Değerler Kültürü Nedir?
Değerler Kültürü Nedir?
“İnsanlar ya korkacak ya umacak!”
Gözlemlediğim bir konuşmada birisi karşısındakine yüksek sesle bu cümleyi söylüyordu!
Bu yaklaşımı önceki yazılarımda “Korku ve çıkar kültürü” olarak değerlendirmiştim. Okumayanların okumalarını öneririm.
Bazıları için yöntem olarak insanları bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygıyla veya kötülük gelme düşüncesi ile karşı karşıya bırakmak!
Bazıları için ise yöntem olarak insanları menfaat/çıkar beklentisi ile güdülemek!
Bunlara korku ve çıkar kültürü denilmekte.
Korku ve çıkar kültürü maalesef modern toplumlarda mevzilerini daha da güçlendirmiştir. Bunlar karşısında insanlığın varoluşu için değer kültürü ile çıkmak gerekir. Değer kültürüne geçmeden önce şu noktaya dikkat edilmelidir: Değer, korku ve çıkar kültürü –hayali bir durum değil- bir sosyal olgu olarak ele alınmalıdır.
Sosyal olgu
Birey ve toplum psikoloji ve sosyolojinin yöntemleri ışığında incelendiğinde korku, çıkar ve değer kültürünü olgu seviyesinde olduğunu gözlemlemek mümkün. Olgu, birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç olarak açıklanmaktadır (TDK). Yani bu kültürler bir gerçeklik olarak insanın karşısında abide gibi durmaktadır. Şöyle ki sağlık veya insanlara direkt dokunan bir meslek seçmek isteseniz “insanlığa hizmet etme” gibi değeri kendinize rehber edinebilirsiniz. Bunun sonucunda hayatınıza olumlu katkı yapacak maddi sonuçlara da sahip olunması normal karşılanmalıdır. Elbette insanlığın dertlerine derman olmak isteyen birçok farklı meslek mensubu da vardır.
Ama “kele ilaç buldum” “kanseri tedavi ediyorum” diyen umut satıcıları; idealleri/değerleri istismar eden birileri de vardır.
Bu olumsuz kültürler yerine daha iyi bir dünya ve insanların mutluluğu için değerleri esas alarak hayatı düzenlemek zorundayız. Korku/çıkar kültürüne karşı “Değer kültürü” içselleştirmeliyiz.
Değer
Değerler kültürü, bir toplumun, kurumun veya grubun üyelerinin davranışlarını, kararlarını ve ilişkilerini içselleştirilmiş - başta etik, adalet ve ahlaki olmak üzere - değerlere göre şekillendirdiği yaşam biçimini ve zihniyetini ifade eder. Değer kültüründe bireyler, dış baskıdan bağımsız biçimde doğru olana yönelir.
Bu kültürde, bireylerin eylemlerinin temel motivasyonu, dış baskıdan, korkudan ya da kişisel menfaatten ziyade, doğru, iyi ve erdemli olana duyulan saygı ve bağlılıktır.
Değerler kültürünün bazı temel nitelikleri vardır. Değerler kültürünün temelinde, bireyin ve toplumun gelişimine odaklanan, olumlu ve yapıcı ilkeler yer alır:
Güven
-İç disiplin ve güven: Davranışlar, içten gelen değerlere bağlıdır (İçsel motivasyon). Bir otorite olsun ya da olmasın, kişi doğru bildiği şekilde hareket eder. Örneğin “dürüst olmalıyım, çünkü dürüstlük erdemdir," der. Bu kültürün temeli güven üzerine kuruludur. Kendi ve çevresine güven duyar. İnsanlar birbirine saygı duyar ve birbirinin onuruna eşitlik temelinde yaklaşır.
Aidiyet
-Biz Bilinci ve Toplumsal Bağ: Ortak amaçlar gözden uzak tutulmaz. Odak noktası, bireysel çıkar yerine toplum için doğru olanı, hakkaniyetli olanı yapmaktır. Bireyler, eylemlerini "Biz" bilinciyle gerçekleştirir. Bir ekibin parçası olmak veya o duyguyu hissetmek (Millet, ümmet, vatandaşlık, meslek…). Değerler Kültürü içinde yetişmiş biri yaşamın bir “ekip işi” olduğunu kabul eder. İlişkilerde ve kurumsal yaşamda hizmet etme güdüsü ve işbirliği ön plandadır.
Eleştiri
-Eleştiri ve Gelişim: Değerler kültürü, eleştiriye açık olmayı ve özeleştiri yapmayı zorunlu kılar. Eleştiri, hoşgörü ve saygıya dayalı, yapıcı bir gelişim aracı olarak görülür. İnsan onuruna saygı duyulur. İnsanı insan olarak gören, ezmeyen ve onur eşitliğine değer veren bir zihniyet hâkimdir.
Belki de çevremize üç değer açısında bakmak bireyi ve toplumu daha iyi tanımamıza yardım edebilir.
Son söz: Ne ekersen onu biçersin.