Mardin’den Amerika’ya: Kutsala Uzanan Eller Kırılsın!
Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı’nda yaşadığım bir olay bana çok şey anlattı.
Bir turist uygunsuz kıyafetle içeri girdi. Rehber Loruna örtünmesini söyledi. Turist inatla tekrar açılınca Loruna sertçe haykırdı:
“Burası ibadet yeridir! Saygı duymuyorsan defol!”
Turist ve arkadaşları saldırıya kalkıştı. Ama Loruna geri adım atmadı. Rahip ve biz araya girdik, olayı yatıştırdık. Sonra Loruna’ya sordum:
“Niye bu kadar sert çıktınız?”
Cevabı tokat gibiydi:
“Atalarımızın kutsalına kimse hakaret edemez!”
Ve düşündüm…
Bir Süryani kadın mabetlerine böylesine sahip çıkarken biz Müslümanlar camimize, ezanımıza, bayrağımıza aynı hassasiyeti gösterebiliyor muyuz?
Belki de bu yüzden acı çekiyoruz, bu yüzden haksızlığa uğruyoruz.
Unutmayalım:
Kutsalına sahip çıkmazsan, kutsalın da sana sahip çıkmaz.
Bugün ABD’de Kur’an-ı Kerim’i yakmaya cüret eden zihniyetin yaptığı sadece bir dine değil, tüm insanlığa saldırıdır.
Böylesine alçak bir hareketi en sert şekilde kınıyorum.
Bir kitabın sayfalarını yakabilirler, ama onun ışığını asla söndüremezler. Kur’an, yüreklere kazınmıştır.
Ve biz, kutsalımıza sahip çıktıkça, o da bize sahip çıkacaktır.
YORUMLAR