BEŞ GÜN
الْأَيَّامُ خَمْسَةٌ
يَوْمٌ مَفْقُودٌ، وَيَوْمٌ مَشْهُودٌ،
وَيَوْمٌ مَوْلُودٌ، وَيَوْمٌ مَوْعُودٌ،
وَيَوْمٌ مَمْدُودٌ.
El-eyyâmu hamsetun:
Yevmun mefkûdun, ve yevmun meşhûdun, ve yevmun mevlûdun, ve yevmun mev‘ûdun, ve yevmun memdûdun.
Günler beştir:
Geride bıraktığımız gün, içinde bulunduğumuz gün, yarın, ölüm günü ve kıyamet günü.
Dün geçti, artık geri gelmez.
Bugün, içinde yaşadığımız gündür.
Yarın ise gelip gelmeyeceği belli olmayan gündür.
Gelirse gelir; gelmezse veya gelir de bizi bulamazsa, o zaman ölüm günü olur.
Ölüm günü, yani va‘dedilen gün; kıyamet günü ise uzun ve sonu olmayan gündür.
İki sabah çok çetindir:
Kabirdeki ilk sabah ve kıyamet sabahı.
Asıl ömrümüz ise iki gündür: dün ve bugün.
Zira yarın gelmeyecekse, elimizde sadece iki gün kalır.
Bu iki günde, o çetin iki sabaha — ölüm günü ve kıyamet sabahına — hazırlanmak için en güzel mevsimleri yaşıyoruz.
Ey âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ım!
Bizlerin ve mümin kardeşlerimizin bugününü dünden,
yarınını bugünden hayırlı ve bereketli kıl.
Ömrü uzun, ameli sâlih olanlardan eyle.
Âmin.
Ahmet Özkan
Emekli Müftü
16 Ekim 2025, Perşembe
YORUMLAR