Reklam
Editörden Notlar

Editörden Notlar

Editorial

İsrail'e, Din Adamlarına ve Halkına Uyarı

09 Eylül 2025 - 23:03

İsrail’e, Din Adamlarına ve Halkına Uyarı

“Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır"
Ali Bin Ebu Talip

Gazze ve Batı Şeria’da yaşananlar, sadece Filistin’in değillığın vicdanının da sınandığı bir dönemdir. İsrail’in yöneticileri, aldığınız her kararın tarihe kara bir leke olarak geçeceğini bilmelisiniz. Masum insanların yaşamına yönelik uygulamalar, hiçbir devlet veya dinî otorite tarafından meşrulaştırılamaz. Bu kararların bedeli, sadece mağdurlar üzerinde değil, uzun vadede kendi toplumunuz üzerinde de ağır bir şekilde hissedilecektir.

Din adamları, sizin de sorumluluğunuz büyüktür. Manevî ve etik rehber olarak toplumu yönlendirmek, insanlık adına bir güçtür. Ancak zulme meşruiyet sağlamak, dinin ve vicdanın özüne aykırıdır. Tarih, dini otoritelerin suskunluğunun ve yanlış yönlendirmelerinin nelere yol açtığını defalarca göstermiştir. Sizden beklenen, yalnızca manevi rehberlik değil, zulmü durduracak ve adaleti destekleyecek eylemler göstermektir.

Ve İsrailli vatandaşlar… Kendi topluluğunuzun uygulamalarına karşı pasif kalmak, tarihin ağır yükünü omuzlarınıza yükleyecektir. İnsanlık ve uluslararası hukuk, zulme boyun eğmemenizi, haksızlığa sessiz kalmamanızı beklemektedir. Seçimleriniz, toplumunuzun geleceğini ve dünya vicdanını şekillendirecektir. Bugün yapacağınız her bilinçli tercih, hem kendi toplumunuzu hem de insanlığı felaketten koruyabilir.

Avrupalı eski komşularınızın çağrısı
Ey İsrail halkı, hatırlayın: Dedeleriniz, nineleriniz ve anne babalarınız; Avrupa’nın farklı köşelerinden, farklı kültürlerden gelen komşularınız, sizin gibi etten kemikten, sizin gibi acı çekip iyileşen, sizin gibi üzülen ve sevinen insanlardı. I. ve II. Dünya Savaşları sırasında birlikte ızdırap çektiniz, birlikte savaştınız, birlikte hasta oldunuz, birlikte tedavi oldunuz, birlikte öldünüz, birlikte gömüldünüz. İşte o Avrupalı kapı komşularınız, bugün sizi geçmişteki güzel anılarınıza sadık kalınması gerektiğini hatırlatacak şekilde düşünüp uyarıyorlar.

Şimdi, geçmişin hatıralarına sahip çıkmanın, gelecek yüzyıllarda alnınızın ak ve şerefinizin korunması için bir fırsatınız var. Dünyanın her tarafında özgürce seyahat edebilmek, serbestçe ticaret yapmak ve insan haklarına saygılı bir şekilde mutlu yaşamak için önünüzde hâlâ bir yol var. Bunu kullanın; hem Yahudi halkının hem de İsrail’in onurunu ve şerefini kurtarın. Biz, Avrupalı eski komşularınız olarak, hâlâ kendi halimizde insani değerlerle yaşayan insanlar olarak bu mesajı kuvvetle veriyoruz. Gecikmeden, acilen değerlendirin.

Biz Müslüman Türk halkı olarak sizden korktuğumuzu sanmayın. Filistin’in bizim bir eyaletimiz olduğu, oradaki şehirlerin bizim vilayetimiz olduğu, tapu kayıtları ile birlikte bu tescillidir. Bu yazı, kadim devlet geleneğine, milyonlarca farklı coğrafyadaki insanları barış ve huzur içerisinde, adaletin eksiksiz uygulandığı ülkeleri yöneten kadim bir aklın fikir izlerini görmeniz açısından, size merhameten yazılmış bir uyarıdır. Seçim sizin, sonuçları da sizin eseriniz olacaktır.
Editör 


 

Reklam

YORUMLAR

  • 0 Yorum