Hikâyesi Olmalı İnsanın…
Hayat sadece yaşanmaz; yazılır. Ve her hayat bir hikâyedir.
İnsan yalnızca nefes alan bir canlı değildir; o, anlam arayan ve ardında iz bırakan bir varlıktır. Her gün, ömrümüzün defterine bir satır düşeriz. Ama sonunda sadece neler yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız hatırlanır.
Ve bir gün, herkesin önüne o büyük soru konur:
“Senin hikâyen neydi?”
Ben Adana'da, Sümer mahallesinde doğdum. İlk okulu Ahmet Karabucak ilkokulunda okudum. İlk yıl çok çekinmiş, korkmuştum. Öğretmenim annemi çağırmış ve benim büyük ihtimalle okuyamayacağımı bile söylemişti.
Ancak ikinci sınıftan itibaren okula uyum gösterip çalışkan bir öğrenci olmuştum. Birinci sınıfta, akran zorbalığına uğrayıp dayak yemem beni sarsmış bir yılımı verimsiz geçirmeme sebep olmuştu. Köyden kente, köyümüzün barajın altında kalması nedeniyle göç eden, farklı mezhebe ve etnisiteye mensup bir ailede dünyaya gelmenin bedelini eğitim hayatımın başında iyi bir dayakla ödemiş ve bu kavramları 7 yaşımda öğrenmiştim. Benim eğitim hikayem böyle başlamıştı. Yılmadım, eğitimime devam ettim.
İlkokul,orta okul ve liseyi Adana'da okudum. Üniversite hayatım tam bir macera idi.
Lise son sınıfta herkes dershaneye gidip, üniversiteye hazırlanırken ben çıkıntılık edip dershaneye gitmedim. Buna rağmen üniversite seçme sınavında, ilk önce Elazığ'ı kazandım, terör nedeniyle okuyamadım. İngiltere'ye gittim. Londra'da dil eğitimi tamamlayıp Liverpool'da bir üniversiteye gittim. Ancak, aniden ortaya çıkan bir sağlık sorunu nedeniyle devam edemeyip Türkiye 'ye döndüm. Sonunda Adana'da, Çukurova Üniversitesinde okuyup, makina mühendisi oldum. Eğitim hayatıma hiç ara vermedim. Yıllar sonra, Sakarya'da işletme ihtisasi yaptım.Sonrasinda yöneticilik, eğitmenlik, araştırma ile eğitim hayatım hep devam etti. Okullardan hiç kopmadım. Öğrendiklerimi, çalışma yaşamındaki deneyimlerimi binlerce seminerle, dersle anlattım benden sonra gelen evlatlarımıza.
Haydi şimdi hikayenin insan hayatındaki önemini anlattığım makaleme geçelim.
1. Eğitim hikayeniz sizin oluşumunuzda en önemli süreçtir.
Bilginin ve Bilincin Hikâyesi
Eğitim, sadece diploma almak değildir. İnsan, okula gittiği gün sadece sıralara değil, hayatın anlamına da oturur.
Mesela…
Sivas’ın Zara ilçesindeki bir köy okulunda, her sabah 3 kilometre yürüyerek gelen Hasan, defterini odun sobasında ısıtarak yazar. Ama asıl sıcaklık, öğretmeni Ayşe Hanım’ın onun gözlerindeki ışığı fark etmesindedir. Ayşe Hanım, Hasan’ın cebine her hafta bir kitap sıkıştırır: Aziz Nesin’den, Dostoyevski’ye… Yıllar sonra o çocuk, yoksul bir köyden kalkıp eğitim fakültesine girer. Ve kendisi gibi çocuklara “Vicdan da öğrenilir,” diyerek öğretmen olur.
2. Çalışma hayatınızın Hikâyesi nasıldı ?
Emek: Alın Terinin ve Onurun Hikâyesi
İş sadece geçim kapısı değildir; bir insanın kendisini ortaya koyduğu alandır.
Ben hep zor çalışma ortamlarında çalıştım. Rekabet, kıskançlık, kötülük ve iyiliklerle dolu bir çalışma hayatım oldu. Birçok yerde çalıştım. Çoğundan, haksızlık, usulsüzlük nedeniyle istifa ederek ayrıldım. Ancak her ayrılık daha güzel bir iş kapısı açtı bana. Çalıştığım yerlerden ve çalışma arkadaşlarımdan çok şey öğrendim. Ülkenin en büyük organize sanayi bölgelerinden birinde bölge müdürlüğü yaptım. Önemli bir ulusal zincir markette;mağaza müdürü, Arge uzmanı ve eğitim sorumluluğu yaptım.En sonunda zincirin genel müdür yardımcılığına kadar yükseldim. Ankara'daki sanayi odasında genel sekreter olarak çalıştım. Herbiri önemli kurumlardı. Çok değerli deneyimler ve anılara sahip oldum.
3. Aşk hikayeniz olmadıysa bu dunya hayatini eksik bırakmışsınız demektir.
Aşk hikayeniz, Kalbin Derinlikleri ve Yükseliş Hikâyesidir aslında.
Aşk, sadece duygusal bir coşku değil; insanı dönüştüren, yücelten veya yakan bir yolculuktur.
" Bir Anadolu lisesinde öğretmenlik yapan Zeynep, okulda tanıştığı Mustafa ile evlenir. Evlilikleri kolay geçmez. Çocukları olmaz, maddi sıkıntılarla boğuşurlar. Ama Zeynep, “Allah bize evlat vermedi ama birbirimizi sevmeyi öğretti,” der.
Öte yandan, aşkla yanıp düşen bir başka hikâye de vardır. Kötü bir ilişkiden sonra içine kapanan bir genç kız, intiharın eşiğine gelir. Ama tam o noktada, bir dernekte gönüllü olarak çocuklara ders vermeye başlar. Kendini unutarak başkalarıyla ilgilenmeye başladığında, kalbi yeniden iyileşir. Aşk onu yakmamış; dönüştürmüştür."
Ya sizin aşk hikayeniz?
Eğitim hayatımızdan, komşudan, arkadaş grubundan veya tesadüfen karşılaşıp, kalbinizi titreten biri olmadı mı?
Şiirler yazdıran, Aşk şarkılarında sizi kendinizden geçiren bir sevgili olmadı mı? Elini tuttuğunuz, kalbinize iyi gelen biri olmadı mı hiç?
4. Kişiliğinizi inşa etmenin hikayesi:
Kimliğin tuğlaları ile döşenen İnsan karakteri, kriz anlarında biçimlenir.
" Babası cezaevine düşmüş, annesi erken yaşta ölmüş olan Mahmut, devlet yurdunda büyür. Lisede öğretmeni onun öfkesini fark eder ve münazara kulübüne yazdırır. Mahmut, yıllar içinde kelimelerle kavga etmeyi öğrenir. Hukuk fakültesini bitirip hâkim olur.
Bir gün karşısına çıkan bir yetim çocuk için karar verirken gözleri dolar: “İnsanların geçmişi olamaz ama geleceği olabilir,” der."
5. Diğer insanlar İçin yaptıklarınızın hikayesi?
Empatinin Eyleme Dönüşmesi Empati, sadece hissetmek değil, hareket etmektir.
"Ankara’da bir lise öğrencisi olan Duygu, her gün okula giderken aynı apartmandaki yalnız yaşayan Ayşe Teyze’nin zilini çalar, yemek bırakır. Kimse ona söylememiştir bunu yapmasını. Ama bir gün Ayşe Teyze hastalanır, hastaneye kaldırılır. Duygu, ziyaretine gittiğinde yaşlı kadının defterinde şu satırları görür:
“Benim kızım olmadı ama Allah her sabah kapıma bir merhamet gönderdi.”
6. Bu dünyaya ve çevreye yapıp, armağan ettiklerinizin hikayesi:
Bir insanın dünyayla kurduğu ilişki, onun kalbini anlatır.
"Muş’un Varto ilçesinde bir köy okulunda görev yapan öğretmen Emrah, her cuma çocuklarla birlikte bir fidan diker. Fidanların yanına karton tabelalara çocukların isimlerini yazar: “Bu senin ağacın.”
Yıllar sonra o okulun bahçesinde 200’den fazla ağaç büyür. Bir öğrencisi Emrah’a şöyle der: “Hocam, biz büyüdük ama önce fidanlarımız büyüdü.”
Aynı şekilde asteğmen olarak askerlik yaptığım Şanlıurfa'da, Şehitlik semtindeki askeri alandaki tepeye, tüm askerlerimize birlikte ağaç dikerek yeşerttik. Önceden bomboş olan tepeyi 20 yıl sonra, Şanlıurfa ziyaretimde, uzaktan yemyeşil bir ormana dönmüş olarak seyrettim uzun uzun. Gurur verici bir deneyimdi.
7. Direniş kültürü: Haksızlık Karşısında Ayağa Kalkma hikayeniz:
Adaletin sesi sustuğunda, zulüm konuşmaya başlar.
Ortaokulda arkadaşları tarafından dışlanan engelli bir çocuk, teneffüslerde yalnız kalır. Ama bir gün sınıfın sessiz öğrencisi olan Elif, onunla oturur, elinden tutar. Diğer çocuklar yavaş yavaş yanlarına gelir.
Yıllar sonra o engelli çocuk üniversite mezunu olur ve mezuniyet töreninde konuşur: “Hayatımı değiştiren biri vardı. Bir el uzatmıştı. Bir gün değil, her gün...”
Bugün dünyanın gözleri önünde Gazze'de uygulanan soykırım için neler yaptınız? Hangi lüksünüzden vazgeçip siyonizmi destekleyen firmaları, ürünleri boykot ettiniz? Kazancınizdan ne kadarını Gazzeli için ayırdınız? Bu katliamlara karşı çıkmak adına kaç paylaşım yaptınız?
8. Allah İçin için yaptıklarınızın Hikâyesi ?
"Gizli yapılan iyiliklerin bir dili vardır.
Bursa’da bir mahallede her cuma bir evin önüne bir poşet bırakılır: içinde süt, ekmek, birkaç temel gıda. Kimsenin görmediği yaşlı bir adam, geceleri mahalleyi dolaşır. Onun verdiği sadakayı kimse bilmez.
Öldüğünde cebinden çıkan tek şey bir kâğıttır:
“Yalnız Allah bilsin yeter.”
Allah için yapılanlar sadece iyilikler değildir. Allahın emanetleri olan dünyamıza katkılarınızı bir düşünün? Toprağa, suya, bitkilere, hayvanlara, mağdurlara...kısaca Allahın emanetlerine neler yaptınız?
9. Peygambere ve size emanet ettiği, Kuran ve Ehli Beytine sadakatinizin hikayesi
Emanete Vefa
Sadakat, sadece sevgiye değil, değerlere de gösterilen bağlılıktır.
Bir kadın, eşini trafik kazasında kaybeder. Üç yetimle kalır. Çalışmaya başlar, ikinci iş bulur, çocuklarını büyütür. Hiçbir yardım istemez. “Eşim bana en kıymetli emaneti bıraktı: çocuklarımız.”
O çocuklar büyüyüp üniversiteye gittiğinde, biri annesine şöyle yazar:
“Sen bize sadece hayat vermedin; dimdik durmanın ne olduğunu öğrettin.”
Kuran'ı anlamak için gösterdiğiniz gayretiniz , İslamı en iyi şekilde yaşamak için çabalarınız, örnek almak için peygamberin mükemmel yaşamını ,ailesini ve sahabeler yaşamlarını arastirmanız çok önemli idi.
10. Ne Biriktirdin?
İnsanın hayat sonunda bakacağı tek şey birikimidir. Ama bu, banka hesabı değil, vicdan defteridir.
Bir genç, yıllar boyunca sosyal medya bağımlısı olarak yaşar. Hayatını fotoğraflarla ölçer. Bir gün telefonunu bırakır, gerçek deftere yazmaya başlar. İlk cümlesi şudur:
“Bugüne kadar her şeyi paylaşmışım ama kendimi hiç yazmamışım.”
11. Günahın ve Tövbenin Hikâyesi
Günah bir çıkmaz gibi görünse de, tövbe ile yön değiştirilebilir.
Bir mahkûm, cezaevinde Kur’an okumaya başlar. İlk okuduğu ayet şudur:
“Allah, kullarının tövbesini kabul eder.”
İçerideyken ailesine mektup yazar: “Beni affedin. Artık yeni bir adam olacağım.”
Çıktıktan sonra bir rehabilitasyon merkezinde gönüllü olur. Geçmişini anlatır ama pişmanlığını anlatmak için bir cümle yetmiştir:
“Artık kötülüğe değil, iyiliğe borçluyum.”
12. Zamanınızı nasıl geçirdiniz? Tüketmek mi, Dönüştürmek mi?
Her gün bir sermayedir. Neye harcadınız?
Elif, günde 5 saatini sosyal medyada geçirirken fark eder ki hiçbir şey üretmemiştir. Telefonunu kapatır. Yazmaya başlar. Bir yıl sonra ilk kitabı çıkar. Röportajda ona sorarlar:
“Nasıl başardınız?”
“Elimi telefon ekranından çektim, kalemime sarıldım,” der.
Hikâyeni Yaz!
Kalemi eline al. Hayatını gözden geçir.
Anlatacak bir hikâyen yoksa, başkaları senin yerine bir şeyler uydurur.
Ama sen yaşadıklarını, değerlerini ve düşlerini yazarsan, o artık sadece bir yaşam değil, bir şahitlik olur.
Unutma:
Bir gün hepsini anlatacaksın.
Ve o gün, nasıl yaşadığını gösteren hikâyen senin kaderin olacak.
YORUMLAR