ÇİFTE STANDARDIN GÖLGESİNDE GAZZE: SESSİZLİK SOYKIRIMA ORTAKTIR.
Dünyanın gözleri önünde bir halk yok ediliyor. Bir şehir, bir kültür, bir nesil sistemli şekilde haritadan siliniyor. Gazze’de hastaneler, ambulanslar, sağlık çalışanları ve en savunmasızlar – bebekler, yatalak hastalar – doğrudan hedef alındı. Beyaz fosforla yanan bedenler, enkaz altında susan çocuklar artık yalnızca birer haber başlığı değil; insanlığın vicdanına kazınmış kara lekeler.
Ve şimdi...
Aynı eller, aynı kurşunları sıkan ağızlar utanmadan “hastaneleri hedef almak bir savaş suçudur” diyor.
Ne büyük bir ikiyüzlülük!
Onca yıkılmış hastane, paramparça edilmiş kuvöz, kana bulanmış sedyeler ortadayken;
Sorumluluk nerede? Hesap nerede? Vicdan nerede?
Yıllardır aynı senaryo tekrar ediliyor:
“Tüneller vardı, teröristler saklandı, siper olarak kullanıldı…”
Yani bir varsayım, bir şehir halkını topluca cezalandırmak için yetiyor.
Peki, öyleyse soralım:
Varsayımlarınızla mı bebekleri hedef aldınız?
Varsayımlarınızla mı doktorları öldürdünüz?
Varsayımlarınızla mı hastaları diri diri gömdünüz?
Bu akıl yürütme, sadece hukukun değil, insanlık onurunun da ayaklar altına alan bir vahşetin dilidir.
Bir yanda sivillerin üzerine yasaklı mühimmatlar atılıyor, diğer yanda kameralar karşısında "uluslararası hukuka saygı" nutukları atılıyor.
Bu sadece bir çifte standart değil, bu adaletin sistematik yok edilmesidir.
Gazze’de olan biten artık bir savaş değil.
Bu; planlı, sistemli ve bilinçli bir yok etme operasyonudur.
Ve evet, adını açıkça koyalım:
Bu bir SOYKIRIMDIR.
Uluslararası toplumun büyük kısmı, çıkar ilişkileri uğruna derin bir suskunluğa gömülmüş durumda. Ama halkların vicdanı susmuyor. İnsanlık vicdanı sonuç alıncaya kadar artık susmayacaktır.
Bu yıkıma ancak sömürgeci, Siyonist yayılmacı zihniyetler ve insanlık değerlerinden uzaklaşmış güç odakları sessiz kalabilir.
Ama unutmayın:
Tarih, kana doymayanları hiçbir zaman hayırla anmadı.
Anmayacak da!
Sansürle, manipülasyonla, medya kuşatmasıyla gerçekler gizlenmeye çalışılıyor. Ama dijital çağda hakikat artık daha hızlı yayılıyor.
Gazze’deki zulmü "meşru müdafaa" diye pazarlamaya çalışanlar, ne vicdanları susturabiliyor, ne de insanlık onurunu yok edebiliyor.
Ve evet, her zalim düzen bir gün mutlaka hesap verir.
Çünkü adaletin er ya da geç konuştuğu bir yer olacak; oda tarihin kendisi olacaktır.
Selam ve dua ile…