Önsöz:
"Samimi bir niyet, eldeki imkânlara rağmen gerçekleştirilemeyen en iyi işten daha kıymetlidir."
Hayatı 360⁰ Derece Yaşamak ve Anlamak
İnsanın kendini ve hayatı anlaması, dış dünyayı çözmesinden çok daha zordur. Çünkü insanın içinde akıl, kalp, his ve niyet gibi farklı katmanlar vardır. Bunları ayrı ayrı bilmek, bir araya getirmek ve uyum içinde kullanmak, hikmetli bir hayatın anahtarıdır.
Hayatı 360⁰ derece yaşamak, işte tam da bu katmanları dengede tutmakla mümkündür.
Dokuz temel unsur vardır ki, bunlar birbiriyle iç içe geçmiş daireler gibi insanın varoluşunu şekillendirir.
Akıl kapasitesi zihinsel çerçevemizi çizer.
Muhakeme kabiliyeti doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayırır.
Kavrama vüsati olayları geniş bir ufukla değerlendirme gücüdür.
Feraset görünmeyeni sezebilme kudretidir.
Sezgi mantık yürütmeden yol gösteren iç sestir.
His kalbin titreşimleri ve duyguların anlık yankılarıdır.
Duyarlılık başkasının hâlini hissetme ve ona karşı incelik gösterme yetisidir.
Niyet bütün bu katmanları yönlendiren öz iradedir.
İstişare kendi dışımızdaki akıllarla birleşip doğru kararları güçlendirme yoludur.
Dokuz temel unsur vardır ki, bunlar birbiriyle iç içe geçmiş daireler gibi insanın varoluşunu şekillendirir.
Akıl kapasitesi zihinsel çerçevemizi çizer.
Muhakeme kabiliyeti doğru ile yanlışı, hak ile batılı ayırır.
Kavrama vüsati olayları geniş bir ufukla değerlendirme gücüdür.
Feraset görünmeyeni sezebilme kudretidir.
Sezgi mantık yürütmeden yol gösteren iç sestir.
His kalbin titreşimleri ve duyguların anlık yankılarıdır.
Duyarlılık başkasının hâlini hissetme ve ona karşı incelik gösterme yetisidir.
Niyet bütün bu katmanları yönlendiren öz iradedir.
İstişare kendi dışımızdaki akıllarla birleşip doğru kararları güçlendirme yoludur.
Her daire diğerinin içine girer; birinde eksiklik olursa bütünlük bozulur. Akıl muhakemeye, muhakeme kavramaya, kavrama ferasete, feraset sezgiye, sezgi hisse, his duyarlılığa, duyarlılık niyete, niyet istişareye dayanır. Zincirin halkaları gibi, daireler birbirine eklenir; aralarındaki bağ zayıf kalırsa insanın içsel uyumu sarsılır.
İşte insan bu daireleri iç içe ve mutlak bağlantılı bir şekilde yaşadığında, yani aklıyla kalbini, ferasetiyle sezgisini, hisleriyle duyarlılığını, niyetiyle istişaresini dengeye oturttuğunda, kemale doğru yol alır. Kemâlâta (olgunluğa) giden yol, dairelerin tam ve uyumlu birleşiminden doğar.
Hayatı 360⁰ derece anlamak ve yaşamak, sadece kendi içsel katmanlarını tanımak değil; çevresindeki insanlarla, kainatla ve dünyayla kurduğu dengede de kendini ortaya koymaktır. Akıl, kalp ve niyetin birleşimi, insanı hem kendine hem de başkalarına karşı sorumlu kılar. Bu bütünlük, insanı kemale taşır ve hayata dair derin bir farkındalık kazandırır.
Son Söz
"Hayatı bütün katmanlarıyla kavrayabilen insan, kendi dairesini tamamlar; aklı, kalbi ve niyeti uyum içinde birleştiğinde, kemale giden yolun kapısı aralanır.
YORUMLAR