Aynı Kapının Hikayesi
Bir kapıdan girersin; hayat başka akar içerde,
Bir masa başında oturur, kendi sessizliğini dinlersin.
Yan masada bir yabancı gülümser kaderine,
Aynı çatal bıçakta, bin ayrı ömrün izi vardır bilmezsin.
O sokaktan her gün geçen biri vardır; fark etmez seni,
Bir gül alıp uzatırsın belki, sadece rızkını düşünerek.
Kimine göre garsonsun; kimine göre kalabalığın sesi,
Aynı adreste herkesin payına düşen rol başka bir emek.
Ve tuhaftır işte hayat; aynı yerde bambaşka yazgılar,
Kimi sahibi olur o çatının, kimi misafir gibi kalır.
Birinin günü şölendir, birinin yüreği ağır ağır kanar,
Aynı kapıdan geçer hepsi; kim olduklarını yalnız yollar anlar.
Bir sandalyeye oturursun, bilmeden başkasının anısına,
Daha dün orada biri susarak bir ömrü bırakmıştır.
Bir tabak gelir önüne; kim bilir kimlerin duasıyla,
Aynı tuz, aynı ekmek herkese başka tat taşımıştır.
Ve gün gelir çıkarsın o kapıdan; kimse bilmez ne götürdüğünü,
Kapı hafifçe kapanır, ardında kalan hikâyeni mühürler.
Her geliş bir başlangıçtır, her gidiş bir iz bırakır gönülde;
Hayat dediğin, açıp kapadığın o tek kapıda gizlidir aslında.
Atahan Akata
----------------------------------------------------------------------
Benden Sonrası Şiirdir
Bir gün adım silinse bile kumdan bir iz gibi,
Sözlerim kalır yine, zamanın ağır sessizliği gibi.
Ben geçerim, gece kalır; ben susarım, ses kalır,
Kalbimin kıyısında saklı duran o eski nefes kalır.
Her dize, içimde taşınan ömrün gizli bir aynası,
Düşlerimde büyürken karanlığın bile bir manası.
Bir kıvılcım olur bazen, bazen dağılır küle,
Yine de yürür kendi yolunda, kimseye eğilmeden bile.
Anlamak kolay mı beni? Daldan düşen gölgeyi tutmak gibi,
Rüzgârın yönünü bilmeden ufka koşmak gibi.
Yolum uzun, yüküm ağır; ama bir gerçek hep diri:
Yazdıklarım konuşur benden sonra, ben susunca bile.
Bir gün bir dizenin içinden doğar yine yüzüm,
Sessizliğin kalbinde yankılanır eski sözüm.
Ben giderim, gölgem kalır zamanın ince teline,
Beni anlamaya çalış; şiirde saklıdır gerçeğimin özü yine.
Atahan Akata
----------------------------------------------------------------------
Döner Devran
Bir yanım ateş olur savurur beni geceye,
Bir yanım buz keser, çöker sessizce içime.
Düşerim, kalkarım; sığmaz hiçbir yara biçime,
Kırıldıkça güç verir yalnızlığın ilacı gücüme.
Kederi gülüm diye saklarım sol yanıma,
Nefretin izi değer bazen yorgun kanıma.
Kötüler söz tutmaz; gölge düşürür yanıma,
Yine de eğilmem; doğruluk mühür vurur tanıma.
Her oyun, her yalan çöker bir gün sahibine,
Karanlık bile yenilir kalbin ışık talibine.
Benim payım acıysa, gider sabrın sahibine,
Ve kader, son sözü bırakmaz asla zalimine.
Atahan Akata
----------------------------------------------------------------------
Kararın Bedeli
Kafam yangın yeri… Önümde iki kapı durur,
Biri çağırmaz beni; sanki adımı bile unutur.
Öteki… İçeri alsa mı, yoksa eşiğinde mi unutur?
Bilmiyorum. İçimde bir ses, gerçeği söylemeye bile ürperir, durur.
Asıl mesele kapılar değil aslında,
Tokmağı tutmak değil, eşiğe yaklaşmak da…
Mesele; içeri girdiğimde karşıma çıkacak olan
O gölge mi, o ses mi, yoksa kendimle kalmak mı daha zor bana?
Kararsızlık; bir adımdır, bir adım da vedadır.
Her kapı insanın içindeki bir yaraya çıkar.
Benimki belki umut, belki hüsranla sınar;
Ama bilirim… Her giriş bir doğuş,
Her çıkış biraz daha insanı yaralar.
İki kapı…
Biri susar, biri içimde bir yankı uyandırır.
Her adımın ardında başka bir benliğim yavaşça daralır.
Ve anlarım sonunda: mesele kapı değil,
Sınanır İnsan,
Geçtiği eşiğin ardında kendiyle karşı karşıya kalır.
Atahan Akata
----------------------------------------------------------------------
Korkuların İçinden
Korkularım…
Bazen kötü bir rüya, bazen de içime çöken bir kâbus,
Keşke bir esinti gibi geçse, uğramadan iz bile bırakmazmış.
Keşke gözümü kapayıp açınca bitse, içimdeki o soğuk yokuş,
Ama biliyorum… Korkmak insanca; bazen sessiz bir çığlık, bazen ağır bir uçurummuş.
Bir olamamaktan korkuyorum; yarım kalmaktan, eksik bir nefes gibi,
Ayakta duramamaktan çekiniyorum; düşsem kim duyar sesimi
Belki de her şey gözümde büyüyor, karartıyor gecemi
Ama yine de korkuyorum… Bu duygu bazen gerçek, bazen de benden öte bir iz gibi.
Yine de şunu biliyorum: Korku, insanın içinde saklı duran bir sır,
Her karanlığın ardında küçük bir ışık, “Devam et” diye fısıldayan bir ses var.
Korksam da yürürüm; çünkü cesaret, adım attıkça kendini gösteren bir ışıktır,
Ve biliyorum… Korkularım geçicidir; ama vazgeçmek, ömür boyu kalan en derin yaradır.
Atahan Akata




YORUMLAR