YÜCELERDEN GELEN MEKTUPLAR
تَأَمَّلْ سُطُورَ الْكَائِنَاتِ فَإِنَّهَا
مِنَ الْمَلَإِ الْأَعْلَى إِلَيْكَ رَسَائِلُ
Teemm el sutûra’l-kâinâti fe-innehâ
mine’l-mele’i’l-a‘lâ ileyke resâilün.
(Ey insanoğlu; özellikle ey akıl nimetiyle donatılan mü’min!)
Kâinattaki satırları —enfûsî, Kur’ânî ve âfâkî âyetleri— iyi düşün ve iyi oku.
Zira bunlar; doğru okunması gereken satırlar, âyetler, olaylar ve bu eşsiz düzendir.
Yüce Allah’tan sana; okuyasın, anlayasın ve düşünesin diye gelen mektuplar (mesajlar)dır.
Kur’ân âyetleri, insandaki muhteşem enfûsî âyetler ve insanı kuşatan âfâkî âyetler; insanoğlunun iki cihan saadeti içindir.
Âlemin göz bebeği ve fihristi olan insanoğlu, özellikle mü’min, bundan gafil yaşayamaz.
Başta Kur’ân-ı Kerîm’in kutlu mesajlarını, Rasûlullah Efendimizin parlak sünnetinin işaretlerini; insan bedeninde bulunan kalbin ve diğer organların vazifesini, bizleri kuşatan kâinat âyetlerini bir mü’min, imkân dâhilinde anlamadan ve doğru okumadan nasıl rahat edebilir?
Kâinata anlam ve ruh veren ilâhî vahiy; insanı insan yapan ve onu tekrîme vesile olan akıl, düşünce ve ruh; güneş, ay ve yıldızlar; zaman ve bütün bunlar…
İnsan gafletten kurtulsun, fıtratının üzerindeki tozu silsin, tefekkür ve tedebbür etsin, kendine gelsin diye lütfedilmişken; insanoğlu bu mesajlara kulak vermiyorsa, o zaman ne ile ilgileniyor ve ne ile meşgul oluyor?
Bir mü’minin; yücelerden gelen, kendi bedeninde bulunan ve kendisini kuşatan âfâkî mesajlara kulak vermesi, bütün bunları vesile kılarak mânen yüce Allah’a yaklaşmaya gayret etmesi, kul olmasının bir gereğidir.
Ey Yüce Allah’ım!
Derin uykudan ve gafletten kurtulmak için; biz kullara yaraşan ve yakışan amelleri yapmak, mesajları kabul etmek, tahlil etmek, düşünmek ve gerekeni yerine getirmek hususunda bizlere ve bütün mü’min kardeşlerimize yardım eyle. Âmîn.
Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü
18/12/2025 – Perşembe




YORUMLAR