Ve sevinç gösterileri ile iktidardan düşürdüğü Menderes’i
– Rahmetli olduktan sonra – Demirel adı ile iktidara taşıdı.
BİRİNCİ GÜN
“Silahlı Kuvvetler İdareye El Koydu”
Açıklamayı Milli Birlik Komitesi (MBK) yaptı.
9 Mayıs günü süresiz kapatılmış olan Yeni Adana gazetesi, ihtilal ile birlikte bu manşetle çıktı.
“Yeni Adana Tekrar Hizmetinizde” başlığında: “Gazetemiz, TBMM, Tahkikat Komisyonu’nun (On Beşler) yıldırım telgrafı ile sebep gösterilmeden ve sütre tayin olunmadan 9 Mayıs tarihinde neşriyattan men edilmiş, matbaa binamızın her iki tarafı da mühürlenmişti. (…)
Gazetemiz, Garnizon Komutanlığının da işarı üzerine 18 gün sonra tekrar okuyucularına kavuşmuştur…”
Anlıyoruz ki, Yeni Adana gazetesi, kapanmanın dışında tutsak edilmiştir. Ve anlıyoruz ki, kararlar sebet ve süre gösterilmeden alınıyor.
ATANAN ASKERİ VALİ
Aynı gün şehrimize Tümgeneral Kemal Tanca Askeri vali olarak göreve başlamak üzere uçakla gelmiştir.
Tümgeneral Kemal Tanca, Adana Askeri Valiliği ve Garnizon Komutanlığı görevini Ekrem Babacan’dan devralmıştır.
Yeni Adana Gazetesi’ne verdiği beyanatta:
“Adanalıların öteden beri gösterdikleri itidal, basiret ve sükuneti bir vatandaş olarak takip etmekteydim…” (…)
“Bütün kaygı ve gayemiz, memleketin en kısa zamanda en iyi bir şekilde bir idareye kavuşturulmasıdır. Bu konuda Adanalıların yakın desteğini göreceğimden emin olarak kendimi şimdiden bahtiyar addediyorum…”
İLK GÖZE ÇARPANLAR
*Vali Turan kapanlı ile Belediye Başkanı Ali Sepici, “Muhafaza”, Yusuf Ayhan ise “Nezaret” altına alındı. Halk, Silahlı Kuvvetlerin tebliğlerini dinlemek amacıyla, en yaygın iletişim aracı olan radyolarının başına koştu.
*Altıncı Yurtiçi Bölge Komutanlığı tarafından sabah, Vilayet Konağı, Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Binasının önlerine silahlı nöbetçiler konulmuştur.
*Garnizon Komutanı Ekrem babacan, Vali’ye vazifesinin devralındığını bildirmiştir.
Halk, erken saatlerde olduğu gibi radyo başından ayrılmadan olayları gayet olgun ve vakur bir şekilde karşılamıştır.
*Garnizon Komutanı saat 17.00’de Belediye Binasına gelerek şehir hoparlörü vasıtası ile halka seslenmiştir.
*Halk; “Yaşasın Türk Ordusu”, “Yaşasın Türk Askeri”, “Yaşasın Türk Milleti” nidaları ile coşkun tezahüratta bulunmuştur.”
*Şehirde bulunan banka şubeleri içinde muhafız bırakılmak suretiyle kapatıldı. Mevduatlara el konuldu. Banka işlemleri durduruldu.
*Saat 22.00’den sabah 05.00’e kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
*Yeni bir Anayasa hazırlanıyor, TBMM feshedildi.
İKİNCİ GÜN
*İnönü CHP Teşkilatlarına bir genelge gönderdi: “Böyle nazik devrede, sirayet istidadı gösteren intikam hislerinden hususi garaz ve temayüllerden kaçınılmalıdır…”
*Münfesih Meclis Başkanlık Kurulu Üyeleri tevkif olundu.
*Albay Talat Sungur Belediye Başkanı oldu. Ayrıca bölgemiz Kurmak başkanlığı görevini de birlikte yürütecek.
*Kapanan haberleşme araçları olan telgraf ve telefonlar yeniden hizmete başladı.
ÜÇÜNCÜ GÜN
*İçişleri Bakanı Namık Gedik intihar etti. Bıraktığı mektupta: “Uzun bir yolculuğa çıkıyorum. Tekrar Döneceğimi sanmıyorum. Sevgi ile kucaklarım” ifadeleri yazılıydı.
*Bankalar normal işlemlere başladı.
*MBK ilk toplantıda kararlarını açıkladı: “İspat hakkı tanınacak, Partili partisiz herkese eşit muamele yapılacak, parti faaliyetlerine şimdilik ara verilecek, yabancı ülkelere olan taahhütlerimize sadakat gösterilecek.
*Görevden alınan Adana Valisi Turan Kapanlı ile Belediye Başkanı Ali Sepici Ankara’ya götürüldü.
*Gece Sokağa çıkma yasağı kaldırıldı.
*Adanalılar inkılâp hareketini heyecan ve huşu içinde kutladı.
Kutlamalar sırasında Menderes Spor Sarayı’nın tabelası indirildi.
DEMEM ODUR Kİ;
Adanalıların sevinç gösterileri içinde bayram yaptığı detayı ile anlatılmaktadır. Aynı Adanalı bir yıl sonra (1961) yılı seçimlerine katıldı. 12 Milletvekili seçilecekti. Bu 12 milletvekilinin 8’i DP’nin devamı olan Adalet Partisi, 3’ü CHP ve bir de bağımsız kazandı.
Halkın sevinçleri kimseyi yanıltmasın, DP’nin askeri yöntemle alaşağı edilmesini elleri kanayana kadar alkışlayan halkımız, Menderes’in idamına sessiz kaldı ve ilk seçimde onun devamı olan partiyi iktidara getirdi.
Halkın vicdan terazisinin göstergesi alkış ya da sevinç gösterisi değildir.
Menderes de alkışlarla gelmişti, alkışlarla iktidardan düşürüldü.
Ve alkışlarla iktidarsan düşürdüğü Menderes’i de – Rahmetli olduktan sonra – Demirel adı ile iktidara taşıdı.
Demokrasinin askıya alınma yöntemi ne olursa olsun (askeri darbe, monarşik istibdat, yargı) hiçbir zaman halkın vicdanında karşılık bulamamıştır.
Demokrasi yasalarda yazılı bir teferruat ya da duvara asılı bir süs eşyası değildir…
Demokrasi alınan soluk gibidir…
Hiç kimse insan olarak varoluş nedenini yok sayarak insan kalamaz.
YORUMLAR