AMERİKA YİNE HAKSIZCA SALDIRDI!

Vedat KAHYALAR

“Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecektir” 
Hz Muhammed A.S.

Lâ ilahe illallah'ı gerçek manasıyla öğrenip, hayatınıza hakim kılabilirseniz Allah'ın rızasını kazanabilirsiniz.

Emperyalist şeytan, Amerika, İran'ın nükleer tesislerini vurdu.

Başta İngiltere olmak üzere, Gazzedeki soykırıma destek veren, Israil'in yanında yer almış tüm dünya ülkeleri, din-ırk fark etmeksizin Amerika'nın yanında yer aldı.
 
Şimdilik İran'ı fiilen destekleyen çıkmadı...

Bu durumun en öz/temel  sebebi, insanı cennete götürebilecek kıymetteki,  İLAHE İLLALLAH zikrinde saklı.

Başını Amerikanın çektiği emperyal çeteye biat etmeyip diyenlere, bu güçler ambargo uyguluyorlar, cezalandırıyorlar. Ya onlara biat edip onlar gibi yaşayacaksınız ya da Allah'ın Kuran'da  emredip açıkladığı islama uygun, tevhid, ibadet, yuksek ahlak, adalet, merhamet odaklı, gönderdiği örnek insan/Peygamber Hz Muhammed'i AS rehber edineceksiniz.

1974 Kıbrıs Barış harekatını yaptığımız için biz de ambargoya maruz bırakıldık. O dönemde dış kaynaklı, SAĞ-SOL, ALEVİ -SÜNNİ çatışmaları, yokluklar, tanzim satışlar, kuyruklar yaşadık. 

En sonunda, 12 Eylül darbesiyle "bizim çocuklar başardı" sonucuyla, 
emperyalizme meydan okumamız sona erdi.

İktidara getirilen ABD odaklı hükümetlerimiz aldıkları talimatlarla; liberal ekonomiye geçtiler. Devlete ait tüm üretim tesisleri haraç mezat özelleştirildi. Sadece üretim merkezleri mi? limanlar, turistik tesisler, bankalar, okullar, hastaneler... ekonomik değeri olan neredeyse herşey satıldı. Artık sürekli borçlanıyor ve en önemli kıymetlerimizi teminat olarak veriyorduk.  

Algılarla, yalanlarla, satın alınmış, siyasetçi, aydın ve medyalarla şeytan'a karşı çıkan vicdanlar dönüştürülüyordu. Bu uyuma Amerikalılar çağdaşlaşma diyorlardı.

Ülke bölünmeye, fakirleştirilmeye, cahil bırakılmaya, üretimden ziyade tüketim ekonomisiyle vurulmaya çalışılıyordu. Aile ve ahlak kurumu darbe üzerine darbe alıyordu. Özel televizyonlarımız bile açılmıştı. Dizilerle, filmlerle, gece yarısı gösterilen pornocu "tuttu-frutti" lerle halkımız çağdaşlaştırılıyordu.

Enflasyon, özelleştirmeler, yolsuzluklar, hırsızlıklar, gelir adaletsizlikleri, hukuksuzluklar ülkede huzur ve ahlak  bırakmıyordu. Ama hep ileriye yönelik zenginlik, İslam'ı yaşama hayali, adalet vaatleri ile bugünlere geldik.

Bunlar nereden geldi aklıma. Biraz önce Amerika'nın İran'a saldırmasını değerlendiren 2 muhafazakar, çok bilmiş uzmanımız özetle "İran, konjonktürü okuyamadı, uzlaşamadılar " diyerek 1979 dan beri ambargo altındaki, şimdi de, bir kaç saat önce  saldırıya uğramış komşumuza sahip çıkmak, destek çağrısı yapmak yerine "dünyaya UYUM gostermeliydiler" yorumu yapabildiler.

Ehh ne diyelim? 
Kartallar kartallarla, tilkiler tilkilerle, domuzlar domuzlarla bir aradadır.

Şimdi İslam dünyasında; mezhep farklılıkları, ırk farklılıkları, yönetim farklılikları üzerinden fitne yayılacak. Bunu yayanlara, kaşıyanlara lanet olsun. 

Saldırı direk İslam’ın kendisine, Gazze'ye...

Dünyanın en tehlikeli emperyalist güçleri; kendilerine LÂ dediği için, onların istediği gibi olmadıkları için, Gazze'yi fiilen ve diplomatik olarak destekledikleri için, maskeleri düşürdükleri için İRAN'ı vuruyor.

Gözümüzün nuru, Hz Muhammed AS; Münafık, kafirden eş'ed (daha kötü)dir. demiş. Boşa dememiş.