Sokak Hayvanları Meselesinde Tarihi Bir Çözüm Önerisi
Sokak hayvanları meselesi aynı zamanda ciddi bir kamu harcaması problemidir. Belediyelerin barınak kurması, işletmesi ve sürekli bakım yükü, hem bütçeleri zorlamakta hem de kalıcı çözüm üretmemektedir. Oysa mahallelerin doğal yaşam alanı olarak düzenlenmesi halinde bu maliyet büyük ölçüde ortadan kalkar. Hayvanların kendi alanlarında, kontrollü ve kayıtlı şekilde yaşamaları barınak ihtiyacını azaltır, kamunun üzerindeki yükü hafifletir. Gönüllülere verilecek sınırlı destekler, restoran ve yemekhane artıklarının uygun biçimde değerlendirilmesi, düzenli temizlenen beslenme noktaları ve düşük maliyetli kulübelerle hem hayvan refahı sağlanır hem de belediyeler yüksek harcamalardan kurtulur. Bu yaklaşım bir masraf değil, düşük maliyetli ve kalıcı bir düzen kurma iradesidir; kente yük bindiren değil, kente medeniyet kazandıran bir modeldir.
Sahipsiz Değil, Mahalleye Zimmetli Canlar
Sokak hayvanlarının sahipsiz olarak tanımlanması, sorumluluğun belirsizleşmesine yol açmıştır. Bu öneri, hayvanları sahipsiz olmaktan çıkarıp mahalle ölçeğinde ortak sorumluluk alanına dahil etmeyi hedeflemektedir. Muhtarlıklar, kendi sınırları içerisindeki hayvanların sayısını, sağlık durumunu ve yaşam alanlarını bilmekle yükümlü olmalıdır.
Gönüllülük: Başıboş Değil, Eğitimli ve Denetimli
Gönüllülük hayati önemdedir ancak mutlaka eğitim ve denetimle desteklenmelidir. Muhtarlık koordinasyonunda oluşturulacak eğitimli gönüllü gruplar, beslenme düzenini sağlamak, sağlık sorunlarını bildirmek ve olası riskleri erken tespit etmekle görevli olmalıdır.
Kent Hayvanı Gerçeğini Kabul Etmek
Her hayvan aynı değildir. Travmalı, alan koruyan ya da insanla uyumlu farklı davranış biçimleri vardır. Belediyeler, veteriner ve davranış uzmanlarıyla birlikte her hayvanı ayrı değerlendiren bir sistem kurmalıdır. Çözüm, tek tip uygulamalar değil, duruma uygun müdahalelerdir.
Kötü Niyete Karşı Sessiz ve Net Duruş
Hayvanlara bilinçli zarar veren davranışlar toplumsal güvenliği tehdit eder. Beslenme noktalarının izlenmesi, hızlı bildirim mekanizmaları ve caydırıcı uygulamalarla bu tür eylemlere karşı net bir duruş sergilenmelidir.
Korkan İnsanları Yok Saymadan Çözüm
Korku da gerçektir ve yönetilmelidir. Okul çevreleri ve çocuk parkları güvenli alanlar olarak planlanmalı, hayvanların doğal yaşam alanları net biçimde belirlenmelidir. Böylece gerilim düşer, uyum artar.
Sonuç: Bu Bir Medeniyet Testidir
Sokak hayvanları meselesi ne ideolojik bir tartışma ne de geçici bir gündemdir. Bu konu şehirlerin kültürüyle, insanın canlıyla kurduğu ilişkiyle ilgilidir. Düşük maliyetli, akılcı ve kalıcı çözümler mümkündür. Önemli olan bu iradeyi gösterebilmektir.





YORUMLAR