Muhalefet Etmek, Red Etmek Değildir!

2008 yılında bir arkadaşımla birlikte Kosova’da ticari fırsatları araştırmak için bir gezi düzenledik. Mobilya üretim tesisleri olan Arnavut bir iş insanıyla tanıştık. Bizi yemeğe davet etti. Sohbet sırasında, Kosova’nın 2007’de bağımsızlığını ilan etmesinin ardından bölgede hızlı bir siyasileşme süreci başladığını anlattı. Kendilerinin de yeni kurulmuş bir partileri vardı ve Türkiye’den gelmemiz münasebetiyle bizden siyasi tavsiyeler istedi.

Önce şunu sordum:
“Kosova’nın temel meseleleri nedir?”

Beyefendi iki başlıkta topladı:
1. Kosova’nın uluslararası tanınma problemi
2. Yüksek işsizlik

Bunun üzerine kendilerine, ülkeye bir serbest ticaret bölgesi kurulmasının hem işsizliği azaltmada hem de ülkenin tanınmasını hızlandırmada ciddi fayda sağlayacağını söyledim. Dış yatırımın, çok uluslu şirketlerin varlığının ülkeye hem ekonomik canlılık hem de bir güvenlik şemsiyesi getireceğini ifade ettim.

Söylediklerimi dikkatle dinledi, not aldı. Ancak bir an duraksadı, gözleri boşluğa daldı. Sordum:

“Bir çekinceniz mi var?”
Dedi ki:
“Ramazan Bey… Biz muhalefetteyiz. Bu öneriler iktidardaki Haşim Taçi hükümetine yarar. Bu da bizi zor durumda bırakır.”

Gülümsedim ve şöyle dedim:
“Beyefendi, hükümet başka, devlet başkadır. Siz bu fikri dile getirerek hükümete değil, Kosova Devleti’ne fayda sağlamış olursunuz. Hükümetler geçicidir, devlet kalıcıdır.”

Bu cümle onu derinden etkiledi.
“Ramazan Bey, çok haklısınız. Biz bu ayrımı hiç böyle düşünmemiştik.” dedi.

Bu konuşmadan sonra yıl bitmeden Türkiye’ye geldiler. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir siyasi parti tarafından misafir edildiler, elçilerle ve misyon şefleriyle temas kurdular. Bu sağduyulu yaklaşımları, ilk seçimde halk tarafından takdir edildi ve hükümet ortağı oldular.

Bu hatırayı neden anlattım?
Çünkü muhalefet, her şeye “hayır” demek değildir.
Doğruya karşı çıkmak muhalefet değil; bu, memleketin hayrına mani olmaktır.

Elinizdeki imkânlar, attığınız her adım vatandaşa ya fayda ya zarar olarak döner. Bir doğruyu bildiğiniz halde susarsanız, bir iyiliği gördüğünüz halde desteklemezseniz, bunun hem tarih hem vicdan karşısındaki vebalinden kaçamazsınız.

Ve unutmayın:
Vatandaş, kimin memleket için çalıştığını, kimin sadece koltuk hesabı yaptığını çok iyi görür.