Düşüncenin Duvarları, Hayalin Kanatları "Oysa ne güzel renkli hayaller kurmuştuk" “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” sözü bu bağlamda yeniden okunmalıdır. Düşüncenin duvarları vardır. Bu duvarlar çoğu zaman yanlış anlaşılır. Sanki engelmiş gibi görülür. Oysa bu duvarlar; hesap, gerçeklik, risk ve sorumluluk duvarlarıdır. Bir yapının ayakta durması için duvara ihtiyacı vardır. Duvar yoksa çatı da yoktur. Hayalin ise kocaman kanatları vardır. Sınır tanımaz, yük taşımaz, bedel sormaz. Her şey mümkündür hayalde. Ama tam da bu yüzden hayal, tek başına güvenilir değildir. Çünkü hayal, sonuç üretmek zorunda değildir. Bugün en yaygın yanılgı şudur: Büyük hedefler koymakla büyük işler yapılacağı sanılır. Oysa büyük hedef, büyük fikir ister; büyük fikir de büyük bir akıl düzeni ister. Plan yoksa, hedef sadece bir cümledir. Hayal ile düşünce arasındaki fark burada belirginleşir. Hayal “ister”, düşünce “nasıl” diye sorar. Hayal “olacak” der, düşünce “neyle, ne zaman, hangi bedelle” diye hesap yapar. Bu sorular yoksa ortada düşünce değil, temenni vardır. Düşünce sistematiği olmayan hayal kurar. Hayalde duvar yoktur ama yön de yoktur. Bu yüzden kişi bir süre kendini güçlü hisseder; sonra gerçekle yüzleştiğinde yıkım yaşar. Buna hayal kırıklığı diyoruz. Büyük hedeflerin çoğu bu noktada çöker. Çünkü hedef büyütülmüştür ama akıl büyütülmemiştir. Fikir parlatılmıştır ama plan yapılmamıştır. Söz vardır ama yol yoktur. Oysa gelecek; hayal edenlerin değil, hayali akılla sınırlandırabilenlerin omuzlarında yükselir. Duvar, hayali boğmaz; ona yön verir. Kanatlar tek başına yeterli değildir, nereye uçacağını bilmek gerekir. Sonuç olarak mesele hayal kurmak değil, hayali taşımaktır. Akıl ekmek kadar yoksa, köfte diye ortaya konan şey doyurmaz. Büyük hedef istiyorsan, önce büyük bir düşünce disiplini kurmak zorundasın. Aksi hâlde insan uçtuğunu sanır; yere çakıldığında ise şaşırır.
İnsan çoğu zaman hayali yüceltir, düşünceyi ise kısıtlayıcı görür. Oysa mesele tam tersidir. Hayal uçurur ama inşa etmez; düşünce sınırlar ama ayakta tutar.
Ekmek burada aklı, köfte ise fikir ve planı temsil eder. Akıl ne kadarsa, fikir o kadardır. Akıl derin değilse, fikir büyük görünse bile içi boştur.




YORUMLAR