Yerlilik (Yerli Düşünce)

Turgay BAŞBOĞA

Yerlilik (Yerli Düşünce) Bu kavram, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından dile getirilmeye başlanmıştır. Bir yönüyle İsmet Özel'in "Türklük" söylemine benzer. Onun biraz daha ılımlı (çeşitli kesimleri daha az rahatsız edici) şekli de denilebilir.   Özetle "yerlici düşünmek", belli bir coğrafyada, zamana ve mekâna dayalı olarak yaşanmış olan, belli bir birikim ve kıvam tutmuş süreçleri anlama iradesidir.   Örneğin, her seçim döneminde –özellikle yerel seçimlerde– adayın "yerli" olması gündem olmaktadır ve bu isabetlidir de. Ancak bu, kişinin o şehirde doğmuş olmasıyla değil; o şehre olan sevgisi, yaptığı hizmetler ve sağladığı faydalar göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.   Ashab'ın (r.a.) en önemli şahsiyetlerinden biri olan Selman-ı Farisi İran kökenlidir; fakat birçok sahabeden çok daha yerlidir...   İsmet Özel'in "Bir Yusuf Masalı" şiirinin "Dönüş" başlıklı 5. bapında Yusuf’un oğlunun doğumu sırasında şu ifadeler geçer:   > Anladı kara konaktaki emektar Bir bey doğurmuştu vesveseyle baktıkları yabancı Üstelik bu son gelen herkesten daha yerli Yani efendisidir doğan bebek, beyin torunu...   Hepiniz bilirsiniz, bir zamanlar oynanan sessiz sinema oyununda ilk sorulardan biri "yerli mi, yabancı mı?" olurdu. Bir filmin Türkiye'de çekilmiş olması, onu yerli yapmaz. Yerli olması için:   Kullanılan dil, Ortak geçmiş, Millî ve manevî değerler, Verilen mesaj, Ele alınan hayatların ve sorunların bize ait olması gerekir.   Önemli olan bu davaya, bu yere sahip çıkmaktır. ---Peki bu “yer” neresidir?Maalesef bu kavramı çok kolay bir şekilde milliyetçilikle karıştırdılar.   Şimdi biz Balkanları dışımızda mı göreceğiz? Ya da Ortadoğu’yu? 600 sene birlikte yaşadık, kopalı henüz 100 yıl bile olmadı.   İlişkilerin izini nereye kadar sürebiliyoruz? İşte yerlici bakış, bu işin anahtarıdır. Ve yerlicilik, üzerinde ideolojiye kapalı olmalıdır.   Evet, belki bazı ideolojik tercihlerimiz ve sahipleri biraz incinecek. Olabilir...   Ama Cemil Meriç’in bahsettiği "üzerimize giydirilen deli gömleklerinden" kurtulmanın yolu budur.   Bir Bulgar ile bir Türk'ü, bir Arap ile bir Türk'ü bir arada tutan neydi? Mukadderat birlikteliği.  İşte yerlicilik budur.Ama siz, tutar da buna milliyetçilik gibi keskin bir siyasal tercihi (ideolojiyi) yüklerseniz, belli noktalarda yerliciliğe zarar vermiş olursunuz. ---Peki milliyetçi olmak neden kötü olsun?Milliyetçilik, bir siyasal tercihtir; bir fonksiyonu vardır. Bir devlet politikası olarak değerlendirilebilir belki. Ama bir kavrayış tarzı, bir dünyayı okuyuş biçimi olarak herhangi bir ideolojiden farksızdır.  Kendi içinde:Abarttığı, Körleştirdiği, Sorunlu alanlar barındırır.   Bu her ideolojide olduğu gibi, milliyetçilikte de vardır. ---Zihinlerin KurtarılmasıÖncelikle zihinlerin, tüm ideolojilerden ve “-izm”lerden kurtarılması gerekir.   Milliyetçilik bir siyasal tercihtir; bir fonksiyonu vardır. Ama dünyayı anlama tarzı olarak yetersiz, kısır ve eksiktir. ---Peki ne yapılmalı?Anlamaya çaba sarf etmek ve başlamak gerekir. Bunun için manipülasyondan uzak, doğru ve tarafsız bir tarih okuması şarttır.   Bizi eksilten şeylerden uzak durmalıyız. Zihnimizi işgal eden saflardan (namazdaki saf değil tabii ki) ve kategorilerden uzak durmalıyız. Çünkü üstünlük ancak takva iledir.   Kumdan kaleler gibi rüzgârla savrulan; Güneşi (hakikati) gördüğünde eriyen, sulanan; zayıf, geçici düşüncelerden, izmlerden ve “ist”lerden zihnimizi kurtarmalıyız.   En önemlisi: Allah’ın (cc) isim, sıfat ve fiilleriyle çok iyi anlaşılması, Yüce Kitabımız Kur’an’ın çok iyi anlaşılması ve yaşama aktarılması, Ve Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) rehberliği gereklidir. ---  İşte "yerlilik" budur.  Selametle kalın. Akli selim, ruhi selim, hissi selim, zevki selim...