ahlakı öğretmeden teknoloji öğretmek, ellerine yönsüz bir güç vermektir.” diyen Kalkan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Bilgiye sahip olmak değil, bilgiyi hikmetle kullanmak önemlidir. Ahlakla beslenen bilgi insanı yüceltir; ahlaktan kopuk bilgi ise insanı imha eder.”

Eğitim Yöneticilerinden Destek
Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü İzzettin Aydın, projeye verdiği destekle ön plana çıkıyor. “Bilinçli aile, mutlu çocukların yetiştiği bir toplumun temelini atmak için gayret ediyor. Bu proje, sadece velileri değil, öğretmenleri ve öğrencileri de bilinçlendiren bir eğitim seferberliği olduğuna inanıyor ve yıllardır devam ediyor.
TOKİ Köprülü İlk ve Ortaokulu Müdürü Alaattin Deniz ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Erdem-Değer-Eylem Maarif Müfredatı” doğrultusunda hem akademik hem manevi anlamda güçlü fertler yetiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Deniz, “Yazar Adnan Kalkan’ın yaptığı bu çalışmalar, ailelerimizin bilinçlenmesine büyük katkı sağladı. Kendisine teşekkür ediyoruz.” dedi.
Bu anlamlı etkinlik, Adana’da aile, okul ve toplum iş birliğiyle yürütülen örnek bir proje olarak büyük yankı uyandırdı. Katılımcılara katılım belgesi takdim edildi. Katılımcılar, konferansın sonunda Adnan Kalkan’a teşekkür ederek bu tür bilinçlendirici etkinliklerin yaygınlaşmasını temenni ettiler.








YORUMLAR