İsrail’i büyütme tezgâhları
Kaynak: Türkgün Gazetesi
Yazar: Yıldıray Çiçek
Bazıları, İsrail’i masumlaştırmak için bugün Gazze’de yaşanan vahşetin 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısıyla başladığını iddia ediyor. Böylece, İsrail’in ondan öncesinde sanki şiddet yanlısı olmayan, uslu, terbiyeli ve hukuka saygılı bir devletmiş gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Oysa İsrail, o günü yalnızca kendi soykırımını meşrulaştırmak için kullanmaktadır. Eğer elinde silah bulunan Hamas mensuplarıyla savaşmak yerine kundaktaki bebekten yaşlıya kadar masum sivilleri öldürüyorsan, bu planlı bir soykırımdır.
İsrail, 14 Mayıs 1948’de kuruluşunu ilan etti. Aynı gün ABD, İsrail’i resmen tanıdı. İşte o tarihten itibaren ABD-İsrail ittifakı, Ortadoğu’da savaşların, işgallerin, kaosun ve istikrarsızlığın temel inşacısı hâline geldi. Filistin topraklarını işgal ederek büyüyen ve Filistinlilere zulmederek genişleyen İsrail, bugün 7 Ekim 2023’ü dünya kamuoyunu susturmak için bir propaganda malzemesi olarak kullanmakta; işlediği hukuksuzlukları, vahşeti ve soykırımı onunla örtbas etmeye çalışmaktadır.
ABD ise o tarihten itibaren, “Büyük İsrail Devleti”ni inşa etme hedefi doğrultusunda Ortadoğu’daki her gelişmeyi kendi çıkarları ve bu proje ekseninde şekillendirdi. Bölgedeki her işgalin, çatışmanın, savaşın ve soykırımın arka planında ABD’nin eli vardır; hepsinde de İsrail’in güvenliği ve genişlemesi esas alınmıştır.
ABD-İsrail ikilisi, din maskeli ya da ideoloji maskeli kurulan terör örgütlerini de bu planın taşeronu olarak yıllardır kullanmaktadır. Türkiye, Irak, Suriye ve İran’ı meşgul etmek, kaosa sürüklemek ve zayıflatmak için sahaya sürülen PKK; sadece Müslüman kanı döken DEAŞ ve benzeri örgütler hep aynı hedefin parçalarıdır. Siz hiç sözde “cihat” iddiasıyla ortaya çıkan DEAŞ’ın İsrail’e saldırdığına şahit oldunuz mu? Müslüman çocuklar öldürülürken, Müslüman şehirler yıkılırken, gerçek cihat şimdi lazım değil mi?
ABD Başkanı seçilmeden önce Donald Trump ne diyordu?
“IŞİD’i Başkan Obama kurdu. IŞİD’in kurucusu o. Çarpık Clinton da IŞİD’i onunla birlikte kurdu.”
Şimdi ise aynı Trump, işgal ve soykırım planlarını kendi yönetiminde “DEAŞ (İŞİD) ile mücadele” kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Mahir Kaynak ne diyordu?
“Diyorlar ki, terör örgütleri yeni bir devlet kurma derdinde. Hayır efendim, yanlış. Hiçbir örgüt devlet kuramaz. Ortadoğu’daki tüm örgütler, Büyük İsrail Devleti kurulsun diye kurulmuştur.”
ABD-İsrail ikilisi, YPG’yi (PKK) de bu hedef doğrultusunda taşeron olarak kullanmaktadır. ABD, “Büyük İsrail Devleti” yolunda Suriye’den toprak parçası koparabilmek amacıyla YPG’yi silahlandırmış, eğitmiş ve stratejik olarak konumlandırmıştır.
İsrail’in bu tür terör örgütlerini “Size devlet kuracağız” diye motive etmesi de ayrı bir kurnazlıktır. Netanyahu’nun, Kürtleri istismar eden terör örgütlerini, “Kürt halkı cesur ve ılımlı bir millet; kendi kaderini tayin etme hakkını kazanmışlardır. Bir devlet kurmayı hak ediyorlar.” şeklinde gaza getirme çabası, “Büyük İsrail Devleti” için kullanılacak potansiyeli garanti altına alma amacını taşımaktadır. Arzı Mevud haritaları bunun ispatıdır. İsrail, kurulduğu günden beri bu planını sistemli biçimde uygulamaktadır.
O yüzden “İsrail 7 Ekim 2023 tarihinde harekete geçti” propagandalarına aldanmayın. Büyük bölümü Müslüman olan Kürtlerin, Müslüman katliamı yapan Siyonistlere dikkat etmesi ve tuzaklarına düşmemesi hem dini hem de insanlık görevidir. İşte bu yüzden “Terörsüz Türkiye” süreci, aynı zamanda Kürtleri ABD ve İsrail’in kanlı planlarından kurtarma hedefini de kapsamaktadır.
YORUMLAR