Milyonlarca tertemiz insan bileniyor, yetişiyor.
Milyonlarca tertemiz insan bileniyor, yetişiyor."İslam toplumu, ne Muaviye, ne Yezid (l.a.), ne de başka bir dönemde bu kadar zillet içinde olmuştu." Gazze'de yıkılmadık bina, şehidi, yaralısı, sakatı olmayan aile kalmadı. Neden bu nefret? Dünyanın tüm ülkelerinden; fitne, faizcilik, fuhuş, aileyi bozma, algı, yalan, vatana ihanet ve benzeri yüzlerce kötülük sebebiyle kovulan lanetli Yahudi kökenli pisliklere, Osmanlı gibi Filistin de kucak açtı. Osmanlı gibi Filistin de Yahudilere iyilikten başka bir davranışta bulunmadı. Oysa, Yahudi milletinin az bir kısmı hariç büyük çoğunluğu bulundukları ortamı zehirleyen, bozan, birbirine düşüren, aşağılık, bozuk karakterli fırsatçılardan oluşmaktaydı. Akrebin fıtratında olan sokup zehirleme, bunların yaşam tercihi oldu. Bu sayede çok zengin ve etkin oldular yaşadıkları her yerde. Eğitime, üretime, araştırmaya büyük değer veriyorlardı. Bunu erdem olsun diye değil, bu dünyada zengince yaşamaya devam etmek ve güvenliklerini sağlamak için yapmak zorunda olduklarını çok iyi biliyorlardı. Çok iyi biliyorlardı ki, insanlık bir yana, bu yaratıklar bir yana idi. Dünya kurulduğundan beri en çok peygamber öldüren, en sapık suçları işleyen, en büyük zalimlikleri yapan, en ilkesiz sosyal yaşamları olan, ahlaksızlıkta sınır tanımayan, yaratılış kodlarıyla oynayanlar kendileriydi. Genetik ilmini, robot teknolojileriyle, yazılımlarla türlü türlü yanlışı yaptılar. LGBT ile aileyi, TV, medya, sosyal medya, uyuşturucu, kumar, sanal bahis... ile toplumu enfekte eden hep bunlardı. İlaç satabilmek için tohumu bozan, gübreyi bozan, tarımı hayvancılığı katleden bunlardı. Hastalıkları artıran, virüsler, pandemiler çıkaranlar hep bunlardı. Aile, cinsiyet, evlilik, tıp, tarım, eğitim, endüstri, finans, eğlence, moda, tekstil, kozmetik vb. sektörlerin bozulması, zehirlenmesi hep bu lanetli pislikler eliyle oldu. Binlerce yıl vatansız yaşadılar. Osmanlı İmparatorluğu ve Filistin, onlara merhamet göstermenin bedelini çok acı yaşadı. Hep ihanet, hep kötülük, hep fitne, hep nankörlük idi verdikleri karşılık. Bugün Gazze'nin doğalgazını çalmak için ABD, İngiltere ve Azerbaycan ile ortak terminal kurup Avrupa’ya boru hattıyla gönderip, Rusya ve İran’ı bu alandan silmek istiyorlar. Suriye’de 2011’de başlayan iç karışıklıkların ana sebebinin, dönemin Suriye Devlet Başkanı’nın boru hattına izin vermemesi olduğunu eski İsrail Başbakanı bile itiraf etti. Bugün Gazze’yi, Batı Şeria’yı, Kudüs’ü, Golan’ı istiyorlar. Kazara alsalar duracaklar mı? Şam, Halep, Kuzey Suriye, Irak, İran, Türkiye...??? Küçücük Gazze 22 aydan beri ağır silahlara, Amerika, İngiltere, Suud, Azerbaycan, Ürdün, Mısır, Hindistan, Yunanistan ve birçok devletin, şer güçlerin açık desteklerine rağmen direniyor. Neyse ki dünyada direniş kültürüne sahip insanlar, ülkeler hâlâ var. Biliyorlardı ki direniş kültürü yaşadıkça, dünya bir araya gelse başaramayacaklar. Hayalleri bile ahlaksız ve hırsızca. Kendilerine ait olmayan, boylarından büyük ham hayaller... 5 milyonluk nüfusları ile neredeyse 1 milyarlık İslam coğrafyasındaki topraklara hükmetmek istiyorlar. Bu cesareti ve şımarıklığı önce Amerika'dan, sonra topraklarına çökmek istedikleri ülkelerin liderlerinin yanlış yönetim ve yaşam şekillerinden, ölçüsüz borçlanmalarından, çeşit çeşit defolarından ve bu defolarını kayıt altına almış olma avantajından alıyorlar. İsrail’i, bu ölçüsüz zalimlikleri, hırsları, rüyaları bitirecek ve tarihin derin çöplüğüne gömülecekler. Öldürdüklerinden daha fazla Siyonist öldürülecek, yaraladıklarından ve sakat bıraktıklarından daha fazla Siyonist sakatlanacak, Gazze halkının çektiği acılardan çok daha büyüğünü merhametsiz Siyonist halk yaşayacak. Çünkü İslam ülkelerindeki bir avuç akredite yöneticiye, tüccarlara ve münafıklara inat; tertemiz Nebevi bir tevhid nesli ve ilk kez iman eden, edecek milyonlar bileniyor, yetişiyor.