Kurtuluş KILINÇ

Kurtuluş KILINÇ


Zor Anlayanlar İçin Kolay Bir Yazı

15 Mayıs 2025 - 15:24


Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmasıyla başlayan, PKK’nın kendini fesih kararıyla ivme kazanan Terörsüz Türkiye süreci, ülkemizin yarım asırlık kanayan yarasına bir neşter vurdu. Kimi "geç kalınmış" dedi, kimi "siyasi manevra"… Ama gerçek şu: Terörsüz Türkiye artık bir hayal değil, "Yaşanabilir Türkiye"nin kapılarını aralayan somut bir proje. Peki bu süreç neden bu kadar kritik? Gelin bu yazıda kalemizin el verdiği, aklımızın yettiği gibi müzmin muhalefet ve tatlı su solcularının da anlayabileceği şekliyle bu süreci değerlendirelim. Belki de; "Barış benim ne işime yarayacak? Zaten ben savaşmıyorum ki!" sığlığındaki sesi çok çıkan azgın azınlık mensuplarına da bir şeyler anlatmış oluruz.

 
Devlet Bahçeli çıktı dedi ki:
“Öcalan çıksın, PKK’yı feshettiğini açıklasın.”
Kandil değil, TBMM çözüm yeriymiş.
 
Sonra ne oldu?
Abdullah Öcalan mektup gönderdi.
“Silahları bırakın, PKK kendini feshetsin,” dedi.
 
Cumhurbaşkanı Yardımcısı da çıktı,
“Terör örgütü silah bırakıyor,” dedi.
 
Yani yıllar sonra yeniden bir çözüm havası.
En çok kullandıkları ifade; Terörsüz Türkiye…
Ama bu sefer adını koymamışlar.
"Çözüm" demiyorlar, "barış" da demiyorlar.
Ama olan biten, çözüm süreci gibi bir şey.
 
Siyaset Ne Diyor?
 
Erdoğan: “Tarihi fırsat.”
Özgür Özel: “Silah bıraksınlar, destekleriz.”
DEM Parti: “Biz zaten destekçisiyiz.”
MHP: "Artık geri dönüş yok!"
 
Yani kimse karşı çıkmıyor gibi.
İktidarı, muhalefeti el ele.
Bir eksik var: azgın azınlık.
Onlar yine; "Hükümet dünyanın en iyi işini yapsa da karşı çıkarız" havasındalar.
 
Terör Biterse Ekonomi Ne Olur?
 
Terör biterse yatırım gelir.
Turist gelir.
Beyin göçü durur.
Savunma bütçesi küçülür.
Trilyonlarca lira cepte kalır.
Cepte de kalmaz.
Kalmasın da zaten.
Okula, hastaneye gider.
Hizmete gider.
 
Barış Olursa Ne Olur?
 
İç göç azalır.
Köyüne dönen olur.
Tarım ve hayvancılık artar.
Güneydoğu canlanır.
İnsanlar toprağını bırakmaz.
Bir de tabii 'barış ortamı' demek...
İhracat demek.
Yeni diplomatik kapılar demek.
 
Eee! Nereden Biliyoruz Bu Sefer Olacağını?
 
Çünkü bir kere ağzımız yandı.
PKK’lıların da sempatizanlarının da ağzı yandı.
Zaten başka seçenekleri de kalmadı.
Ya barış yapacaklar ya yok olacaklar.
Şimdi farklı mı?
Şimdilik herkes ciddi.
Herkes temkinli.
Ama herkes üzerine düşeni yapar gibi görünüyor.
 
Tatlı Su Solcularına ve Kafatasçılara da Lafım Var; Gölge Etmeyin
 
"Devlet teslim oldu!" diyen var.
"Bahçeli de çözümcü mü oldu?" diyen var.
"Bu hükümet taviz mi veriyor?" diyen de var.
Yazının başında da yazdığım gibi;
"Ne işimize yarayacak? Ben zaten savaşmıyorum ki” diye safça soran da
"İstemezük"çü azgın azınlık da
Her şeye muhalif tatlı su solcuları da
Kafatası milliyetçileri de eksik değil.
Bunlar tabi artık alıştığımız şeyler. İlgi budalaları.
Marjinal söz aşıkları…
Bir kısım milliyetçi: “İntikam almadan olmaz”
Bir kısım solcu: “AKP barışa bile ihanet eder” diyor.
Yüreği yanan başta şehit aileleri ve gaziler ile Diyarbakır anneleri gibi çocuğu kandırılarak dağa çıkarılan anneler ise barışın olması için dua ediyor.
Biz en iyisi şöyle diyelim:
Barış isteyen sabırlı olsun.
Kargaşa isteyen yol alsın.
Silahlar sussun da…
Ülkemiz rahat bir nefes alsın.
 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum