HAYDİ ÖLÜM VAR! SATILIK ÖLÜM…

Sedat Memili

HAYDİ ÖLÜM VAR! SATILIK ÖLÜM…
Kendi egemenliği için yaşamasını başaramayanlara,
başkalarının zenginliği için ölmek yakışır.

Parası özel şirketler tarafından ödenecek satılık ölümler var.
Gel vatandaş gel!
Önerdiğim ölümün, sahte değerleriyle avunmak istiyorsan bana gel!
Ölüm alır ölüm satarım.
Yaşamımı besleyen enerji, başkalarının donuk, sahipsiz ve aldanmış ölü gözlerinden oluşan yıkıntı manzarasıdır. Öneriyorum;
İdeallerin ve egemenliğin adına yaşamak yerine; başkalarının serveti için ölmeni öneriyorum sana; Yakışır!
Kendi egemenliği için yaşamasını başaramayanlara, başkalarının zenginliği için ölmek yakışır.
Ben de sana yakışan ölümü satıyorum.  
Bana güvenebilirsin.
Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır.
Sana, sattığım ölümler arasında sayısız referanslar verebilirim.
Şili’de sahipsiz mezarlara, Guatemala’da öksüz çocuklara; Vietnam’da kurumuş gözyaşlarına, Afganistan’da  kalkan uçakların tekerinden dökülenlere, Kore’de, Vietnamda gözyaşlarına sorabilirsin… Oralar uzak geliyor dersen: parçalanmış Suriye ve ölümlerle bedel ödeyen Irak’a… Şimdi de Filistin ve Gazze’ye sorabilirsin…
Buralar yakın, bir çığlık atsan duyulur… Bir feryat etsen yankılarnır..
Gel üç ölüm alan iki ölüm bedeva… Beş ölüm alana beş taksitte garantili ölümleriğm var…
Hepsi de kardeşlik ve insan hakları ambalajları içinde, demokrasi fiyonguyla süslü ölümler…
Hepsi ürettiğim sahte erdem adına ölürken, parasını ödedim.
Sizin de beni tanımış olmanız gerek. Kırk yıl geriye bakın… Babasız bırakılmış çocuklar, yarını çalınmış gençler, toprağı alınmış köylüler, makinesine el koymuş işçiler de benimle tanışıktır.
Benden daha iyi ölüm tüccarı bulamazsınız. 
Yaşamınızda kurtulmak gibi bir hedefiniz olmayınca, erdemli ölümler için umudunuz olsun bari.
Bu size giderayak yapacağım bir kıyaktır.
Yapacağım bu kıyağın, kendi milletinizden olan tellalları vardır. Onların sözünü dinleyin;
Onlar ki; komşu ülkeye yapılacak bir savaşta başbakan olmak isteyenler;
Onlar ki; Vatandaşı bindirdiği son trenle, nereye götürdüğü belli olmayanlardır.
Onlar, Atatürk posteri altında, onunla alay eder gibi ilkeleri ve erdemleri ayak altına alanlardır.
“Kuran ve Bayrak” nidaları altında, ürettiğim ölümü pazarlayan ortaklarımdır.
Seni, egemenliğin için yaşamaya zorlayacak bazı cılız sesler duyabilirsin. Bu seslere kulak asma. Onlar seni insan yerine koyarak, kendin için yaşamayı öğütleyebilirler.
Geç onları.
Onlar, kendisi için, yarını için, hedefleri ve özgürlükleri için, ulusal egemenlikleri ve ilkeleri için yaşayanlardır.
Biz elli yıldır bunların tarihten silinmesi için güçlerimizi ortaya koyduk. (Hayret, tükeneceklerine çoğalıyorlar)
Sonunda, kendisi için yaşamayı beceremeyince başkaları için ölecek bir nesil yaratmayı amaçladık.
Şimdi çağrım, nedenini araştırmadan başkaları için ölmeye hazır olanlaradır.
Bilmek yerine inanmayı seçenleredir.
Kendilerine dayatılanı kabul etme kolaylığını seçenleridir.
Gel!
Sana layık ölüm, benim ideallerim içinde saklıdır.
Parasıyla değil mi?