İmza ve Mühür – II: Kâinatın Sahibi Kimdir?
İmza ve Mühür – II: Kâinatın Sahibi Kimdir?İlk yazımızda “esmâ, imza ve mühür” kavramlarını dünyevî örnekler üzerinden takdim etmiştik. İnsanın imzası bireysel sorumluluk, mührü otorite, esmâsı da kimlikti. Şimdi yönümüzü hakikatin özüne çeviriyoruz: Kâinatın imzası, mühürü ve esmâsı kimindir? Allah İsminden Açılan KapıCenâb-ı Hak, kendisini “Allah” ismiyle tanıtır. Bu, bütün esmâ ve sıfatları içine alan zât ismidir. “Rahman” dediğimizde rahmeti, “Şafi” dediğimizde şifayı, “Rezzak” dediğimizde rızkı görürüz. Fakat bütün bu isimlerin kaynağı, özü, merkezi “Allah” isminde birleşir. Her İsminde Bir Fiil, Her Fiilinde Bir İmzaHer bir isim, arkasında bir icraat taşır. “Şafi” diyorsak, şifa veren fiil bizzat Allah’a aittir. “Rezzak” diyorsak, rızkı ulaştıran kudret doğrudan O’nundur. Biz sebepleri görürüz; ekmeği veren fırıncı, suyu taşıyan çeşme, ilacı sunan eczacı… Ama gerçekte bütün bu sebepler sadece perdedir. Perdenin arkasında, işi yapan doğrudan Allah’tır. Tıpkı devlet teşkilatı gibi düşünebiliriz: Cumhurbaşkanından bakanlıklara, genel müdürlüklere, en alt düzeydeki memura kadar herkes görevini yapar. Ama devletin iradesi en tepeden doğar; her icraat onun adına yapılır. Fakat devlet örneğinde yetkiler devredilir. Allah’ın icraatında ise yetki devri yoktur. O, vekil kullandırmaz; işi bizzat kendisi yapar. Kâinat Bir Senfoni, Şefi AllahKâinatın işleyişine bakın: Güneş tam vaktinde doğuyor, toprak tam vaktinde yeşeriyor, anne rahminde hücreler hiç şaşmadan bölünüyor. Fizik kanunları, kimya kanunları, biyoloji kanunları… Hepsi mükemmel bir senfoni gibi çalıyor. Ama senfoninin şefi görünmüyor. İnsan zahiren güneş dedi, yerçekimi dedi, tabiat dedi. Oysa hakikatte her telden çıkan nağme, Allah’ın kudret eliyle bizzat yönetiliyor. Her Oluşumun Arkasında O’nun MührüBir damla suyun kristalinde, bir yaprağın damarında, bir çocuğun nefesinde hep aynı imzayı görürsünüz. Her şeyde “Bismillah” yazılıdır; her varlıkta Allah’ın mührü vardır. Sebepler sadece kalemdir, yazı yazan Kudret’tir. Sebepler sadece sahnedeki oyunculardır, perde arkasında oyunu yürüten Allah’tır. Öyleyse hakikat şudur:
Her kuralın koyucusu Allah’tır.
Her işin yapıcısı Allah’tır.
Her neticenin mührü Allah’tır.“İzzet ve azamet isterler ki, esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında.
Tevhid ve ehadiyet isterler ki, esbab ellerini çeksinler tesir-i hakikîden.”
İmza ve Mühür - I