Biliyorsunuz ben bir CHP uzmanıyım. Dolayısıyla en çok okunan yazılarım CHP ile ilgili olanlardır.
Uzun zamandır CHP ile ilgili bir şeyleri yazmıyor olmam onları takip etmediğimden değil, biraz geriden ve geniş açıdan olayları görmeye çalışmamdan kaynaklıydı.
Bugün Adana özelinde genel bir CHP yazısı yazmak istiyorum.
***
Cumhuriyet Halk Partisi'nde işler yolunda gitmiyor.
Parti karışmış durumda. Özellikle belediye başkanlarına yönelik operasyonlar ve bazı belediye başkanlarının tutuklanarak cezaevine gönderilmesi sonrasında işler daha da karıştı.
Genel Merkez açısından bakıldığında yaşananların Genel Başkan Özgür Özel'in işine geldiği açık.
Daha önce hep Ekrem İmamoğlu'nun gölgesinde kalan Özel, Silivri'den talimat aldığı zamanlardan arta kalan vaktinde kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul ettirebilmek için çok çalışıyor.
Zaman zaman da "Hırsızın hiç mi suçu yok?" diyen kendi milletvekilleri ve belediye başkanları veya parti yöneticileri ile uğraşmak zorunda kalıyor.
Böyle zamanlarda parti içi demokrasi gibi söylemlerin de ne kadar havada kaldığını gösteriyor. Daha dün CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır; "Yatıyoruz Silivri kalkıyoruz Silivri. Ülkenin bu kadar sorunu varken biz bunlarla uğraşıyoruz. Baklava kutularına rüşveti ben mi koydum?" şeklindeki sözlerinden dolayı kesin ihraç istemiyle disipline verilmişti. Bunun üzerine Çakır, "Siz beni kovamazsınız ben istifa ediyorum" diyerek istifa dilekçesini Genel Merkez'e gönderdi.
Bu olay da gösteriyor ki Genel Merkez yönetimi, içerideki farklı sesleri yönetemiyor. Sesler kesildikçe çığlıklar yükseliyor.
***
Genel Merkez’de bu çalkantılar olur da Adana süt liman durur mu?
Adana'daki CHP’lilerde acayip bir panik havası var.
Ve takdir edersiniz ki panik, en çok içerdeki düzeni bozar.
Zeydan Karalar’ın tutuklanmasıyla başlayan olaylar, basit bir kriz değildi. Bu, örgütün içinde yıllardır biriken güç mücadelelerinin patlamasıydı. Çünkü Zeydan Karalar sadece bir belediye başkanı değil yerelde partiyi ve medyayı avucunun içinde almış bir 'tek adam'dı.
O’nun yokluğu yalnızca bir koltuğun boşalması değil; koordinasyonun da çökmeye başlamasına neden oldu. Onun bırakmak zorunda olduğu alanı birileri kendi adamlarıyla doldurmak için mücadele vermeye başladı. Parti içinde biraz söz sahibi olmak isteyen herkes "Ben de varım!" diye ortaya çıktı. Hayat boşluk kabul etmez. Boşluk olursa işler tıkanır. Sahada aksamalar olur. Ve o aksamalar, vatandaşın gözünde güvensizliğe döner.
***
Peki il yönetimi ne yaptı? Kurultay öncesi pazarlıklarla, listelerle, PM hedefleriyle meşgul oldu. Sahayı ihmal etti. Anıl Tanburoğlu beklenen vizyonu ortaya koyamadı. Zeydan Karalar’ın noterine dönüştü. Yani bir lider yerine bir vekalet makamı. Bu, örgüt için ölümcül bir rehavete neden oldu. Hal böyle olunca Tanburoğlu bugün partide kimseye sözünü dinletemez duruma geldi.
***
Dahası var.
Burhanettin Bulut CHP'nin Genel Başkan yardımcısı. Bu şehirde birisinin sözü geçecekse elbette bir belediye başkanının değil Genel Başkan Yardımcısının sözü geçerdi ama bunu bazı emir erleri kabul etmeyince Adana adına kurultay büyük bir hezeyanla sonuçlandı.
***
Sadece Genel Merkez ya da İl yönetiminde değil CHP'li belediyelerde de işler iyi gitmiyor.
Kırsaldaki ilçeler biraz gözden ayrı olunca gönülden de ayrı oluyor o yüzden çok konuşulmuyor ama bize gelen bilgileri kamuoyu duysa sanırım kırsaldaki belediye başkanlarının da başı çok ağrır.
Şu an iddia derecesinde olduğundan ve bu iddiaların gerçekliğini araştıracak bir motivasyonu kendimde bulmadığımdan bunları bir kenara bırakalım da merkeze bakalım.
Seyhan zaten bitmiş durumda. İkinci bir cümle bitik Seyhan Belediyesi için israf olur.
Çukurova'da başkan ile ilgili bazı iddialar belki de hükümetin belediye başkanları üzerindeki operasyonlarının halkta; "Hep CHP'li Belediyelere operasyon yapılıyor" yanlış algısına yenik düştüğünden şimdilik Çukurova'da beklenen operasyona girişilemedi.
Yüreğir ise kaynayan kazan.
Geçtiğimiz aylarda görevinden uzaklaştırılan ve Zeydan Karalar'ın ilçede olup biteni öğrenmek için Ali Demirçalı'nın yanı başına eklemlendirdiği bir isim bugün Belediyedeki personelin yer değiştirmesini bile açıkça yazıp başkana cephe alabiliyor.
Talimatın kimden geldiğini bilmesek de tahmin etsek yüzde yüz isabetle tuttururuz. Belli ki emir büyük(!) yerden.
Pekiyi! Neden Demirçalı? Çünkü; Demirçalı'nın Ak Parti'ye geçeceği iddiaları her geçen gün daha yüksek perdeden söylenmeye başladı. Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşmüştü Ali Demirçalı. Adana'daki 29 Ekim resepsiyonunda bir milletvekilinin Ali Başkan'a; "Senin yerin Ak Parti" demesine gülümseyerek karşılık vermesi bana bazı gelişmelerin olabileceği sinyalini de vermişti.
***
Şahsen Zeydan Karalar'ın yakın bir zamanda hapisten çıkabileceğini düşünüyorum ancak çıksa bile Belediye Başkanlığı makamına oturamayacak bir durumda salıverileceğine dair bazı söylemler duyuyorum.
Doğru mudur, yasa ne der bilemem ama seçimlere kadar mevcut isimlerle yola devam edilirse CHP içinde en öne çıkacak kişi Ali Demirçalı olacaktır. Burhanettin Bulut ile de arayı iyi tutarsa o zaman Demirçalı yeni dönemde CHP'nin Adana Büyükşehir'deki en büyük kozu olur. Bununla birlikte Ak Parti'ye geçmesi halinde Yüreğir'in yeniden Ak Parti yönetimine hazırlanmasına ön ayak olur ve o zaman da Ak Parti'nin Büyükşehir'deki adayı olur.
Demirçalı kurt bir siyasetçi. Sessiz ve derinden gidiyor. Şimdiye kadar önemli bir iş yapmasa da adı hep tartışmalarla anılsa da Demirçalı'nın yolu diğerlerine nazaran daha açık görünüyor. Önümüzdeki günlerde CHP'li isimleri daha çok konuşacağız.
***
Bir partinin büyüklüğü, krizlere verdiği cevapla ölçülür. CHP’nin bugün ihtiyacı olan şey, iç çatlağı büyütmeyen bir tavır, net iletişim, disiplinli bir örgüt yönetimidir ama ne görüyoruz?
Kulisler, restleşmeler, karşıya kart atmalar. Bu görüntü, seçmene “biz kendimizle uğraşıyoruz” mesajı gönderir. Seçmen bunu affetmez.
Sonuç: Eğer CHP Adana’da yeniden güven inşa etmek istiyorsa; dedikoduları azaltacak, hizmeti artıracak, sorumlulukları netleştirecek. Yoksa iç çekişmeler, en sonunda sandıkta cevap bulur. Ve o cevabı kimse geri alamaz.




YORUMLAR