Sumud Filosu'nun Bize Verdiği Dersler | Mücahit Gültekin

Misafir Kalem

Sumud Filosu'nun Bize Verdiği Dersler 
Mücahit GÜLTEKİN
Filo’da 46 ülkeden toplam 497 kişi vardı. Her dinden, her mezhepten, her ırktan, her ideolojiden insan bir araya gelip, tek bir hedef doğrultusunda hareket edebildi. Dün gece birliğin bereketini gördük. 497 kişinin sesi Allah’ın bereketiyle büyüdü; İtalya’yı, İspanya’yı, Belçika’yı, Tunus’u, Fas’ı, Türkiye’yi, İsveç’i, İngiltere’yi velhasıl bütün dünyayı ayağa kaldırdı.

Dün gece uluslararası dengeleri, ulusal menfaatleri, iktidar ve koltuğu hesap eden “çıkar siyaseti” kaybetti. Mazlumların sesini duyan, mustazafların kanını gören, yetimlerin çağrısına kulak veren “vicdan siyaseti” kazandı.

Artık uluslararası siyasetin denklemini değiştirecek yeni bir güç var: Onların bir partisi, bir tabelası, bir koltuğu yok. Onların orduları yok. Nereden çıkacakları, nereden hareket edecekleri belli değil. Onları lüks otellerde, şaşaalı parti merkezlerinde, akredite toplantılarda aramayın; bir adresleri yok. Onları berrak zihinlerde, temiz vicdanlarda arayın. Bir merkezleri yok ama onları yine de her yerde bulabilirsiniz. Kalplerinize bakın. İki yüzlü politik liderlerin değil, vicdanınızın sesini dinleyin; onları orada bulacaksınız.

Yeni bir paradigmanın, yeni bir siyaset yapma biçiminin ilk adımlarına şahit oluyor dünyamız. Bu siyaset “riyakar kanunların” diliyle konuşmuyor “yılışık politik beyanatlar” vermiyor, resmi politikadan adım atmasını beklemiyor. Kendisi adım atıyor ve devletleri “utanç” içinde bırakıyor. 

Bu siyaset biçimi her katliamda “uluslararası toplumu göreve çağıran” korkak politikacılar gibi konuşmuyor. Bu yeni siyasetin dili, İsrail “Geri dönün!” dediğinde Thiago Avila’nın dilinde ete kemiğe bürünüyor: “Yolculuğumuza devam etmek ahlaki bir görevdir. Asıl suçlu Netanyahu’dur. Gazze'deki Filistin halkına yönelik insani yardımı kontrol etmek için işgalci güçlerin her türlü girişimini reddetmek ahlaki bir görevdir.”

Dün gece reel politiğin paradigması kırıldı: Dün gece Akdeniz’in sularından ablukayı kıracak, İsrail’i tecrid edecek ve Filistin’i nehirden denize özgür kılacak başka bir paradigmanın sesi yükseldi. İsrail gemileri kendilerini kuşattığında, onlara boyun eğmeyen ve “Özgür Filistin!” diye haykırmaya devam yüce gönüllü insanların sesini duydu dünya.

Sumud Filosu yoluna devam edecek, hiç kuşkumuz yok. Allah’ın mübarek kıldığı bu topraklar insan kalanları birleştirecek. Taşlamış kalplerden bir beklentimiz yok. “Allah, Kitap, Peygamber” deyip sonra Trump Planı’na boyun eğenlerden bir beklentimiz yok. Artık "Sumud Planı" var. Allah her şeye kadirdir. O, kalplere şekil verendir. O, çöle suyla hayat verendir. Firavun'u Kızıldeniz'e gömendir. O’nun ne planladığını kim bilebilir? O’nun hesabı bütün hesapların üstündedir.

“Onlar düzen kurarken, Allah da düzenlerini bozuyordu. Allah düzen yapanların en iyisidir.” (Enfal Suresi: 30)