Üst Levha:
“Her müdahale, kendi sınırını bilmezse, harabiyet getirir.”
Butlan Olan Sorular ve Müdahalenin Harabiyeti
İnsanlık tarihi boyunca en büyük tahribatlar, çoğu kez iyi niyetle veya düzen kurma arzusuyla yapılmıştır. Doğada, toplumda ve ailede kendi dengesi içinde işleyen sistemler, insan eliyle müdahaleye uğradığında ekosistem bozulmuş, düzen dağılmış, kültür zayıflamıştır.
Ekosisteme Müdahale ve Sonuçları
Tabiat, kendisine emanet edilen dengeyi koruma kudretine sahiptir. Ormanları budayan, suları yönlendiren, iklimi zorlayan insan, kısa vadede kazanç elde etmiş görünse de uzun vadede kendi geleceğini tüketmiştir. Toplum da böyledir: Gelenek, mahremiyet ve kültür, kendiliğinden işleyen bir ekosistemdir. Buraya dışarıdan dayatma ve mühendislik girerse, köklü birikim zayıflar, güven kaybolur, bütünlük yara alır.
Butlan Olan Sorular
Her mesele, vuku bulduktan sonra konuşulmaya değerdir. Varlık bulmamış, masaya gelmemiş, yalnızca ihtimal dairesinde dolaşan konuların tartışılması, köksüz bir ağacı sulamaya benzer. Kadim öğreti der ki: “Yanlış sorudan doğru cevap çıkmaz.” Varlığı olmayan bir şey hakkında hüküm yürütmek butlandır, yani yok hükmündedir.
Hikmetin Sessizliği
Bazı meseleler vardır ki konuşuldukça büyür, tartışıldıkça meşruiyet kazanır. Oysa susmak, hiç gündeme almamak, bazen en kuvvetli reddiyedir. İnsan, her soruya cevap vermekle yükümlü değildir. Hikmet, hangi sorunun hakikate hizmet ettiğini, hangisinin butlan olduğunu ayırt edebilmektir.
Hâsılı;
İnsan elinin dokunduğu her yerde tamir niyetiyle başlayan müdahale, çoğu kez harabiyetle sonuçlanmıştır. Doğada, toplumda ve ailede korunması gereken en temel ilke şudur: “Hüküm, vuku bulana göredir; olmayanı tartışmak butlandır.” Bu düstur, insanın haddini bilmesini, hakikati korumasını ve fitneden uzak durmasını sağlar.
Alt Levha:
“Varlığı olmayanı tartışmak, butlanı meşrulaştırmaktır; hüküm, vuku bulana göredir.”
“Varlığı olmayanı tartışmak, butlanı meşrulaştırmaktır; hüküm, vuku bulana göredir.”
YORUMLAR