Hazreti Ali Radıyallahu Anh’ın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Kardeşinin hakkını gasp eden, haramzade bir hırsızdan farksızdır”
“Kardeşinin hakkını gasp eden, haramzade bir hırsızdan farksızdır”
Toplumumuzun sırtına yapışmış, vicdanları tedavülden kalkmış gibi davranan, maneviyatı maske gibi kullanan ve “kardeşlik” kelimesini sadece çıkarı için dillendiren bir güruh var aramızda. Bunlar öyle bir kamufle olmuşlardır ki adeta yakalamak çok zor.
Peki kimlerdir bunlar?
Gizli haramiler
Peki kimlerdir bunlar?
Gizli haramiler
Onlar gürültüyle yürümez ve gelmezler; sükût içinde sızarlar hedef menfezlere ve mecralara. Ahtapot gibidirler bunlar. Zehirli sarmaşıklar bile bunların yanında masum kalır. Gülerken diş gösterip, arkandan mezar kazan bu insan tipini anlamak; toplum sağlığı, ruh temizliği ve ahlaki direniş için şarttır.
Makalemizi İstanbul’da Eminönü’de tanıştığımız ve üç yıldır görüştüğümüz, çevirilerle anlaştığımız, erkek kuaförü Meksikalı dostumun Jose’nin dertlerinden yola çıkarak, iç dünyasından esinlenerek, empatik hislerle yazdım. Çevremizde varsa o güruhtan, onların daha net görülmesi için, içyüzlerini ifşa etmek için kaleme aldım. Çünkü dünya üzerinde yaşayan milletler, ırklar, kültürler farklı olsa da yaşananlar benzer oluyor. Çünkü fail insan; nefsi olan, kayabilen, değişebilen ve daha nice kötü şeylerin peşine koşabilecek bir varlıktır.
Makalemizi İstanbul’da Eminönü’de tanıştığımız ve üç yıldır görüştüğümüz, çevirilerle anlaştığımız, erkek kuaförü Meksikalı dostumun Jose’nin dertlerinden yola çıkarak, iç dünyasından esinlenerek, empatik hislerle yazdım. Çevremizde varsa o güruhtan, onların daha net görülmesi için, içyüzlerini ifşa etmek için kaleme aldım. Çünkü dünya üzerinde yaşayan milletler, ırklar, kültürler farklı olsa da yaşananlar benzer oluyor. Çünkü fail insan; nefsi olan, kayabilen, değişebilen ve daha nice kötü şeylerin peşine koşabilecek bir varlıktır.
Harami Zihniyetin Profili
Bu güruh genellikle kendini “kurtarıcı”, “uyanık”, “üst akıl”, “akil insan” olarak konumlandırır. Çok sinsi bir şekilde nefes alan bu “döner gevşeklerin” bilinç altlarında yatan temel psikolojik bozuklukları şöyle ifade edebiliriz:
Paranoyaklardır
Herkesin kendisine tuzak kurduğuna inanır. Sürekli bir tetikte olma ve takviye kuvvetlerle (!) geriyi kollama çabasındadırlar. Lakin aslında tuzak kuran, kurduran ve kudurtan da kendisidir. Şüphe hastalığına yakalanmış bu zihinler, herkesi düşman görür, dostluğu bir taktik olarak kullanır. Ustalıklarını uzun yıllar sergiler ve gizler. Kardeşim, dostum, yoldaşım gibi kelimler birer ihanet kandırmacası ve paranoyasıdır.
Herkesin kendisine tuzak kurduğuna inanır. Sürekli bir tetikte olma ve takviye kuvvetlerle (!) geriyi kollama çabasındadırlar. Lakin aslında tuzak kuran, kurduran ve kudurtan da kendisidir. Şüphe hastalığına yakalanmış bu zihinler, herkesi düşman görür, dostluğu bir taktik olarak kullanır. Ustalıklarını uzun yıllar sergiler ve gizler. Kardeşim, dostum, yoldaşım gibi kelimler birer ihanet kandırmacası ve paranoyasıdır.
Narsist Olmakta Üzerlerine Yoktur
Kendini olduğundan büyük, hatasız ve dokunulmaz sanır. Eleştiriye tahammülsüzdür, çünkü hakikati yalnızca kendisi tekelinde zanneder. Şimdi bazı kimseler bu yazımızı haber ajansı gibi dört bir kola iletip olmayan şeylerin paranoyaklığına girişip, narsist duygularına bir yenisini ekler ve uykuları kaçarcasına planlara “devamkeeee” diyerek yılan gibi yaşamlarına devam ederler.
Pragmatizmin Kurucusu Bile Sönük Kalır Yanlarında: Amaca giden her yol mubahtır anlayışıyla hareket ederler. Gerekirse kardeşini harcar, gerekirse makamları kullanır. Çünkü vicdan değil menfaat pusulasıyla yol alırlar.
Sözde Maneviyat, Özde Tehdit
Bu güruh için Kur’an, çıkarına uyduğu sürece baş tacıdır. Hadisler, rakiplerine sopa olması için vardır. Tasavvuf ise bir dekor; Mevlana’yı dillerine dolarken, Şems’i kuyuya atan karakterleri yaşatırlar. Usta kullanıcılardır. Yaptıkları bu kötü hareketlerle de inanca ve imana mesafeli olmayı dillendiren kimselere sebep olurlar. İlim meclislerinden ayak kestirirler, duyarlılığı sıfıra indirirler. Her daim “fırçalama kültürü temsilcisi ya da yetkili bayisi” olarak insanları tehditkâr kelimeleriyle sıkıntıya çekerler.
Kendilerine göre hata kabul ettikleri şeyleri yapan kimselere; "Allah seni kahreder" cümlesi, onların argümanıdır. Duanın yerini lanet, tebliğin yerini tehdit almıştır. Ellerinde bir ‘dua listesi’ yoktur; ‘beddua listeleri’ vardır.
Sohbet ve toplantı halkaları değil, fitne çemberleri oluştururlar. Aynı masa etrafında oturur, sonra o masayı mezara çevirirler.
Kardeşlik Adeta Maskedir
Bu harami güruh, kardeşliği ticaret ortaklığı, güveni teslimiyet, birlikteliği kurbanlık olarak görür. Onlara göre:
"Kardeşim" dedikleri, ilk fırsatta çelme takacakları kişidir. "Birlikte yürüyelim" dedikleri yol, yalnızca kendi iktidarlarına çıkan bir yoldur. Emanet, onlar için emanet değildir, ganimettir. Verilen/alınan görev onlar için kullanılacak bir fırsattır.
Bir Haraminin Operasyon Rehberi
Harami güruhun çalışma biçimi, sistematik ve sinsidir. Yaşımız ve sosyal çevremizin genişliği tecrübelerimizden yola çıkarak bu güruhun genellikle şu stratejileri izlediklerini sıralayabiliriz:
- Evvela yanaşır ve yakınlaşır, sonra da sır alır.
- Rakip gördüklerini yalnızlaştırır, iftiralarla itibarsızlaştırır.
- Kendini hep “mağdur” olarak lanse eder, aslında bir numaralı zalimdir.
- Bilgi elde eder, biriktirir ama kullanımı da hikmet için değil, şantaj içindir.
- Yüzüne gülüp, seni başkalarına hedef gösterir. Arkadan arkaya öyle senaryolar kurgularlar ki diliniz tutulur.
Peki, Haramiliğin Sosyal Yıkımı
Bu tür kişiler ve yapılar, sadece bireyleri değil, kurumları ve toplulukları da çökertir. Çünkü:
- Güven duygusunu yok ederler.
- Samimiyeti çıkarcılığa çevirirler.
- Adaleti hileyle değiştirirler.
- Tevazuyu ezikliğe, fedakârlığı ahmaklığa dönüştürürler.
- Ve sonunda ardında dağılan aileler, paramparça ekipler, küskün gönüller bırakırlar.
Direnişimiz Ahlaki ve Manevi Temizliğin Neferleri Olarak Devam Etmelidir
Sükût etmemiz, haramileri daha da cesaretlenir. Oysa ki onlara karşı;
- Maneviyatı hakiki yaşayanlarla saf tutmalıyız!
- Kardeşlik dilini, adaletle beslemeliyiz!
- Her şeye rağmen susmamalıyız, çünkü her suskunluk bir sonraki ihanete davetiye çıkarır!
- Harami maskesini indirmek için, hakikati çekinmeden dile getirmeliyiz!
"Sizi Gidi Haramiler Sizi!"
Ey kardeşliğe kumpas kuran, dostluğa mayın döşeyen, kalpleri kirleten kişi/güruh:
Senin adın ne olursa olsun, yaptığın haramilik sabittir. Yüzün güler, kalbin kinle yanar; dilin dua eder gibi görünür, içinde fitne saklıdır. Ama bil ki, haram lokmayla kurulmuş hiçbir tuzak ebediyen ayakta kalmaz!
Son olarak onlara şöyle seslenelim hadi!
Unutmayın Ey Haramiler!
İhanetin tarihi olur, ama geleceği olmaz.
Anlamı: "İçinizde öyleleri var ki, konuşmaları hoşuna gider. Ama kalpleri en azılı düşman gibidir."
El Bakara/204
El Bakara/204
Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN
Eğitimci Sosyolog
YORUMLAR