ŞİMDİ NOLACAK
Yaklaşık olarak iki hafta süren Soykırımcı İsrail ile İran arasında ki çatışmalar ABD Başkanı Trump’ın devreye girmesiyle birlikte sona erdi. Zoraki de olsa taraflar arasında bir ateşkes sağlandı.
Tarihe 12 Gün Savaşları olarak geçecek bu sürecin bugünden sonrasına başta bu iki ülke olmak üzere Ortadoğu ve Dünya Ülkelerinin geleceğine nasıl bir etkide bulunacak!
Başka bir deyişle, Şimdi Nolacak?
İsrail Hava Kuvvetleri tarafından 12 gün boyunca herhangi bir Hava Gücü olmayan İran’a tüm gücü ile yüklenmesine karşın asıl istediği emeline ulaşamadı.
Devrim sonrası 40 yıldır ABD Ambargosu nedeniyle Hava Kuvvetleri ve Savunma Sanayinde çok geri kalmış bir İran karşısında, İşgalci İsrail Uçakları ve ABD destekli hava unsurları ile topyekün bir saldırıya geçen Siyonist İşbirlikçiler İran’a karşı istedikleri sonuca ulaşamadıkları için dayatmacı bir ateşkes ile savaşa son verdiler.
Şimdi bu 12 gün süren savaşın danışıklı bir dövüşten ibaret yani Kurgu olduğunu düşünmeyi bir kenara koyalım. Ortalama bir akla göre zaten böylesine hem maddi anlamda hem de manevi olarak pahalı bir tiyatro çok makul bir senaryo olamazdı.
Özellikle Siyonist İsrail’in 7 Ekim tarihinden bu yana Filistin Topraklarında ki Vahşi Soykırımına yönelik tam da tüm dünyada tepkiler oluşmaya başlamışken İran topraklarına saldırması farklı bir senaryo yazıldığına dair önemli ipuçları vermektedir.
Son dönemlerde gerek Sivil Toplum Hareketleri gerekse İspanya ve İtalya gibi kalburüstü ülkelerin İsrail Soykırımına göstermiş olduğu tepkiler Dünya Kamuoyunda ciddi bir tepki oluşmasına neden olmuştu.
Deyim yerindeyse artık ABD ve diğer Siyonist güçlerin dahi savunmakta güçlük çektiği İşgalci İsrail Rejimi İran’a saldırmak suretiyle bir taşla birkaç kuş vurmak hedefiyle hamle yapmıştı.
Ancak İsrail, gerek MOSSAD gerekse Siyonizmin emrindeki diğer istihbarat birimlerinin üst düzey istihbari bilgilerine karşın Kolu Kandı Kırık İran’a karşı gerçekleştirmiş olduğu bu iki haftalık savaşta adeta sınıfta kaldı denilebilir.
Siyonist İsrail, adeta Dimyata pirince giderken elinde ki bulgurdan oldu diyebiliriz. Bırakın bir taşla birkaç kuş vurmayı elindeki kuşların da kaybolmasına neden oldu.
Uzun yıllardır Filistin Topraklarını işgal eden ve Mazlum Filistin halkına Soykırım uygulayan ve adeta yıkılmaz denilen İsrail’in İran ile girmiş olduğu bu 12 gün süren savaş nedeniyle maskesi düştü!
İsrail’in aşılmaz denilen Demir Kubbesi İran tarafından atılan füzelerle adeta delik deşik edildi. İsrail’e saldırmaya dahi cesaret edemeyen ülkeler bu savaşın ardından muhakkak daha farklı düşüneceklerdir.
Başta işgal ettiği coğrafyadaki komşu ülkeler olmak üzere, tüm dünya ülkelerini kendisine düşman eden Siyonist İsrail rejiminin Mahalle Kavgasında Façası Çizildi diyebiliriz.
Bu savaş aynı zamanda turnusol kağıdı etkisi gösterdi. Mahallenin Korkulan Kabadayısı olarak görülen İsrail her an herhangi bir ülkenin saldırısı karşısında büyük bir handikabı olduğunu gözler önüne serdi.
Bu saatten sonra İsrail’in korku salan saldıran güç olmaktan ziyade başta komşu ülkelerle olmak üzere daha dostane ve ılımlı bir siyaset geliştirmesi gerekecektir.
İsrail için, takke düşmüş kel görünmüştür!
İran’a yapılan mesnet dışı Nükleer Silah suçlaması yine dünya kamuoyunda ABD hariç başka bir ülke tarafından karşılık bulmamıştır. Bu durum yine İsrail için büyük bir kayıp olarak eksi hanesine yazılmıştır.
Arzı Mevud Hayali ile yaşadığı coğrafyaya tehdit oluşturmak haricinde herhangi bir gündemi olmayan İsrail için pekte iyi bir sürece girilmedi.
Soykırımcı İsrail artık savunmaya geçmekle kalmayıp kaybetmiş olduğu Yıkılmaz Güç ünvanını yeniden kazanmak için büyük bir çaba göstermek durumundadır.
Bunun yanı sıra Filistin meselesinde de bu saatten sonra daha dikkatli olmak durumundadır. Keza artık tüm dünya İsrail’in Filistin Halkına yaşattığı vahşeti görmezden gelmeyecektir.
İran için ise yeni bir sayfa açılmıştır diyebiliriz. Şia Siyasetini gütmeyi bir kenara bırakarak asıl rakiplerinin dahası düşmanlarının kim olduğunu görmek suretiyle yeni politikalar geliştirmeleri gerekir.
İran Devleti, Müslüman bir ülkenin mezhep ayrılığı üzerinden politika gütmesinin ne denli yanlış olduğunu bu son süreçte çok iyi anlamış ve gereken dersi çıkarmıştır.
İran bu saat itibariyle ABD Ambargosunu kaldırmanın orta yolunu bulmalı ya da alternatif çözümlerle başta Hava Kuvvetleri olmak üzere Savunma Sanayisini geliştirmek zorundadır.
Bu konuda en güzel ve başarılı örnek ise yanı başındaki komşusu Türkiye olmalıdır. Tüm bu gelişmeler göstermektedir ki Türkiye’nin özellikle son 15 yılda Savunma Sanayi alanında izlediği yolun ve politikalarının ne denli yerinde ve doğru olduğuna şahit oluyoruz.
Son söz ise Güzel Ülkemin muhalefetine. S400 Füzeleri ne işimize yarayacak?
Bize kim, niye saldıracak diyecek? Muhalefetin siyasi ciddiyetten ne denli uzak olduğunun en büyük ispatıdır diyebiliriz.
Bu saatten sonra Ortadoğu Coğrafyası çok şeylere gebe diyebiliriz. Ancak her doğum sancılı olur bunu pekala biliyoruz.
Bu nedenle başta Türkiye olmak üzere tüm dünya ülkelerini Özgür Filistin için siyaset sahnesine davet ediyoruz.
Beklenen zafer yakındır İnşaAllah!
Selam ve Dua İle…
YORUMLAR