İsrail'in Tuzağa Düştüğü Proje: Sumud Flotilla
Öngöremediğimiz veya birçoğunun öngördükleri nedenlerden dolayı, İsrail'in "din sarhoşluğu" etkisiyle geri dönüşü olmayan, Ortadoğu'daki varlığını sonlandırmaya yönelik bir yola girmiş halde. İnsanlığın içinden süzülmüş, canını bir ceviz kabuğu kadar küçük bir gemiye yüklemiş, tüm sevenleri ve sevdikleriyle vedalaşmış bir grup insan, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı tanımı ve tarifi olmayan dehşetin hakikatini duyurmak üzere ölüme, ateşe, pupa yelken koşmaktalar. Motivasyonları, Gazze özelinde insanlığı kurtarmak, insan onurunu kurtarmak, bütün dünyayı uyarıp, zulüm ve cinayet çarkını bertaraf etmek.
Görüldüğü kadarıyla İsrail tarafı bu irşat ve uyandırma gemilerini, hem de bütün dünyanın gözü üzerindeyken, bütün dünya GPS üzerinden, uydu üzerinden ve kahraman aktivistlerin canlı yayınları, açıklamaları yapılırken, gemilere ve içindekilere saldırı yapmayı düşünüyor, planlıyor.
Geçmiş zamanlarda bir rahip ile büyücünün hikâyesi anlatılır. Genç çocuk bazen rahibe, bazen büyücüye gider. Rahip çocuğa Allah'ın birliğini, o zamanki peygamberin Allah'ın resulü olduğu öğretisini anlatır. Büyücü ise büyü yapmayı ve şeytaniliği öğütler. Nihayetinde çocuk rahibin yolunda giderek artık herkese açıktan Allah'ın bir olduğunu, firavun veya eşdeğer kralın ilah olmadığını, rab olmadığını ilan eder. Kral bu çocuğun öldürülmesine emretse de bu bir türlü gerçekleşmez. Çocuk kral’a teklif eder: şehrin ortasına, herkesin görebileceği bir yere yüksekçe bir taht yapmasını ve kralın bizzat kendisinin ok atarak öldürmesini… Kendini ancak bu şekilde öldürebileceğini anlatır. Taht kurulur, kral eline oku alır, yayı gerer, çocuğun kendisine söylediği gibi: "Gencin rabbinin adıyla" diyerek oku atar. Ancak kral bunu kısık bir sesle söylediği için attığı ok gencin göğsüne çarpar ve yere düşer. Kral gence, kendisini kandırdığını, yalan söylediğini hiddetlenerek söyler. Genç, yüksek sesle herkesin duyacağı şekilde söylemesini ister. Kral aynı gencin dediği gibi yüksek sesle: "Gencin rabbinin adıyla!" diyerek oku atınca ok gencin kalbine saplanır ve orada şehit olur. Ancak halk arasında bir uğultu başlar, gencin öldürülememesi konusu herkesin dilindedir. Halk bunu duyunca, gencin rabbi anlattığı gibi gerçekmiş; kral zayıf ve yalancı bir rab, bir ilahmış. Bu, artık on binlerce insanın tasdik ettiği bir gerçek olunca, kralın da orada bir gücü kalmamış ve saltanatı yıkılıp gitmişti.
Evet, bu hikâye özeti aslında maksadımızı anlatmaktadır. İsrail ve yönetimi, dünyanın tüm medya gücünü kullansalar, binlerce film yapsalar, dizi yapsalar anlatamayacakları İsrail gerçeğini kendi elleriyle, kendi fiilleriyle net olarak ortaya koymuşlardır. Jiroskop gibi daima düz durmaya zorlayan bir alet gibi, insanların vicdanları doğru olanın, hak olanın yanında olma eğilimi taşır. Dünyanın her tarafında vicdanların isyan ettiği, her dilde ve her mezhepte ortak nefret edilen bir millet haline gelmesi, İsrail'in ve entelektüellerinin, din adamlarının ortak kararıydı.
Sonuç olarak, herkes geleceğini kendi eliyle hazırlıyor.
Hikâye kaynağı (Hadis): Mümin Genç
YORUMLAR