Adem DOĞANTEMUR

Adem DOĞANTEMUR


Hak Din

29 Haziran 2025 - 11:40

Hak Din…

 
“Hak din” dediğimiz şey, çoğunlukla herkesin içine doğduğu topraklarda hazır bulduğu atalar dinidir. Bu durum Yahudi, Hıristiyan, Budist, Şintoist, Müslüman vs. herkes için böyledir. Herkese göre kendi dini hak olunca, doğal olarak Tanrı da kendilerinin yanında olacaktı.
 
Buna bağlı olarak da Tanrı, din adına yaptıkları her şeyi de destekliyordu. Hal böyle olunca da herkes hiçbir empati gereği bile duymadan hazır buldukları din üzerinden diğerlerini ötekileştirdi, düşman ilan etti, hatta savaştı ve öldürdü. Ne de olsa Tanrı kendilerini cennete, diğer bütün din mensuplarını ise cehenneme sokacaktı.
 
Belki de bu kısır döngüden kurtulabilenler, tanrısal bir perspektifle üst perdeden bakabilmeyi başaranlar olacaktı. Zira gözlerinizi evrenin derinliklerine çevirdiğinizde fark edeceksiniz ki, sizin doğru ve yanlışlarınızla uğraşması bir yana, uğruna birbirinizi yediğiniz konular belki de Tanrı’nın gündeminde bile yoktu…
 
Mesela günümüzde kendisinin mehdi, mesih veya resul olduğunu iddia eden çok sayıda insan var ve biz bunları en iyi ihtimalle şizofren veya paranoyak olmakla itham ederiz. Hatta bazen de doğal olarak sahtekârlıkla suçlarız.
 
Benim merakım şudur ki; Hz. Muhammed bu çağda gelse ve bunlardan birisi olsaydı tutumumuz çok farklı olur muydu acaba? Hiç sanmam! Ve böyle bir durumda hepimiz Mekke'de kendisine iman eden takriben 100 civarındaki gurubun dışında kalan müşrik çoğunluğun içerisinde yer almış olacaktık...
 
İslam dünyası yaklaşık 12. Yüzyıla kadar ilhamını Kuran’dan alarak KÂİNAT kitabını okumaya çalıştı ve dünyanın bilim ve medeniyet merkezi haline geldi.
 
Ne var ki vahyin özü, yerini biçime bırakıp Kuran “nesne” olarak kutsal bir mahiyet alınca, ufkumuzu aydınlatan projektör olmak bir yana aklımızı örten perdeye dönüştürüldü!
 
Daha da vahimi din ve Kur'an üzerinden öylesine kısır ama yoğun bir teolojik tartışmaya boğulduk ki İslâm dünyası olarak resmen din yorgunuyuz!
 
Haricilik, Mutezile, Cebriyye, Sünnilik, Şiilik, Alevilik, Eş’arilik, Maturidilik, Hanefilik, Malikilik, Şafilik, Hanbelîlik, Zâhirilik...
 
Bunlar da yetmezmiş gibi tarikatlardan cemaatlere alt kollarıyla birlikte yüzleri bulan ve birçoğu anlamsız mezhep, yorum ve entelektüel fanteziler...
 
Ve böylesine hercümerç içerisinde hakikati bulmaya çalışmak samanlıkta iğne aramaktan çok da farklı olmayacaktır. Dahası Hz. Muhammed çıkıp gelse kendi kurduğu dini tanımayacak ve kafası karışacaktır. Sahi hangi mezhebe tabi olurdu dersiniz!

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum