BOYKOTUN VİCDANİ GÜCÜ
ADANA’DAN YÜKSELEN İNSANLIK ÇIĞLIĞI:
Zulmün gölgesi dünyayı sardığında, vicdan sahibi her insan bir an durup sorar:
“Ben bu haksızlığın neresindeyim?”
İsrail’in masum çocukları, kadınları ve sivilleri hedef alan insanlık dışı saldırıları, yalnızca bir coğrafyada değil, tüm insanlığın vicdanında derin yaralar açıyor. Sessiz kalmak, bu zulme ortak olmaktır. İşte bu yüzden boykot, yalnızca ekonomik bir yaptırım değil, bir vicdan haykırışıdır.
“Ben zalime ortak değilim! Alın terimi onun silahına dönüştürmem!” deme cesaretidir.
Adana’dan Yükselen Vicdan
Adana Sivil İnisiyatif Meclisi’nin öncülüğünde okullarda başlatılan boykot hareketi, bu vicdan çığlığının en güçlü yankılarından biri oldu. Çocuklarımıza sadece matematik ve fen değil; merhamet, adalet ve insanlık onurunu da öğretmeliyiz. Çünkü bir çikolata, bir içecek ya da bir kalem sadece bir ürün değildir. O ürünün ardındaki hikâye, ya zulme ortak olmaktır ya da adaletin yanında durmaktır.
Okullarda Siyonist İsrail ve destekçisi firmaların ürünlerini boykot etme kararı, bir alışveriş tercihi değil, ahlaki bir duruştur. Küçük adımlar, büyük değişimlerin tohumudur. Bugün kantinde yapılan bir alış veriş tercihi, yarın dünyada adaletin sesi olabilir.
Umuda Yakılan Meşale
Adana Sivil İnisiyatif Platformu, bu kutsal yolda bir umut ışığı yakıyor. İsrail’in soykırım utancına destek veren firmalara karşı başlatılan boykot çağrısı, sadece bir eylem değil, insanlığın sesidir. Okullarda, hastanelerde ve kamu kurumlarında bu ürünlerin satışının durdurulması, çocukların tertemiz gözleriyle zulme karşı bilinçlenmesi, bir annenin evladını koruma içgüdüsüyle eşdeğerdir.
Her öğrencinin birleşip “BU HAKSIZLIĞA DUR!” demesi, insanlığın onurunu koruma mücadelesidir. Boykot, ekonomik bir kararın ötesinde; bir babanın evladını kurtarmak için gösterdiği fedakârlık gibi duygusal, bir vicdan mücadelesidir.
Sınırları Aşan Bir Çağrı
Bu hareket sadece Adana ile sınırlı kalmamalı; Türkiye’nin dört bir yanına, hatta dünyaya yayılmalıdır. Çünkü boykot, tüketimden ibaret değildir; kalplerimizin, vicdanlarımızın ve dualarımızın birleşmesidir. Zulme sessiz kalmak, zulmün bir parçası olmaktır. Boykot ise bu sessizliğin en gür haykırışıdır.
Teşekkür ve Umut
Adana Sivil İnisiyatif Platformu’nun lideri ve İHH Adana İl Temsilcisi Mahmut ERASLAN ile platformun tüm bileşenleri, bu mücadelede bir meşale yaktınız. Kararlılığınız, yüreklerimizdeki umudu yeşertti. Siyonist İsrail’in zulmüne ve soykırımına karşı duruşunuz, her birimizin gözyaşını ve duasını yanınıza aldı.
Bu sevda büyüyecek, bu mücadele kazanacak. Çünkü bu sadece bir boykot değil; insanlığın onurunu, masumların gözyaşını koruma davasıdır. Belki bu mücadele yüzyıllar sürecek, ama zulüm ilelebet devam etmeyecek.
Gözyaşlarımızla…
Adana’dan yükselen bu ses, tüm dünyaya umut olsun.
Selam ve dua ile…
YORUMLAR