Korkut DABAN

Korkut DABAN


TERÖRSÜZ TÜRKİYE YOLUNDA

06 Mayıs 2025 - 11:05

Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi bilir!
Kabadayı lügatına dair bir söz ile yazıma başlıyorum. Öyle ki ben kendimi bildim bileli ideolojik olarak İbn-i Haldun’un “Coğrafya Kaderdir” sözüne muhalif yaşadım. Adeta bu fikre karşı bir direniş gösterdim dersem yalan olmaz!
Coğrafya nasıl kader olabilirdi Kİ?

Oysa son dönemde bu karşı duruşun yerini yaşımızın Kemal’e ermesi ile birlikte teslimiyete dahası kabullenişe dönüştü.

Düşünün çocukluk evresini saymazsak 40 yıllık bir ömürde asırlara sığmayacak badireler ve felaketler yaşadık. Deyim yerindeyse 40 senede 400 senelik tecrübe edindik.

Bu millet saymakla bitmeyecek ibretlik olaylar yaşadı. Film senaryolarına taş çıkaracak hikayeleri bizzat yaşadı. Başkalarının yazmış olduğu senaryolarda figüran oldular.
Peygamber torunlarının katledildiği sürekli ateş çemberi olan bu coğrafya da, hayatta kalma mücadelesine Ömür deniyordu.

Babalar ve evlatların henüz hayatın baharında birbirlerine veda ettiği coğrafya…
Genç yaşlarında hayat arkadaşlarından ayrı düşen eli öpülesi kadınların ve yitirdikleri evlatlarının acılarıyla feryatları gökyüzüne çıkan Annelerin yaşadığı hüzün kaplı topraklar…
Her güne yaşama umuduyla uyanan, ancak kör bir kurşuna veya mayına kurban olma ihtimali ile hayatta kalma mücadelesinin ne olduğunu bilir misiniz?

Henüz 13-14 yaşında bıyığı terlememiş, oyuna hasret delikanlı çocukların sırtına binen yükün ağırlığını kim bilebilir? Oyun oynama çağında Dağları mesken tuttular…

Daha dün gibi değil miydi Çanakkale, Trablus ve Filistin. Teri terine, kanı kanına karışmış kadim bir milleti ne çabuk birbirine düşman ettiler!

Haçlı Seferlerine karşı asırlar boyunca tek vücut olan bu yüce milleti ne ara bu denli kindar birbirine kırdırdınız?

Ve bu yüzden kabul ediyorum hem de yüksek sesle haykırmak istiyorum…
Coğrafya Kaderdir!!! Hem de ne kader.

Akif’in deyimiyle; Emperyalist Batı “Tek dişi kalmış canavar” olarak, misyonunu göstermiş tüm gücüyle Anadolu Coğrafyasını hedef almıştı. Bu öyle bir savaştı ki ne kurşun ne de barut kullanıldı.

Kardeşi kardeşe kırdıran bu savaşta Mezhep ve Etnik Kimlikler kurşundan da baruttan da daha etkili olmuştu. Aynı evde iki kardeş Sağcı ve Solcu olarak birbirine düşman olacak duruma gelmişlerdi. Aklın devre dışı kaldığı kötü zamanlardı.

Çanakkale de son yudum suyunu birbirine ikram eden Şehitlerin Torunları bugün birbirine kanlı bıçaklı düşman olmuştu. Anadolu Topraklarını yurt yapan Sultan Alparslan bugünleri görse ne derdi acaba?

Tüm bu anlamsız sebeplerden ötürü, medeniyetin öncüsü olarak tanımlanan, Kadim Anadolu İnsanı hiç olmadık sorunlar ve sıkıntılara gark oldu.

Bugün sadece son 20 yılda kendisi ve kaderi ile kısmen de olsa baş başa kalan bu Aziz Millet bırakın rahatlamayı geçmişte olduğu gibi bilim ve teknoloji alanında yapmış olduğu çalışmalar ile aslına rücu etmiştir.

Özellikle savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda dünya pazarlarında yer bulmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra Uluslararası Arenada başta kendi coğrafyası olmak üzere Garantör ülke konumuna gelmiştir.

Bugün Türkiye Yüzyılı Hedefleri doğrultusunda toplumsal barışın sağlanması için gelinen noktada çok ciddi bir mesafe kat edilmiştir.

Artık daha fazla anaların yüreklerinin yanmaması ve Önkuzuların sebepsiz yere ölmemesi için Terörsüz Türkiye için adım atma zamanıdır.

Son yirmi yılda bu Kadim Millet çok büyük badireler atlatmakla kalmayıp FETÖ gibi çok büyük ihanet şebeklerinin oluşturduğu prangalardan kurtulmuştur.

Türkiye’nin uçuşa geçmesi noktasında geriye kalan tek engeli aşması artık an meselesi. Çözüm Sürecini baltalayanlar bugün çok şükür yoklar. Bu nedenle mevcut Toplumsal Barış Süreci için oluşan olumlu ortamı desteklemek hepimiz için aslında bir vebaldir.

Bu vesileyle ömrünü Barışa adamış Sırrı Süreyya ÖNDER’E Allah’tan rahmet diliyoruz. Öyle bir zamanda hayata veda etti ki! Ne söylesek anlamsız! Daha fazla canlar yanmasın analar ağlamasın diye Kritik Kalp Ameliyatını erteleyen ÖNDER ülkesinin huzuru yolunda canı ile bedel ödedi!

Her kritik süreçte olduğu gibi bu kritik dönemi de sabote etmek isteyenler olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki; bu sefer bu toplum geçmişten gerekli dersi almıştır.
Bu nedenle temennimiz ve beklenen odur ki en yakın zamanda Terör Örgütü kendini feshetmek suretiyle Terörsüz Türkiye yolunda ilk adımı atacaktır.

Bu vesileyle son 40 yılda bu sorunun çözümü için can veren bedel ödeyen başta Turgut ÖZAL olmak üzere tüm Ölmüşlerimizi ve Ön kuzularımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.

Selam ve Dua ile…

 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum