YENİDEN BAŞLIYORUM
YENİDEN BAŞLIYORUM
Hayat bazen bizleri öyle bir sınar ki, yaşadıklarımızı anlamlandırmak için sadece akla değil, derin bir kalbe de ihtiyacımız olur.
Biz insanların ruhunda kırılmalar, yorgunluklar, hayal kırıklıkları olabilir. Ama işte o an, yeniden başlamak dediğimiz şey tam da orada başlar.
Kendimizi değerli hissetmek, içimizdeki benliği güçlendirmek, psikolojik dengemizi korumak ve hayatımıza yapıcı bir rota çizmek, en büyük erdemlerimizden biridir. Bu konu özellikle psikologların, psikoloji bilim insanlarının ilgi alanlarındandır.
Bakın, Carl Jung der ki: “İnsan, farkında olmadığı gölgesiyle yüzleşmedikçe tam manasıyla özgürleşemez.”
Evet dostlar evet, bazen bizi en çok yoran başkalarının sahtekârlıkları değil, onlara fazla değer verip kendimizi yormamızdır. Bu cümleden sonra eminim şu cümle geçmiştir içinizden:
“Evet, doğru, kimler için kendimizi boşa üzmedik, yıpratmadık ki! Değdi mi?”
İnsanın fark ettiği eşikten itibaren, kendi içinde bir devrim başlatır. Artık enerjisini, kendini büyütmeye, öğrenmeye, üretmeye harcamaya başlar. Neden böyle yapar? Yeniden başlamanın, aslında kendini bilmenin huzuruna varmak olduğunu öğrenmiştir. Bundan sonrası işte, tam bir dönüşümdür.
Gazali’nin öğretmek istediği şey aslında bugünkü insanlık alemine bir düstur olmalıdır. Bu da insanın nefsini tanıması, kalbini arındırması ve iç dünyasında adaleti tesis etmesidir.
Ruhsal dengeyi kurmak, dış dünyanın gürültüsünden bağımsız, içsel bir sessizlikle mümkündür. Bu sessizlikte, insan kendini yeniden duyar; sahte dostlukların, yalan gülüşlerin ve geçici çıkarların ötesinde bir hakikat huzuru bulur.
Mevlana’nın sözüyle, “Kendini bilen, Rabbini bilir.”
Bu bilinçle yürüyen insan artık ne yıkılır ne de yönünü kaybeder. Çünkü bilir ki, her düşüş bir dirilişin, her kırılma bir olgunlaşmanın habercisidir.
Ve sonra fark edersin ki, gerçek zenginlik; para, makam ya da şöhret değilmiş. Bunu anlamak bazen çok pahalıya patlar. Ama önemli olan şey kaybetmeden kazanmaktır. Tabii bu da herkese kısmet olmamaktadır.
Çoğu haklı kabule göre gerçek zenginlik unsurlarının başında, ailenin varlığı gelmektedir. Evde seni bekleyen bir tebessüm, sofrasında dua edilen bir akşam yemeği, gözlerinde güven bulduğun bir evlat, gönlünü dinlendiren bir eş… İşte bunlar insanın en büyük hazineleridir. Ailenin varlığı, ruhun direğini sağlamlaştıran büyük nimettir.
Bu farkındalık, insanın içindeki benliği de güçlendirir. Çünkü huzur, dışarıdan değil içeriden başlar. İçindeki benliği besleyen insan, dış dünyanın fırtınalarına rağmen dimdik kalabilir.
Kendini yenileyebilmek hem bir ruh terbiyesi hem de bir güç göstergesidir. Zira sürekli kendini yenileyen kişi, hayatın akışında kök salarken, aynı zamanda hayatı her gün yeniden keşfeder.
Ve sonra insan şunu anlar:
Bilgiyle beslenmeyen ruh, susuz toprak gibidir.
Sürekli okuyan, düşünen, yazan, araştıran bir insan; yalnızca entelektüel olarak değil, ruhsal olarak da büyür. Yazı yazmak, insanın kendi içini okumasıdır. Her cümle bir nefes, her kelime bir arınmadır. Okumaksa insana; dünyayı, insanı ve Yüce Yaratanın var ettiklerinde hikmetleri görmeye yol açar.
Okumak, düşünmek, yazmak… bunlar insanı değerli, bilinçli ve güçlü kılar. Fakat bütün bu farkındalıkların yanında, insanı asil kılan en büyük özellik, harama helale dikkat ederek yaşamasıdır.
Dürüstlük, sadece insan ilişkilerinde değil, kendi vicdanında da bir imtihandır. Helalinden kazanan, harama yaklaşmayan, sözüne ve emeğine sadık olan kişi hem dünyada hem ahirette huzuru yelken açmış demektir.
Peygamber Efendimiz Aleyhisselamın şöyle buyurduğu rivayet edilir:
– “Helal bellidir, haram da bellidir; ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırzını korumuş olur.” (Buhari/İman/39)
Yeniden başlamak, işte bu bütünlüğü koruyabilmektir.
Ailesiyle barışık, aklıyla diri, kalbiyle berrak, vicdanıyla asil bir insan olmak… Bu çağın en büyük devrimi olmaya adaydır. Çünkü bugün insanlar çok şey biliyor ama az hissediyorlar. Oysa gerçek bilgelik, bilginin kalple birleşmesidir.
Her yeni gün, yeniden başlamak için bir fırsattır.
İçindeki benliğini güçlendir, ailene sarıl, yazmaya ve okumaya devam et.
Zihnini bilgiyle, kalbini imanla, elini helal kazançla donat. Çünkü hayat kısa, ama anlam dolu.
Her sabah, yeniden başlamak için bir nimettir. Nimeti külfete dönüştürmemeli.
Ve ben bugün bir kez daha diyorum: YENİDEN BAŞLIYORUM.
Şükrederek, öğrenerek, üreterek, sevdiklerimle, inancımla ve iç huzurumla…
Kırıldım, ama eksilmedim. Yoruldum, ama vazgeçmedim.
Çünkü öğrendim ki; insanın en büyük güçlerinden biri, yeniden başlayabilme cesaretidir.
O halde ben cesurum ve YENİDEN BAŞLIYORUM.
Kalın sağlıcakla