Her Güne Bir Hadis | Affedilebilme Müjdesi
Şam ehlinden, güçlü-kuvvetli, nüfuz sahibi bir kimse vardı. Zaman zaman Hz. Ömer’in yanına gelirdi. Bir ara, Ömer (radıyallâhu anh) o kimseyi göremez oldu.
Çevresindekilere:
“–Falan zât ne yapıyor, artık görünmez oldu?” dedi.
“–Ey Mü’minlerin Emîri!
O kendini içkiye verdi.” dediler.
Hz. Ömer radıyallâhu anh kâtibini çağırarak:
“–Yaz!” dedi. “‒Ömer bin Hattâb’dan falan kimseye! Selâm sana!
Kendisinden başka ilâh olmayan, günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, azâbı çetin ve ihsânı bol olan Allâh’a hamd ederim.
O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O’nadır.”
Hz. Ömer (radıyallâhu anh), mektubu yazdırınca arkadaşlarına dönerek:
“–Allâh’a yönelmesi ve Allâh’ın da tevbesini kabul buyurması için kardeşinize duâ ediniz!” dedi.
O zât, Hz. Ömer’in mektubunda zikrettiği; «(Allah) günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden, azâbı çetin olandır…» (Müʼmin, 3) âyet-i kerîmesini tekrar tekrar okudu ve:
“–Allah beni hem azâbıyla korkutmuş, hem de günahlarımı affedeceğini vaad etmiş.” diyerek ağladı ve güzelce tevbe etti.
Hz. Ömer (radıyallâhu anh), o zâtın tevbe ettiğini haber alınca:
“–Bir kardeşinizin yoldan çıktığını, günaha saplandığını gördüğünüzde, onu doğru yola getirmeye, Allâh’ın affından ümitvâr olmasını sağlamaya çalışınız.
Tevbe nasip etmesi çin Allâh’a duâ ediniz. Kendisine bedduâ ederek aleyhinde şeytana yardımcı olmayınız.” dedi.
(İbn-i Kesîr, Tefsir, IV, 76)