“Gençliği Kaybetmek, Devleti Kaybetmektir”
Bir milletin yıkılışı toprağını kaybettiğinde başlamaz… Asıl yıkılış, ahlakını, edebini, hayasını kaybettiğinde başlar. Çünkü ahlak gidince iman zayıflar, haya unutulunca toplum çürür, sonunda geriye sadece ismi kalmış bir millet kalır. Bugün acı gerçekle yüz yüzeyiz: Bir nesil elimizden kayıyor!
Düşünün…
Anneye “sus”, babaya “konuşma” diyen bir gençlik…
Edep bilmeyen, haya tanımayan, sosyal medyanın sahte kahramanlarına hayran olan bir nesil…
Dizilerin yozlaştırdığı, ekranların uyuşturduğu, kültüründen kopmuş bir gençlik…
Bu sadece ailelerin meselesi değildir. Bu, devletin de meselesidir! Çünkü gençlik kaybolursa, devlet de kaybolur.
Bugün binlerce gencimiz üniversite bitiriyor. Ellerinde diplomalarla “atama” bekliyor. Elbette devletin adaletli istihdam politikaları olmalı. Ama gençlerimiz de sadece “devlet bana iş versin” diyerek hayatı beklemekle geçirmemeli. Bir zamanlar imkânsızlıklar içinde alın teriyle helal rızkını arayan, sabırla ve onurla çalışan bir nesil vardı. Şimdi ise çalışmayı hor gören, sabretmeyi bilmeyen, her şeyi hazır isteyen bir anlayış yükseliyor.
Ama burada sadece gençleri suçlamak kolaycılık olur. Devlete de büyük görev düşüyor!
Devlet, sadece iş kapısı değil; aynı zamanda ahlak kapısını koruyan bir çatı olmalı. Gençliği çürüten dizilere, yozlaşmış kültüre, sosyal medyanın kirli etkisine karşı set çekmek zorundadır. Çünkü milletin en büyük hazinesi altın, petrol, makam değil; ahlaklı ve imanlı gençliğidir.
Kimseyi incitmeden ama gerçeği söylemek zorundayız:
Evet, devlet istihdamda adaleti sağlamalı.
Evet, eğitim ezberden kurtarılmalı, hayata hazırlamalı.
Ama bunlardan daha önemlisi: Ahlakı, edebi ve imanı koruyacak bir gençlik vizyonu kurulmalı. Çünkü diploması olan ama haya bilmeyen, makam sahibi olan ama adalet bilmeyen, zengin olan ama vicdanı olmayan bir neslin kime ne faydası olacak?
Bugün herkes şapkasını önüne koyup sormalı:
• Aile, evladına mal mülk mü bırakmalı, yoksa edep mi?
• Genç, diplomasıyla mı övünmeli, yoksa ahlakıyla mı?
• Devlet, sadece yollar mı yapmalı, yoksa gençliğin kalbine de yol açmalı mı?
Unutmayalım: Ahlakı kaybeden millet geleceğini kaybeder. Gençliğini kaybeden devlet ise, kendi varlığını kaybeder!
Lütfen dikkat!, “Gençlik giderse, yarın da gider!”
YORUMLAR