Her Pedal, Bir Umut
Bazı hikâyeler vardır… Başladığı yer, bitmeyeceği yeri fısıldar insana.
2013 yılı… Ali Utku, 6 yaşında bir çocuk. O yaşta bir gülüş… O yaşta bir bakış… Ve sonra, hep 6 yaşında kaldı. 7’sini göremedi.
Baba Kemal Yücel’in yüreğinde o günden beri bitmeyen bir koşu var. Her adımda ona koşuyor. Her çocukta onu görüyor. Her sarıldığı çocuğa “Ali Utku’m” diye sarılıyor. Sanki oğlunun ömrü, başka çocuklara uzanan ellerinde, başka çocukların gülüşlerinde uzuyor.
Kemal’in içinde bir endişe daha var:
Anne babalar, çocuklarının kıymetini yeterince bilebiliyor mu? Her anın, her bakışın, her gülüşün değerini fark ediyor muyuz?

Acı, bazen insanı ya toprağa gömer ya da kanat verir.
Kemal Yücel’e kanat oldu. Binlerce kilometre pedal çevirdi. Yollara düştü. Şehir şehir dolaştı. “Kan verin, kök hücre örneği verin, can verin… Can bulun canlar!” diye seslendi. Onun için her damla kan, bir nefes daha demekti.
Adana’dan başladı, Karadeniz’in yağmurunda ıslandı, Trakya’nın ayazında üşüdü, Güneydoğu’nun kavurucu sıcağında terledi.
3.800 kilometre oldu, sonra 7.000 kilometre… En son 7.500 kilometreyi geçti.
Yeri geldi bisikleti çalındı, yeri geldi geceyi çadırda geçirdi. Ama durmadı. Çünkü her pedal, başka bir çocuğun yaşaması demekti.

Her gördüğü çocukta Ali Utku’yu gördü.
Her kahkahanın içinde Utku’nun sesi vardı.
Pedalları çevirirken, sanki karşısında nefes nefese koşan oğlu vardı. İşte bu yüzden yorulmadı.
Yolculuğun sonunda, oğlunun mezarına vardığında… Belki de asıl varış noktası buydu: Sadece kendi oğlu için değil, yüzlerce çocuk için pedal çeviren bir baba.
Ve bize kalan şu cümle:
Umut, bazen acının içinden doğar.
Bir baba, oğlunu toprağa verdikten sonra bile, ona koşmaya devam edebilir.
Biz ise, kan vererek, kök hücre örneği vererek, organ bağışında bulunarak bu koşunun bir parçası olabiliriz.
Belki de, başka Ali Utkular hep 7 yaşına ulaşsın diye…
Sevgilerimle Kemal'im...
Sevgilerimle Kemal'im...
YORUMLAR