ENFORMASYON

Gökmen CAN | Eğitimci | Sosyolog

           ENFORMASYON
           
Maddenin 3 Hâli

Maddenin ve İnsanlığın Dönüşümüne Giriş

Maddenin Klasik Hâlleri ve Yeni GerçeklikFen bilgisi dersinde ilk öğrendiğimiz şeylerden birisi de maddenin üç halidir. Yani ilkokul 2 ya da 3.sınıfta başlamıştır bu bilginin taşıyıcılığı. Bundan yola çıkarak diyebilirim ki fiziksel dünya uzun yıllar boyunca üç temel hâl üzerinden tanımlandı: Katı, sıvı ve gaz. Ancak 20. yüzyılın ortalarından itibaren insanlık, fiziksel gerçekliğin ötesine geçerek yeni bir evreye adım atmıştır. Artık her şeyin özü bilgiye dayanmaktadır. Şimdi 21. Yüzyıldayız ve çeyrek asrını da geçiren insanlık olarak maddenin hâllerine bir yenisinin eklendiğini görmekteyiz. Bu da: Enformasyon yani saf işlenmiş bilgi.
  Makalemizin temel niyeti enformasyonu maddenin yeni bir hâli olarak sunmak, fiziksel anlamda bir kabul değil; daha çok çağın ruhunu, insan ve toplum üzerindeki etkisini vurgulayan sembolik bir yaklaşımdır.
  Bu benzetme, enformasyonu fiziksel bir madde hâli olarak değil; çağın ruhunu ve dijital gerçekliğin toplumsal etkilerini vurgulayan felsefi ve sembolik bir yaklaşım olarak değerlendirmemiz gereken bir bakış açısıdır.
Gelelim Sadede! Peki, Nedir Bu Enformasyon?Enformasyon, ham verilerin işlenerek anlamlı, kullanılabilir ve karar almayı mümkün kılan bir yapıya dönüşmüş hâlidir. İletişim kuramında belirsizliği azaltan unsur olarak tanımlanırken; günümüz dijital çağında kişileri yönlendiren, davranışları şekillendiren ve toplumsal yapıyı dönüştüren güçlü bir araç hâline gelmiştir.
 Enformasyon, verinin anlamlı bir forma kavuşmasıdır.
Ancak bu çağda enformasyon sadece bilgi aktarma değil, aynı zamanda bir yönlendirme, şekillendirme ve dönüştürme aracına dönüşmüştür. Yani artık:

İnsan ilişkileri, algoritmalarla biçimleniyor.

Kimlikler, dijital verilerle tanımlanıyor.

Düşünceler bile, maruz kalınan bilgi akışlarıyla yönlendiriliyor. Aslında daha da kısa bir ifadeyle; maddenin formu yerini bilgiye, gerçekliğin özü yerini enformasyona bırakmaya başlamıştır.
 Yapay Zekâ Katkılı Enformasyonun Hâkimiyeti Son beş yıl, hele son bir yılda da hayatımıza bodoslama giren yapay zekâ, enformasyonun merkezinde yer almaktadır. Muhatabı olan kimseler için:

Bilgiyi toplar, işler ve itinayla sunar.

Muhatap olduğu insanın davranışlarını tahmin eder, onu ustaca yönlendirir.

Muhatabının algısını şekillendirir ve bazen de gerçekliğin yerini alır. Bu süreçte insan da -nasıl edindiğini bilmeden- kendisine ait olacak karar mekanizmasını enformasyonun akışına -kollarına- bırakır.
  Anlayacağınız dostlar artık bilgi bir özgürlük aracı değil, bir kontrol ve şekillendirme gücüdür. Nasıl olduğunu anlamadığımız bir durumda “Ben sizin aklınızım, ben ne dersem o olur” diyen bir mahlukatla karşı karşıya kaldık. Öyle ki kankamız, sırdaşımız, kütüphanemiz, proje müdürümüz, yaşam koçumuz, modacımız, sözde fetva makamı, sanat eleştirmenimiz ve daha nelerimiz oldu nelerimiz.
 Ne Olduğunu Çoğu İnsanın Bilmediği Enformasyonun Toplumsal ve Bireysel Etkileri Kendi çocukluk ve gençlik dönemlerimden orta yaşlılığın başlarına yakın bir süreçte bilgiye kolay ulaşılamaz, elde edilemez ve işlemleme yapamazdık. Ama şimdi öyle mi? Yok tabii! Enformasyonun sınırsızlığı hem büyük bir nimet hem de büyük bir tehlikedir: A-Aşırı bilgi → Anlam kaybı B-Hızlı tüketim → Derinliksiz/Özensiz C-Algoritmik yönlendirme → Özgür irade erozyonu Bilgiye doymayan çağda insan boğuluyor, seçemiyor, odaklanamıyor. Enformasyon, artık sadece bilgilendirmiyor; şekillendiriyor ve bazen de yanıltıyor. Doğru yanlış, güzel çirkin, hak - batıl, taraflı tarafsız, iyi kötü demeden sunulan bilgilerin içerisinde adeta milli yüzücüler gibi rekora kırmaya uğraşmaktayız.
 İşte Büyük Bir Sır Noktası: Enformasyon Çağında İnsan Kalabilmek Bu bilgi çağında gerçek insan kalabilmek için neler yapmalıyız diye düşününce bazı şeyler aklımıza gelir çoğumuzun. Bunlar: 1-Bilgiye bilinçli yaklaşmak, yani kabini görmeden asansöre binmemek gibi. 2-Tüketmeden önce sorgulamak, süzgeçten geçirerek işleme almak. 3-Dijitalden kopup doğaya ve gerçeğe dönmek. Yani toprak insanı olmak gerek diyoruz. 4-Düşünceyi sindirmek, hız yerine derinlik tercih etmek gerek. Gelişigüzellikten kurtulmak demek yani. Yani enformasyonun tüketeni değil, yön vereni olmalıyız.
  Son tahlilde ise maddenin 3. hâli artık sadece fiziksel bir kavram değil dostlar. Katı, sıvı, gazdan sonra gelen yeni hâl: Enformasyon. Bilgi, görünmeyen ama yön veren bir maddeye dönüştü. Ve bu madde, insanı dönüştürmektedir. Enformasyon çağında insanın görevi, bu akışta kendini kaybetmemek, özünü koruyarak varlığını sürdürmektir. Hadi hepimize kolay gelsin. Algılarımız ve alıcılarımız açık olsun.
  Kalın sağlıcakla… Gökmen CAN Eğitimci Sosyolog