BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ MASUMDUR! SUÇLU AYAĞI KALKSIN! | Hüseyin Acarlar

Misafir Kalem

Hüseyin ACARLAR | Yazar 
Biliyorum kısa, bir bakışta hemen anlaşılan ilk mektep talebesi mesabesinde yazılar olmalı.
  Uzun olmamalı, zihni yormamalı, biraz magazin, biraz politik cihetten yüreği buz eden “oh” dedirten türden, “eytt ulan” nidalarıyla coşku veren kelimelerden kurulu olmalı, biliyorum.
  Biliyorum şipşak okunup bitecek, lüp edip yutulacak, konfor alanına nakış koyacak, şöyle cillop cümleler kurmalı. 
  Neylersiniz ki olmuyor böyle şıllop! Üç köfte beş kuruşa yazılar yazmak ayrı bir sanat!
  Selvi boylu al yazmalı fondötenli, entelli, dantelli, birinin varlığı ötekini besleyen cacık ve de vıcık kokulu yazılar yazmayı ve resmini çizmeyi Abdin bilebilir.
  Niye yazıyorum o zaman? Açık ve net; rahatsız etmek için!   İşim rahatsız etmek! 
  O burnun üstündeki sinir bozucu sivilceyi patlatacak kadar gıcık, uğruna ömür tüketilmiş güç bela ezberlenmiş slogan ezberleri darmadağın edecek kadar anarşist, kimlik okşayan vıcık vıcık yağ kokan çok güzel hareketlere karşı Anadolu irfanın o doğal hareketini çeken, tahammülü güç paragraflar kurduğumu da biliyorum. 
  Uzun ve hatta hükmedici, kışkırtıcı, tez anti tez “zülfikar” hışımlı cümleler kurmak, başkasının kılıcını kuşanmamış özür ve özgün durmanın bedelini ağır olan iki taraftan keskin laflar ettiğimde oluyordur, onu da biliyorum, bazen ses duvarını aşan bazen surata çarparak yanağı yaran bir fısıltı gibi inşa etmek için hafriyat yapan, kimi zaman yıkan kimi zaman kıyamet sonrasında mustarip bir yıkıntı gibi okuyucuyu toz toprakta bırakan telmih kokulu zihin parfümü paragraflar döşenmeli. 
  En dirisini komaya sokmayan yazı iz bırakmaz ki ondan fikir devşirilsin! Kavga aşk ile yapılır tatlı su demokratları ne anlar mayınlı alanda dolaşmayı! 
  Ben başkasının fikriyle hayat yaşayıp, buna ideolojik saplantıyla tutunan entelektüel değilim. Cami cemaatinin dışında cemaatçi değilim.

Ramazanda Müslüman, şevvalde demokrat Noel de Hristiyan, Ticarette Yahudi değilim. Camide politika, politika meydanında ALLAH diyen pijama particilerinin particiliklerinden İLLALLAH makamında itirazımın olması rahatsızlık vermek için yeterli neden. Ben rahatsız ederim arkadaş! 
  Anlaşabilirsek ne ala anlaşamazsak lafı dolandırmadan deyim hemen mücadele ederim. Her fikre saygım yok. Fikirler tartışma konusudur. Saygı duyduğum şey fikir değil kişilikli insandır. Fikri kabul edebilirim ret edebilirim ama insanı asıl saygı duyulan olmalı diyorum.
  İşin aslı şu ki adaletin terazisi kaçmış ve belediye başkanlarımız çalıp çırpmayla yargılanıyorsa zavallı insanlara ilahlık payesiyle kutsayan sensin ey halkım!
  Sisteme o gücü verende bu hale sokan sisteme hatayı boca edecek kadar saf değilim. Öyle dümdük diyeyim kusura bakmayın demiyorum suçlu sensin ey milletim!
  Öyle kusura bakma da demiyorum basbayağı kusurlusun. Hak ettiğin gibi de yönetiliyorsun. Herkesin bir lideri yok layüsel ve tezellil Peygamberi var haşa! İlahınıza dokunabilene aşk olsun dimi? Her türlü menfaat için Karuna firavuna Hamana yalvaran el açan sen masumsun öyle mi? Her türlü kutsalı tepe tepe kullanan sen masum Belediyeler suçlu öyle mi? Kusura bakma ama evlatlar senin evlatların. Mahkûmu, Hâkimi, Savcısı Avukatı sensin. Başını kuma sokman seni görünmez yapıyor. 
 Rahatsız mı oldun ey halkım. Ol Benim işim rahatsız etmek. Eğilmeden bükülmeden kırılırsak ta kırılalım eğildiğimiz tek makam vardır. Gerisi kartondan tayyare. Anladın sen onu.
Hüseyin Acarlar 05 Temmuz 2025