Uyanma/utanma vakti gelmedi mi?
Rabbimiz bize açıkça Kuran'da, Enfal suresi 60 ta emretmiş:
"Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar (Eğitimli ordular, tanklar, uçaklar, füzeler...) hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri-(ülkeleri) korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız."
İslam alemininin yönetimleri ve güç sahipleri olarak ne yaptık?
Bolca evler, yollar, havalimanları, hastaneler ve AVM ler yaptık. Bunların içinde kullanılacak eşya, otomobil, uçak, ilaç ve tıbbi malzemeyi onların verdikleri uzun vadeli/faizli borçlarla, elbette ki yine onlardan aldık, yığdık.
Artık ne yollar, ne otoparklar, ne dolaplar ne de evlerimiz yetiyor bize.
Hatta hayvan yetiştirmeyi, tarımın da bir çok çeşidini terkedip, "onlardan ithal etmeyi" matah bir siyaset yolu yaptık.
Sonuçta; Bolca dünya malı biriktirdik.
Ali İmran 49 da
"Altın ve gümüşü (eşyayı, mülkleri) yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onları elem verici bir azab ile müjdele!" Denilirken hem de.
Şimdi Gazze'de yaşanan vahşi soykırım için elimiz kolumuz bağlı. Göz göre göre kardeşlerimiz öldürülüyor.
Ama heyhat....
Hiç bir şey yapamıyoruz.
Elimizdekileri kaybetmeyi göze alamıyoruz.
××××××××××××
Deprem ülkesiyiz ama onun için de
hazırlık yapmadık. Depreme dayanıklı binalar üretmek yerine kâr hırsı ile çok katlı, çürük binalar yaptık. Hastaneler, okullar, evler, işyerleri,resmi daireler...hatta camiler bile kağıt gibi serildi yerlere depremlerde birer birer.
Ne dünyamız için ne de ahiretimiz için özen göstermedik.
Günü kurtaran, göstermelik siyasetlerle, zayıf eğitim sistemleriyle ve çoğu dışa bağımlı etkisiz üretimlerimizle "mış gibi" rol yapıp, yaşadık.
Gelişmiş ülkelerin; savaşlara, depremlere, yokluklara, yoksulluğa, enflasyona, cehalet ve hastalıklara karşı hazırlıklı olmaları konusunda yaptıklarından da ders almadık.
Ülkelerin savaş, deprem, yoksulluk, enflasyon, cehalet ve hastalıklar gibi büyük tehditlere karşı dayanıklı ve hazırlıklı olmaları; kapsamlı, çok yönlü ve uzun vadeli politikalar gerektirir. İşte bu alanlara yönelik bazı temel öneriler:
1-ÜRETİM TEŞVIK EDILMELİ, REFAH TABANA YAYILMALI
●Üretim Ekonomisi: İthalata dayalı tüketim yerine, ihracata ve yerli üretime yönelinmelidir.
●Endüstriyel, tarımsal ve entellektüel üretimler teşvik edilmeli, desteklerle cazip hale getirilmelidir.
●AR-GE ve İNOVASYON çalışmaları tüm ülkeye yayılmalı ve desteklenmelidir.
●Adil Gelir Dağılımı: Sosyal yardım mekanizmaları şeffaflaştırılmalı ve ihtiyaç odaklı olmalıdır. Vatandaş özlediği ve hak ettiği zenginliğe kavuşabilmelidir.
●İstihdam Yaratma: Üretime ve yerli sanayiye dayalı, nitelikli iş alanları teşvik edilmelidir.
●Kırsal Kalkınma: Tarım ve hayvancılık desteklenerek köyden kente göç azaltılmalıdır.
2- CEHALET VE EĞİTİM:
●Nitelikli Eğitim: Eleştirel düşünmeyi teşvik eden, sorgulayıcı ve uygulayıcı bireyler yetiştiren bir eğitim sistemi kurulmalıdır.
●Eğitime Erişim: Kırsal bölgelerde okul imkanları artırılmalı, dezavantajlı gruplar desteklenmelidir.
●Ömür Boyu Eğitim: Yetişkin eğitimi ve mesleki gelişim, yeni girisimcilik programları yaygınlaştırılmalıdır.
3●YARGI BAĞIMSIZLIGI, ÖZGÜR VE GÜÇLÜ ÜNIVERSITELER
Basta kendi vatandaşlarımız için olmak uzere, yabancı yatırımcıların en fazla değer verdiği özgür ve bağımsız yargının ihdası şarttır Eğitim kurumlarının özgür olmasıyla, iş dünyasının istediği iş bilen, araştırmacı elman sıkıntısı giderilebilir.
4. DEPREM VE DOĞAL AFETLER:
●Afet Bakanlığı kurulmalı
●Afet Yönetimi ve Planlama: Ulusal ve yerel düzeyde afet eylem planları yapılmalı, tatbikatlarla desteklenmelidir.
●Yapı Güvenliği: İnşaat denetimleri sıklaştırılmalı, riskli binalar yenilenmelidir.
●Erken Uyarı Sistemleri: Deprem, sel ve yangın gibi afetlerde erken uyarı sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.
5. HASTALIKLAR VE SAĞLIK KRİZLERİ:
●Sağlık Altyapısı: Hastane, sağlık ocağı ve acil müdahale kapasitesi her bölgeye dengeli yayılmalıdır.
●Koruyucu Sağlık:Hijyen, beslenme ve halk sağlığı eğitimi öncelik kazanmalıdır.
●Yerel İlaç Üretimi: Sağlık krizlerinde dışa bağımlılığı azaltmak için yerli ilaç ve tıbbi cihaz üretimi desteklenmelidir.
6. SAVAŞ VE GÜVENLİK:
●Diplomasi ve Uluslararası İlişkiler: Barışçıl dış politika, bölgesel iş birlikleri ve kriz önleyici diplomasi güçlendirilmelidir.
●Savunma Stratejileri: Askerî kapasite dengeli biçimde güçlendirilmeli, siber güvenlik ve istihbarat sistemleri modernize edilmelidir.
●Toplumsal Dayanıklılık: Milli birlik, toplumsal uyum ve kriz anlarında organize olabilme kapasitesi geliştirilmelidir.
●İslam ülkelerinin oluşturacağı ekonomik, askeri ve siyasi birlikler güçlendirilip dünyaya örnek olunmalıdır.
Bu alanların her biri, birbiriyle bağlantılıdır ve toplumun her kesimini kapsayan katılımcı, şeffaf bir yönetişim anlayışı gerektirir.
Ne bekliyoruz ?
Deprem olunca ?
Düşman tehlikesi olunca?
Eğitim işlevini yeterince yerine getirmediğinde?
Gençlik umduğunu bulamayınca?
Nüfus artık artmayınca?
Ürettiklerimiz bize yetmeyince ?
Paramız değersizlenince?
Enflasyon, ahlakı ve aileyi sarsıp, yok etmeye başladığında?
En kötüsü de ölüp öteki dünyaya gittiğimizde neyle karşılaşacağımızı umut ediyor ve bekliyoruz?
Uyanma/utanma vakti gelmedi mi?