Reklam
Adnan KALKAN | Yazar | Aile Danışmanı

Adnan KALKAN | Yazar | Aile Danışmanı

[email protected]

Karma Eğitim Neslimizi Harcadı: Kimliksizlik

10 Aralık 2025 - 13:10

 Karma Eğitim Neslimizi Harcadı:  
 Kimliksizlik 

Pedagojik ve bilimsel olmayan karma eğitim yüzyıldır neslimizi kimliğinden ve fıtratından uzaklaştırıyor, cinsel tacizlere ve başarısız nesle sebep oluyor.

Karma Eğitim Neslimizi Harcıyor
Yaklaşık bir asırdır uygulanan karma eğitim, modernleşmenin zorunlu bir sonucu gibi sunuldu; eleştirilemez bir tabu hâline getirildi. “Eşitlik” sözleriyle servis edilen bu sistemin bilimsel, pedagojik ve sosyolojik dayanakları sorgulandığında ise karşımıza koca bir ideolojik dayatma ve boşluk çıkıyor. Bugün Türkiye’de eğitim çıktıları, ailelerin kaygıları ve toplumsal yapımızda artan erozyon, bize yeni bir hakikati haykırıyor: Karma eğitim neslimizi harcıyor.

İstanbul Erkek Lisesi Olayı
İstanbul erkek lisesi ismi erkek lisesi ama kız öğrenciler alıyor. Karma eğitim lisenin ismine bile aykırıdır. Kız ve erkek aynı ortamda bulunacak ama fıtratlarına aykırı olarak sessiz ve sedasız bir eğitim görecekler öyle mi? Hem de cinsel dürtülerin besinler ve dijital oyunlarla bu kadar arttığı ve mantık muhakemenin bu kadar zayıfladığı bir zamanda… Kimse kendini kandırmasın… Ateş ve barut bir araya gelince patlamasın demek ya saflık ya… Bunca olay karma eğitimin cinsel taciz ve saldırılara sebep olduğunu kanıtlamıyorsa akıl ya akıl tutulması ya da

Karma Eğitim Dünyada Ne Zaman Başladı?
Karma eğitim, algı yönetimiyle sanıldığı gibi insanlık tarihi kadar eski bir gelenek değil; aksine 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başına ait ideolojik bir projedir. Kökü Fransız devrimini yapan kilise düşmanı ateistlere dayanır. Kiliseye karşı olanlar, kilisede ne uygulama varsa terine çevirdiler. Kilisede kız ve erkekler ayrı eğitim görürdü, birleştirdiler. Sanayi devrimi sonrası iş gücüne daha fazla kadın katılması hedefiyle birlikte, okullar da üretim düzenine göre dizayn edildi. Aslında bu da bir istismardır. Amerika ve Avrupa’da 1900’lü yılların başında bu model yaygınlaştırıldı.

Ama ilginç olan şu ki: Dünya bugün geri dönüyor. ABD’de birçok eyalette tek cinsiyetli okullar hızla artıyor, Almanya’da kız ve erkek okulları artıyor. İngiltere’de farklılaştırılmış eğitim artık pedagojik bir zorunluluk olarak görülüyor. Çünkü bilim dünyası şunu söylüyor: “Kızlar ve erkekler aynı değil, aynı şekilde öğrenmiyor.”

Türkiye’de Karma Eğitim: 1924’te Bir Fiyatı Olmadan Kabul
Türkiye’de karma eğitimin başlangıcı 1924 yılında Tevhid-i Tedrisat Kanunu sonrası gerçekleşti. Gerekçesi detaylı tartışılmadı, toplumsal karşılığı ölçülmedi, pedagojik analiz yapılmadı. Zamanla “tek seçenek” hâline getirildi. Yani uygulama vardı, gerekçesi yoktu.
Bugün gelinen noktada Türkiye’nin eğitim çıktıları, disiplin sorunları, cinsel tacizler, okullardaki güvenlik problemleri ve değer erozyonu bize bu kararın maliyetini açıkça gösteriyor.

  Karma Eğitim Bilimsel Değil
  Bilimsel araştırmalar, nörobilimden sosyolojiye kadar birçok alanda ortak bir noktayı işaret ediyor:
  Erkek çocuklar görsel, hareket odaklı öğreniyor.
  Kızlar ise duyusal ve dilsel becerilerle daha güçlü öğreniyor.
  Erkek beyninde risk alma merkezleri erken aktif olurken, kızlarda sorumluluk bölgeleri daha erken gelişiyor.

Yani mesele ideolojik değil; biyolojik, fıtrî ve nörolojiktir. Fıtrat karma eğitime karşı çıkıyor.

Kız ve erkek öğrenciyi aynı yaşta aynı yöntemle aynı sınıfta eğitmeye kalkmak; balığı ağaca, kuşu su altına göre yarıştırmak gibidir. Karma eğitim fırsat değil, fırsat eşitsizliğidir. Nesli harcamaktır.

Karma Eğitim Pedagojik Değil
Pedagoji der ki:
“Eğitim çocuğun tabiatına göre şekillendirilmelidir.”

Bugün sınıflarımızda çatışan, yarışan, kendini ispat etmeye çalışan, duygusal gerilimler yaşayan bir gençlik profili var. Çünkü eğitim ortamları gelişim dönemlerinin fıtratına uygun değil. Karma ortamlardır.

Ergenlik yılları, cinsiyet bilincinin ve kimlik arayışının en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönemde karma ortamın baskısı; kaygıyı, performans stresini, özgüven problemine dönüşüyor. Genç kaygıyla hareket ediyor, sosyal kimliği zarar görüyor.

  Limbik Sistem Karma Eğitimi Desteklemiyor
  Limbik sistem;
  Duyguları yönetir
  Tehlikeyi algılar
  Dikkati yönlendirir

  Bilim diyor ki:
  Erkekler yanlarında kız olduğunda limbik sistem uyarılır.
  Kızlar yanlarında erkek olduğunda limbik sistem uyarılır.

  Bu uyarıcı hâl;
  Dikkati dağıtır
  Öğrenmeyi düşürür
  Rekabeti sosyal kaygıya çevirir

  Yani fıtratımız, psikolojimiz ve biyolojimiz “tek tip eğitim” diye bağırmıyor; aksine uyarı veriyor: “Fıtrata aykırı!”

Cinsel Taciz Olayları Artıyor: Çünkü Ateşle Barut Yan Yana
Bugün okullarda yaşanan vakalar basına yansıyanların çok küçük bir kısmı.
Aileler tedirgin, öğretmenler baskı altında, öğrenciler savunmasız.

Kimse ateşle barutu aynı dolaba koymanın riskini görmezden gelemez.
Çünkü gençlik; merak döneminde, duygu yoğunluğunda, arayış çağında.

Suçu çocuklarda değil; onları ateşten görüp barutla aynı sınıfa koyan sistemdedir. Hem kızlara hem erkeklere haksızlık… Hem kızlar hem erkekler mağdur… Bu güne kadar nesil yetiştirmedi, gün geçtikçe nesil harcadı. Artık vazgeçilmeli…

Dünya Vazgeçiyor, Türkiye Israrla Devam Ediyor
ABD’de 40 eyalette tek cinsiyetli eğitim uygulamaları artıyor.
İngiltere’de araştırmalar tek cinsiyetli sınıfların başarıyı artırdığını resmi raporlara yazıyor. Almanya kız erkek okulları açmaya başlayalı çok oldu… Japonya’da yüzlerce kız lisesi ve üniversitesi var. Karma eğitimin müsebbibi Fransa bile kız ve erkek okulları açıyor… Onlar gerici diye mi kız erkek okulları açıyor? Türkiye’deki karma eğitimi savunan ideolojik bataklıktaki azınlık artık gericiliği bırakmalı ve tekli eğitim alternatifine karşı çıkmamalı…
Ortadoğu ve Asya’da yüz yıllık model korunuyor. Avrupa ve Amerika vazgeçiyor. Karma eğitimi ortaya atanlar vazgeçiyor, zokayı yutanlar devam ettiriyor. Akledin, kendinize gelin…

Bakan Yusuf Tekin Bu Tuzaktan Vazgeçmeli
Sayın Bakanımız eğitimde birçok cesur adım atıyor, takdir ediyoruz.
Ama en kritik konulardan biri masada duruyor:
Karma eğitim “tek formül” olmaktan çıkarılmalı.
Zorunluluk değil seçenek olmalı.
Topluma sorulmalı, aileye saygı duyulmalı. Karma eğitim isteyenler çocuğunu yollasın. Ama kız ve erkek okulları hakkı da velilerden alınmamalı. Okul öncesinden üniversiteye kadar kız ve erkek okulları açılmalıdır.

Çözüm: Kız – Erkek – Karma Eğitim Alternatifleri Olmalı
Eğitim tek tip değildir.
Toplum tek renk değildir.
Fıtrat tek kalıba sığmaz.

  Üçlü seçenek modeli, özgürlük getirir.
  Kız okulları ile daha sağlam kadın kimlik bilinci, güvenli ortam, duygusal ve dil odaklı eğitim,

  Erkek okulları sorumluluk ve liderlik odaklı, matematik ve fizik odaklı eğitim,

  Karma okullar talep eden ailelere seçenek olarak devam eder.

  Bu, geriye dönüş değil; ileriye yönelik özgürleşme, seçenek hakkı ve pedagojik gerçeklere temeldir.

Neslimizi Fıtratı ile Yetiştirelim
Bizim derdimiz ayrım değil, korumadır.
Bizim talebimiz çağdışı değil, çağ gerçeklerine daha uygun, bilimsel ve pedagojiktir, fıtrattır.
Bizim aradığımız eskiye dönüş değil, fıtrata dönüştür.

Bir milletin geleceği, çocukların fıtratına uygun yetişmesiyle mümkündür.
Aksi takdirde, sistem korusun derken neslimizi kaybederiz, kaybediyoruz…

Bugün sorumluluk bizde. Cesaretle konuşmak, cesaretli adımlar atmak ve neslimizi korumak zorundayız. “Havalecilik ve bananecilik” bu nesle daha ne kadar zarar verecek? Aileler ısrarla tekli eğitim hakkı isteyecek, hükümet de yasal zemine oturtacak. Bakan Tekin cesur adımlar atabilen bir bakan. Ciddi destek ile neden olmasın? Atılan adımlar da destek görmeli ki devam etsin. Eğer millet istemezse devlet yapamaz. Mantık muhakemenin dijital oyunlar ve beslenme ile perişan olduğu bu nesilde ciddi adımlar atılmazsa ne taciz biter ne şiddet… Bu bir imdat çağrısıdır. Yarın çok geç olmadan…

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum