Bu Topraklarda Peygambere Hakaret Edilemez!

Bazı çizgiler vardır ki aşılırsa artık geri dönüşü yoktur. Bazı sözler vardır ki söylendiği yerde sadece kulakları değil, vicdanları da kanatır. Leman dergisinde yayımlanan ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (s.a.v) yönelik olduğu anlaşılan içerik, bu milletin inancına, değerlerine ve kutsalına yapılmış doğrudan bir saldırıdır. Adına mizah denmesi bu hakareti hafifletmez; aksine pervasızlığı büyütür.   Burada mesele bir karikatür ya da bir dergi değil. Burada mesele, imanla yoğrulmuş bu topraklarda bir hakikatin ayaklar altına alınmak istenmesidir. Bu milletin mayasında “Muhammedün Resulullah” vardır. Bu milletin ruh kökünde Medine vardır. Bu milletin hafızasında, Allah Resulü’nün uğruna canını vermeye hazır milyonlarca yürek vardır.  Bir karikatür değildir bu yapılan; bu bir kültürel terördür, inançlara karşı bir provokasyondur.  Bu topraklar Fransa değildir. Burası ezanın göğü deldiği, sabah namazında minarelerin yükseldiği, bin yıllık İslam medeniyetinin izlerini taşıyan Türkiye’dir. Burada hiçbir inanç mensubunun kutsalına dil uzatılamaz. Hele ki bu topraklarda, milyonlarca insanın canından daha kıymetli gördüğü Peygamber Efendimiz hakkında yapılan bir saygısızlık, asla ve asla kabul edilemez!   Bu milletin bağrından çıkan Laz’ı, Kürt’ü, Türk’ü, Alevî’si, Sünnî’si, Arab’ı, Çerkez’i… Her biri bilir ki bu toprakları tutan harç imandır. Ve iman, Resulullah sevgisinden doğar. O sevgiye saldırmak, bu milleti bölmeye çalışmaktır. Kim bu sevgiyi hedef alıyorsa, bilin ki o birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi hedef alıyordur.   RTÜK gibi denetim kurumları, bu tür içeriklere karşı sadece seyirci kalamaz. Toplumu germek, inanç değerlerine saldırmak, genç nesillerin zihninde kutsala hakareti olağanlaştırmak serbest olamaz. Bu konuda derhal adımlar atılmalı, yayın durdurulmalı, kamuoyundan özür dilenmeli ve gerekli cezai süreçler başlatılmalıdır.  Sessizlik, zulmün dilini büyütür.  Bu millet vaktiyle ecdadıyla birlikte Peygamber Efendimiz’in sancağını taşımış bir millettir. Çanakkale’de sadece vatan değil, İslam’ın şerefi müdafaa edilmiştir. Şimdi o şeref, bir mizah adı altında ayaklar altına alınmak isteniyorsa, bizler susamayız. Bu sadece dindarların değil, vicdan sahibi herkesin ortak tepkisi olmalıdır.  “Canımız sana feda ya Resulallah!”Senin adına yapılan her saldırı, kalbimizin ortasına yapılmış bir hançerdir.Bizim gözümüzde mizah, iftira değildir. Özgürlük, hakaret değildir. Ve en önemlisi: Bu topraklarda, Allah Resulü’ne hakaret edilemez! “Canımız sana feda ya Resulallah! İsmin dilimizde, aşkın kalbimizde, izzetin damarlarımızdadır. Sana yapılanı sineye çeken, senden değildir!”